Eğitimin herkesin kendi perspektifinden formüller ürettiği bir alan olduğunu belirten Tekin, Bakanlık görevine başladığı süreçten bu yana aldıkları kararlar ve değişikliklerde görüş alışveriş mekanizması ile hareket ettiklerini anlatarak, eksikliklerin olduğunu ve bunlarla ilgili tedbir alacaklarını dile getirdi.
Yusuf Tekin: Eğitimde laiklik konusunda attığımız adımlarda sıkıntı yok
Bakan Tekin, bazı milletvekillerince gündeme getirilen "eğitimde laiklik" tartışmaları ile ilgili, "Burada laiklikle ilgili yapılan eleştirilerin hiçbirini kabul etmiyorum. Sizin laiklik anlayışınızla benim bilimsel yorumlarda okuduğum farklı. Ben laikliği dini inanç ve ibadet hürriyeti, bazı arkadaşlarımız hala geleneksel Fransız tarzı anlayışı çerçevesinde belli din ve inançlara mensup kişilerin inanç ve ifade hürriyetini sağlıklı yaşamamasını kurguluyor. Burada bir anlayış farkı var. Şu konuda sizi temin etmek isterim; bu konuda attığımız adımlarda hiçbir sıkıntı yok" ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin: AYM'nin iptali konusunda gerekli adımları atacağız
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun AYM'deki görüşmelerine dair de konuşan Tekin, "Bu süreç sonunda AYM bize 9 aylık süre verdi. Biz bu süre içerisinde eğitim sektörünün bütün paydaşlarıyla gerekli istişareleri yapacağız, sahadan farklı öneriler gelirse değerlendireceğiz. Farklı öneriler gelmez veya sağlıklı metin ulaşmazsa mevcut metin üzerinden AYM'nin iptal kararı doğrultusunda beklenen maddelerle ilgili düzenlememizi yapacağız. Ciddi araştırmalar yapıyoruz, gerekli adımları atacağız" dedi.
Proje okullarındaki sorunlar çözüldü
Tekin, proje okulları ile ilgili yöneltilen eleştirilere karşın şunları kaydetti:
"Proje okullarındaki amacımız; meslek liseleri açısından mesleki eğitimde ihtiyaç duyulan ara eleman ya da ara iş gücüyle ilgili sektörle konuşarak ara eleman yetiştirecek meslek lisesi organize ediyoruz. Okulun akademik eğitimini bizim kontrolümüzde kalması koşuluyla. Meslek liseleriyle ilgili bu türde proje ve tematik meslek lisesi dediğimiz yaklaşık 460 tane okul var. Bunlar protokollerle oluşturuldu."
Deprem bölgesinden sorumlu ekip oluşturuldu
Mesleki Eğitim Merkezleri'nde (MESEM) yaşanan suistimallerin haziran ayında yapılan düzenlemeyle tamamının engellendiğini bildiren Tekin, Bakanlığın Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği bölgelerde yaptığı çalışmalarla ilgili ise "Deprem bölgesi ile ilgili yaptığımız hazırlıkları her ay raporluyoruz. Deprem bölgesi illerinden sorumlu ekip oluşturduk. Bakanlık merkez teşkilatındaki bir arkadaşımız veya komisyonumuz il yöneticileriyle irtibat halinde. Oradaki problemler anında çözüme kavuşturuluyor veya çözülmek üzere ilgililerle paylaşılıyor. Deprem bölgesi konusunda hassasız. Bu, Cumhurbaşkanımızın da ısrarla telkin ettiği bir durum. Bu konuda hassasız, bize ulaşanları anında çözmek için çaba sarf ediyoruz" açıklamasını yaptı.
Bakan Tekin: Depremden önceki rakamların üzerine çıkacağız
Tekin, şöyle devam etti:
"Deprem bölgesinde yıkılan okul sayısı neredeyse yok. Bölgede toplam deprem öncesi 119 bin 200 dersliğimiz vardı. Deprem sonrası yıkım kararı alınan ya da kullanılmayan 107 bin 81 dersliğimiz var. 12 bin 119 dersliğimiz kullanılamayacak durumda. Şu ana kadar inşaatı tamamlanıp eğitim öğretime açılan yapılarla 2 bin 571 dersliği eğitim öğretim yılında açtık. 22 bin 39 derslik de yapım programımıza alınmış durumda. Büyük çoğunluğu 2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla başlayacak. 45 bin dersliğin de bakım ve onarımı yapılmış durumdadır. "An itibarıyla deprem bölgesinde deprem öncesi sayıya ulaştık" demedik. Ama yatırım programımıza aldığımız, planlamasını yaptığımız derslikler bittiğinde bölgenin tamamında 6 Şubat'tan önceki rakamların yüzde 10 üstünde derslik portföyümüz oluşmuş olacak."
En az 5 öğrencisi bulunan köy okulu kapatılmıyor
Muhalefet milletvekillerinin "kapatılan köy okulu" iddialarına ilişkin de konuşan Tekin, kapattıkları köy okulu olmadığını vurgulayarak, "Bir okulda veyahut bir sınıfta kaç öğrenci varsa öğrencinin sağlıklı bir eğitim aldığını kabul edebiliriz. Köy okulunda 5 öğrenci kayıtlıysa o köy okulunu kayıtsız ve şartsız açıyoruz. Ama 5'in altına düştüyse bir öğrenci, bir öğretmen ve bir aile ile buranın sağlıklı ortam olacağını kabul ediyorsanız eğer söyleyecek sözümüz yok. Taşımalı eğitimi bir zorunluluk olarak görüyoruz. Çocukların pedagojik olarak sağlıklı eğitim alabilmesi için öğrenci sayısı 5'in altına düşerse taşımak istiyoruz. Bir öğrenciyle pedagojik anlamda sağlıklı eğitim öğretimin yürüyeceğini kimse iddia edemez. Bana "5 öğrenciden fazla öğrenci var bu köyde derseniz" o okulu açacağım. Muhtarın başvurması yeterli. Ama 5'in altı sağlıklı değil" cümlelerine yer verdi.
Bakan Tekin, "MEB'in politikalarını asimilasyonla itham eden eleştiriler'e karşı çıktığını dile getirerek, "Bana bir araştırma merkezinin verilerini paylaştınız ama onların bilimsel verilerini çöpe atın. Ben kabul etmiyorum. Türkiye'de mevcut eğitim öğretim sisteminin asimilasyon olduğunu iddia eden kişilerin bu konuda bilgi sahibi olmaması gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'de eğitim içerisinde pek çok dilin seçmeli ders havuzunda olduğunu hatırlatan Tekin, isteyenlerin bu konuda kurs açabileceğini, öğrenci alabileceğini aktardı.
Öğrencilere tablet dağıtımı gündemde yok
Tekin, Fatih Projesi'nin içerisine pek çok çalışma olduğunun altını çizerek, "Sadece tablet dağıtımındaki süreci pedagojik olarak eleştirildiği için durdurduk. Şu anda bütün öğrencilere tablet dağıtım gündemimizde yok. An itibarıyla 40 bin okulun geniş bant internet erişimi sağlandı. 6 bin okula fiber internet hattı çekilmesi ve 4 bin 400 okula GSM internet erişimi verilmesi projelendirildi, çalışmaları ise devam ediyor. Bugüne kadar 36 bin okula okul içi ağ altyapısı kuruldu, 4 bin 750 okulda devam etmektedir. Şu ana kadar 585 bin derslikte etkileşimli tahta kuruldu. Yıl sonunda bu rakam 620 bine ulaşacak. Ayrıca EBA üzerinden binlerce materyal sisteme yüklenmiştir" ifadelerini kullandı.