Bugün bilindiği gibi 24 Kasım Öğretmenler günü…
Bendenizin de asli görevi öğretmen olması ve bu kutsal görevi 15 yıl boyunca yürütmem nedeniyle, Öğretmenler günü benim için de özel bir gün olmakta ve öğretmen olarak hizmette bulunduğum yıllarımı hatırlamama vesile olmaktadır.
Öğretmenlik; sabır, hoşgörü, emek, sevgi, şefkat ve fedakârlık isteyen bir meslektir.
Öğretmenlik; toplumumuza yön ve şekil veren, çocuklarımızın geleceklerini tayin eden, bir ülkenin atisi ile ilgili hayati bir konuda rol oynayan ve söz sahibi olmayı gerektiren çok önemli bir hizmet kapısıdır.
Öğretmenlik aynı zamanda Peygamberler mesleğidir. Peygamberlerin hayatı, çevresindeki insanları eğitmek ve onları eğri yoldan doğru yola getirmek görevi ile sürüp gitmiştir.
Öğretmen; evlatlarımızı eğitmeyi görev bilen, onlara rehberlik eden, yavrularımızı her türlü yanlıştan kurtararak doğruya ve güzelliklere yönelten ve onları hayata hazırlayan kimsedir.
Öğretmen; bir milletin geleceğini yoğuran eğitim ordusunun önemli bir ferdidir.
Bir milletin kalitesi eğitimi ile doğru orantılıdır. Bir milletin kalitesini ve ayakta kalma süresini belirleyen en önemli faktör o milletin eğitim seviyesidir. Eğitim seviyesini belirleyen de, eğitim ordusunu oluşturan öğretmenlerdir.
Öğretmenler, sadece eğitim-öğretim alanında değil aynı zamanda kültürel ve sosyal alanda da rol oynayan etkin kişilerdir.
Öğretmenlerimiz, 15 Temmuz ihanet girişiminde bulunan FETÖ ve yıllardır ülkemizi bölme çabasında olan PKK başta olmak üzere her türlü hain örgütlere karşı evlatlarımızı uyanık tutmayı başarmalıdır.
Bu inanç içinde, yurdun dört bir yanında bütün zorluklara göğüs gererek, sadece milletimize hizmeti ön planda tutarak görev yapan öğretmenlerimizin çaba ve gayreti her türlü takdirin üstündedir.
Sembolik olarak yılda bir defa da olsa öğretmenlerimizi hatırlamak, öğretmenlik mesleğinin önemini, güzelliğini ve problemlerini konuşmak elbette önemlidir ama, 24 Kasım’ın değerli öğretmenlerimizin maddi - manevi sıkıntılarının ortadan kalkmasına vesile olması daha da önemlidir.
Öğretmenlerimizin yaşadıkları bütün sıkıntılar bir an önce giderilmelidir ki, onların kafa ve beyinleri kendi problemleri ile değil, sadece öğrencilerinin başarılı olması için çalışmalı ve yürekleri sadece bunun için atmalıdır.
Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü tebrik ediyor, her türlü zorluklar karşısında yılmadan görevlerini hakkıyla yerine getirmeye çalışan değerli öğretmenlerimize sağlık, mutluluk içinde ve başarılarla dolu olarak, nice 24 Kasımlara ulaşmaları temennisinde bulunuyorum.
*** *** ***
24 Kasım Öğretmenler gününde, eğitim faaliyeti yapan bir üniversitemizden de bahsetmemiz gerekiyor.
Necmettin Erbakan Üniversitesi rektörü benim de sevip saydığım ve samimiyetine yürekten inandığım Muzaffer Şeker hocamızın kahvaltılı basın toplantısı oldukça yoğun ve gayet iyi düzenlenmiş olarak icra edildi.
Muzaffer Şeker hocanın, 2016 - 2017 Eğitim Öğretim yılının başlaması dolayısı ile tertip etmiş olduğu basın toplantısında, sözlerine 15 Temmuz süreci ile başlaması önemliydi.
15 Temmuz’un, milli şuur ve değerlere bağlı eğitimin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ve bu süreçte üniversitelere büyük görevlerin düştüğünü belirten Şeker hocanın, 15 Temmuz hain kalkışması yapan örgüte katkı ve destek veren üniversite personeli için “zalime merhamet mazluma ihanettir” ve “adalet var, merhamet yok” düsturları ile hareket ettiklerini açıklaması oldukça dikkat çekiciydi.
“Zaman olanlardan ders çıkartarak geleceğe bakma ve ülkenin üretimini, nitelikli insan gücünü arttırarak ve uluslararası ilişkilerini sürekli yenileyip özel stratejik planlar geliştirerek yürüme zamanıdır” diyen Şeker hoca, bu konuda en önemli görevin eğitim ve ilahiyat camiasına düştüğünü ve sorumluluklarının büyük olduğunu vurguladı.
Şeker hocanın şu sözleri, Üniversitenin adını aldığı Necmeddin Erbakan hocamızın görüşlerine uygun olması bakımından da önemliydi:
“Görevimiz; gençlerimizi daha iyi eğitmek ve dünyadaki her türlü emperyalist bakışlara, çıkar ilişkilerine ve sömürü düzenlerine karşı onları uyanık tutmaktır.”
Rektör hocanın, FETÖ’ nün 15 Temmuz öncesinde çalıntı belge ve tezlerle hormonlu akademisyenler yetiştirdiğini söylemesi, bu hain örgütün, her kurumda olduğu gibi üniversitelerde de hak etmeden kadrolaştığını ortaya koyuyordu. Tabi bunları ortaya çıkarıp gereğini yapmak gerekiyor.
Rektör Muzaffer Şeker hocanın verdiği diğer bilgiler basında çokça yer alıyor. Ben önemli gördüğüm bu mesajlarına yer vermek istedim. Muzaffer hoca ve ekibine şükranlarımı sunuyor ve başarılar diliyorum.
Üniversite ile ilgili şu konu her zaman merakıma mucip olmuştur. Üniversitenin logosunun anlamı ve ifade ettiği mana nedir? Bunun yerine adını aldığı Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ı hatırlatan bir logo kullanılması bence daha iyi olacaktır. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.