Eskişehir'de yaşayan ve geçimini lüle taşı işleyerek sağlayan Ahmet Şen, çocuk yaşta okul harçlığını çıkarmak için başladığı mesleğini Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile gittiği ülkelerde tanıtıyor. Köylerinin yakınındaki Beyaz Altın köyünde bir atölyede 12 yaşında mesleğe başlayan, daha sonra kendi atölyesini açan 62 yaşındaki Ahmet Şen, 50 yıldır sanatını sürdürüyor.
Konya'da geleneksel el sanatlarının sergilendiği fuara katılan Şen, yaptığı açıklamada, çırak olarak başladığı lüle taşı işlemeciliğini 50 yıldır devam ettirmesini mesleğine olan sevgisi ve ilgisine bağladığını söyledi. Ahmet usta, zevk alarak yaptığı bu işten büyük paralar kazanmadığını ancak ailesinin geçimini sağladığını belirterek şöyle konuştu:
"Fakir bir ailenin çocuğuydum. Yazları okul tatil olduğunda köyümüzün yakınındaki Beyaz Altın köyünde lüle taşı atölyesinde çalışarak harçlığımı çıkarmaya başladım. Atölyelerin olduğu yere sabah erkenden 5 kilometre yürüyerek gidiyordum. Köyde yapacağım hiçbir iş yoktu. Köyde kalıp ya hamallık gibi bir iş yapacaktık ya da bir şeyler öğrenecektik.
Ben de bu işi yapmayı seçtim." Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı da olduğunu dile getiren Şen, "Kültür Bakanlığımız sayesinde Yunanistan, Bulgaristan, Avusturya, Rusya, Kırgızistan, Çin gibi birçok ülkeye davet üzerine giderek hem Türkiye'yi hem de sanatımı tanıttım. Gittiğim ülkelerde insanlar çok ilgi gösterdi. Böyle bir taş işlemeciliğini ilk kez görüyorlardı." diye konuştu.
"YETERİNCE TANITAMAMIŞIZ"
Şen, Türkiye'de lüle taşından yapılan ürünlere ilginin fazla olduğunu fakat halen yurt dışında yeterince tanıtılmadığını ifade ederek şunları söyledi: "Bu sanatı yeterince tanıtamamışız. Biz hem tanıtmak hem de geçimimizi sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Lüle taşı nedir diye sorsan, çoğu kişi bilmiyor. 'Beyaz altın', 'deniz köpüğü' ve 'Eskişehir taşı' da denir.
Lüle taşından birçok figür yapmak mümkün. Bu taş o kadar güzel ki ne istersen yapabilirsin, üzerinde çalıştıkça harikalar çıkarabilirsin. Artık o sizin kabiliyetinize kalmış bir şey. Ben daha çok Osmanlı figürleri üzerine çalışıyorum. Lüle taşı tespih, pipo, ağızlık yapımının yanı sıra bilezik, kolye gibi takı ürünleri, kalem, satranç takımı yapımında, ayrıca ilaç, kimya, otomotiv, elektrik ve uzay sanayisinde kullanılmaktadır.
" Sevmeden yapılan hiçbir işte başarılı olunamayacağına dikkati çeken Şen, şunları kaydetti: "Dünyaya yeniden gelme şansım olsa yine bu işi yaparım. Severek yapıyorum ancak ailemde benden başka yapan yok. Gece bile rüyalarıma giriyor bu meslek. Herhangi bir figür aklıma düştüğü zaman onu kafamdan atamıyorum. Gece bile olsa hemen kalkıp atölyeye gidiyor, kafamdaki figürün kaba işçiliğini yapıyorum."