Okudan gerçekten seçimin galibi mi?
Bak şimdi…
Olacak iş değil…
Altı tane adayın içinde en çok oyu Prof. Dr. Süleyman Okudan almış, ben tutup ‘gerçekten galip mi?’ diye sorguluyorum…
Tıpkı CHP’nin seçimi kaybedip (iktidar olamayıp), kazanan AK Parti’nin bu ülkenin ne kadarını temsil ettiğini sorguladığı gibi.
Bir de böyle bakayım dedim hadiseye…
İzah edeyim…
Prof. Dr. Süleyman Okudan 746 oy almış; bunu unutmayalım.
Bir kere bin 259 oy sahibi akademisyenden bin 225’i oy kullanmaya gelmiş.
Yani 34 kişi oy kullanmamış.
Prof. Dr. Ferruh Yıldız 263, Prof. Dr. Safa Kapıcıoğlu 67, Prof. Dr. Giray Karalezli 63, Prof. Dr. Neyhan Ergene 48, Prof. Dr. Mustafa Pehlivan 26 oy almışlar.
Koskoca akademisyenlerden 11 tane geçersiz oy çıkmış…
Bir de aday olmadığı halde Prof. Dr. Nazmi Zengin’e oy var.
Şimdi bunları yan yana koyalım:
34+263+67+63+48+26+11+1.
Ne ediyor ben söyleyeyim: 513 oy ediyor.
Hesaplamaya devam edelim.
2003 rektörlük seçimlerinde 896 oy sahibi akademisyen varmış.
O yıldan bu yıla geçen 4 yıllık sürede bu sayı bin 259’a yükselmiş.
1259’dan 896’yı çıkardığımızda 363 rakamına ulaşıyoruz…
Yani Okudan’a bu seçimlerde benim kanaatime göre banko oy verecek 363 adam.
Hocanın bu seçimlerde aldığı 746 oydan bu banko 363 oyu çıkardığımızda 383 rakamıyla karşılaşıyoruz.
Hocaya oy vermeyen 513 kişi var, kadro verdikleri hariç oy veren ise 383 kişi…
Biraz da eskiyi hatırlayalım.
2003 yılında 896 oy sahibi akademisyenden 365 oy almıştı Prof. Dr. Süleyman Okudan.
O zaman aday olan Prof. Dr. Cevat Özpınar 221, Prof. Dr. Uğur Erongun 42, Prof. Dr. Orhan Demir ise 90 küsur oy almışlar.
383 rakamından 365’i çıkardığımızda hocanın oylarını sadece 18 kişi artırdığını görüyoruz.
Oy sahibi akademisyenlerden, -hocanın kadro verdiklerini ayrı tuttuğumuzda- karşılaştığımız sonuç Okudan’ın açık ara seçim galibiyetinin nereden kaynaklandığını ortaya koyuyor.
Hadi hak yemeyeyim.
2003 yılında 365 oy alan Süleyman Okudan, 383 rakamıyla bile en yakın rakibi olan Ferruh Yıldız’ın önünde.
Süleyman Okudan’ı tek başına diğer adayları da tek başına değerlendirdiğimizde elbette yine de en fazla oyu almıştır.
Fakat hocayı başarılı bulmayan karşı oy sahiplerinin sayısı da hiç az değil.
Koskoca rey sahibi hocalardan 513’ü onu başarısız bulmuşlar ki oylarını esirgemişler.
İcraatlarını desteklemiyorlar…
Şöyle ya da böyle memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlar.
İşte dikkat edilmesi gereken bir nokta da budur.
Seçimden önce yazdığım gibi seçimden sonra da rektör adaylarımıza yol açıklığı dilemek en doğru olanı.
Ve tabi ki başta Prof. Dr. Süleyman Okudan’ı da kutlamamız gerekiyor.
Yalnız, Süleyman Okudan’ın rakiplerine karşı bir diğer dezavantajı ya da avantajı da rektör yardımcılarıdır.
Hocaya oy vermeyenler arasında rektör yardımcılarını beğenmeyenler olduğu gibi, rektör yardımcıları dolayısıyla ona oy verenlerin var olduğu da muhakkak.
Bence bu dönemde Süleyman Okudan, YÖK ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül aşamalarını atlayıp rektörlük koltuğuna ikinci dönemde de oturursa, yardımcıları ile ilgili bir takım değişikliklere gitmelidir.
Hocayı, farkında olmasa da negatif etkileyen unsurlardan birisi de budur.