Yemekle aranız nasıl?
Yemek için mi yaşıyoruz yaşamak için mi yiyoruz?
Yemeği hepimiz severiz ama sevdiğimiz türlerde farklılık vardır.
Hepimizin damak zevki farklıdır. Kimimiz tatlıyı severiz kimimiz acıyı, kimimiz tuzluyu kimimiz turşuyu, kimimiz etliyi kimimiz de otluyu severiz. Hatta baba-anne ve çocukların damak zevkleri bile farklıdır. Mesela ben balı ve cevizi severim oğlum sevmiyor.
Sofrada en çok sevdiğiniz yemek olduğundaki halinizle az sevdiğiniz bir yemeğin olduğu haliniz aynı değildir. Anneler çocuklarının sevdiği yemekleri yaparak onların sofraya daha iştahlı olarak oturmalarını sağlarlar. Çocukları gurbetten geleceklerinde hakeza en sevdiği yemekleri yaparlar ki çocuklarının mutlu olduğunu görüp kendileri de mutlu olsunlar.
BEYİN DE ACIKIR
Mideniz nasıl acıkırsa beyniniz de acıkır. Mide acıktığı zaman enzim salgılar ve size aç olduğunu hissettirir. Siz de ona göre tedbirlerinizi alırsınız. Beyin de acıkır ama bir fark var acıktığını enzim vb. bir yöntemle size söyleyemiyor. Bunu siz bileceksiniz ve ona göre beyninizi besleyeceksiniz.
BEYİN VİTAMİNİ NEDİR?
Vücudun vitaminlerini biliyoruz. Beynin vitamini nedir?
Beyni nasıl doyuracağız? Beyni nasıl besleyeceğiz? Beyin vitamini nedir?
Bir konferansta öğrencilere “Beyin vitamini nedir?” diye sorduğumda bir öğrenci “Ceviz” diye cevap verdi. Doğru ceviz beyni geliştiren bir yiyeceğimizdir ama bizim kastımız o değildi.
“BEYİN VİTAMİNİ KELİMELERDİR.” Beynimizi kelimelerle besleriz, doyururuz ve geliştiririz. Beynimizi faaliyete geçiren kelimelerle beynimizi besleyeceğiz.
BEYNİ NE ZAMAN BESLEYECEĞİZ?
Buna pratik ve zihinde kalıcı bir cevap veriyorum: “Mideyi beslediğimiz her g
Her gün yemek her gün okumak
Bunu başardığımız zaman hayat daha güzel ve anlamlı olacak.
NERDEN BAŞLAYACAĞIZ?
En sevdiğimiz kitap türünden başlayacağız. Öncelikle en sevdiğimiz kitap türünü belirleyeceğiz. Bunun için gerekirse Türkçe ve edebiyat hocalarımızdan destek alacağız. En sevdiğimiz türü belirledikten sonra o türden okumaya başlayacağız en sevdiğimiz yemek gibi.
Başlarda miktarı az tutacağız. Peygamberimizin şu sözü bu konuda rehberimiz olacak: “Amellerin, eylemlerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır.”
Miktar olarak minimum 10 sayfa olabilir. İstisnasız her gün en az 10 sayfa okunmalıdır. Okunamadığı zaman ertesi gün kazası yapılmalıdır.
10 sayfadan ne olur demeyiniz. Bir yılda 3650 sayfa yapar. 10 yılda 36 500 sayfa okumuş olursunuz. 50 yıl bu uygulamayı devam ettirirseniz 182 500 sayfa kitap okumuş olursunuz. Bu da sizde muazzam bir bilgi birikimi meydana getirir.
Bu miktar 30 sayfa olacak olursa yaklaşık 550 000 sayfa kitap okunmuş olur ki bunu başaran büyük bir lütfa nail olmuş olur.
Ne dersiniz denemeye değer değil mi? Bence değer
Muhabbetlerimle