Okuyucu istekleri

A.Cenap Kendi

DUTLU SUYUNUN BULUNUŞ EFSANESİ     

Gerek özel ziyaretlerde ve gerekse yolda belde karşılaşmalarda MEMLEKET Gazetesi okuyucularından sık sık aldığımız arzu ve istekler edebiyatına cevaptır bu günkü yazımızın muhteviyatı.

      Konumuz DUDLU suyunun yıllar önceki şartlarda bulunuş efsanesinin istek üzerine bir daha hatırlatılmasıdır. Özellikle hakikat olan bir gerçeği ifade ediyor ve diyorumki DUDLU suyunun teknolojinin olmadığı o eski yıllarda bulunuşu MANEVİYAT KÖKENLİDİR.

      YÜCE MEVLAMIZIN hikmetinden sual olunmaz. Sizlere insanlığın yararına tecelli eden İLAHİ SIRLARDAN bir tanesini daha aktarmaya çalışacağım.

      KONYA şehri kuruldu kurulalı evrensel teknolojinin ulaşımın muhaberatın henüz keşfedilmediği devirlerden beri çeşitli Devletlere PAYİTAHT’lık yapmış çok önemli ve mübarek bir şehirdir kuşkusuz. Osmanlı döneminde Sultan YAVUZ SELİM kumandasındaki Ordu verilen siyasi kararların doğrultusunda aldığı bir kararla MISIRın fethini gerçekleştirmek üzere Konya’ dadır. Sefer hazırlıklarını ve mühimmat ikmalini yapmak üzere o tarihte ARSLANLI KIŞLA cıvarında konaklamış vaziyettedir.

      Ne var ki o sıralarda Karaman oğullarının GÜLEK BOĞAZNDA pusu kurmuş olduklarına dair haberler üzerine Konya da Ordunun konaklaması devam ederken YAVUZ SULTAN SELİM hazretleri, Hazreti Mevlana’yı ziyaret eder. O gün Dergâh da Dervişlerden sinekli baba adı ile maruf HAMZA dede ile karşılanır. Gerekli tazim yapılır, Dergâhtan ayrılacağı sırada Sultan hazretleri HAMZA dedeye Mısır seferine gideceğini dua etmesini rica eder. Hamza Dede dua için bir “bergüzar” bırakmak gerektiğini söylemesi üzerine Hünkâr nasıl bir bergüzar diye sorar. Hamza dede Dervişlerin eline devamlı akacak bir abdest suyu dök deyince Hünkâr yakınlarda akacak su var mıdır diye sorması üzerine Hamza dede YÜCE ALLAHIN RAHMETİ İLAHİSİ İLE buluruz demesi üzerine Yavuz o halde bu iş olur demesi üzerine Su arayışı için hazırlıklara başlanır. O devirlerde tercihan DEVE kullanıldığından deve katarı düzülür. Hünkârın devesi süslenir ve öndeki yularsız deve kendi haline bırakılır.

      Kendi haline bırakılan deve konvoyu Konya’nın batısına doğru yönelir çalılık halindeki yolsuz yolaksız şimdiki duldu kırı mevkiine gelindiğinde öndeki rehber deve olduğu yerde durur ve çömelir çömelmez arkasındaki develerde çömelir. Öndeki deve suyun müjdesini verir ve başını yere bir noktada sabit tutar.

      Hamza dede yanındaki padişahın huzurunda devenin başını dayadığı şimdiki suyun aktığı yere gelir kıbleye yönelir gür sesi ile okuduğu ezanı bitirir bitirmez elindeki asayı yüce Mevla’sına sığınıp yere saplar. İkinci üçüncü saplamada yerden üç göz açılır. Ve bu günkü DUTLU SUYU fışkırır. Koskoca İmparatorluğun yüce Sultanı Yavuz Sultan Selim Han’ın ağzından şu unutulmayacak sözler dökülür.

      Dergâhın dervişi böyle olursa daha neler neler olur…

      Devam edecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.