ANKARA (AA) - ENES DURAN - Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı (AFAD) Mehmet Güllüoğlu, AFAD yetkililerinin, muhtemel göç durumuna karşı, İdlib ve sınır bölgesindeki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirterek, "Yani muhtemel çıkabilecek çatışmalardan etkilenebilecek insanların, sınıra veya Türkiye'ye doğru oluşabilecek göçüne karşı da hazırlıklarımızı yaptık." dedi.
Güllüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Suriye'nin İdlib kentine gerçekleştirdiği operasyonun çok şaşırtıcı ve ani bir gelişme olmadığını bildirdi.
Eylül ayında Astana'da yapılan görüşmelerde İdlib'in çatışmasızlık bölgesi ilan edildiğini ve üç ülkenin de farklı sorumluluklar alarak orada barışı koruma anlamında asker gördermesine karar verildiğina değinen Güllüoğlu, bu kararın, insani yardım aktörlerince de olumlu karşılandığına işaret etti.
Güllüoğlu, Suriye rejimi tarafından, İdlib'deki sivillerin göçe zorlanma ihtimalinin olduğunu ve bu durumu kaygı verici bulduklarını, İdlib'in ikinci bir Halep olmaması için Türkiye'nin elinden geleni yapacağını vurguladı.
Türk askeri ve Özgür Suriye Ordusu'nun İdlib'e barışı tesis etmek üzere girdiğine dikkati çeken Güllüoğlu, "AFAD'dan arkadaşlarımız İdlib ve sınır bölgesindeki gelişmeleri takip ediyorlar muhtemel göçe karşı. Yani muhtemel çıkabilecek çatışmalardan etkilenebilecek insanların, sınıra veya Türkiye'ye doğru oluşabilecek göçüne karşı da hazırlıklarımızı yaptık. Daha önce Cerablus'tan başlayan Fırat Kalkanı Harekatı'nda bir tecrübe kazanmıştık." ifadesini kullandı.
- "Çok ciddi bir göç olmayacağı tahmin ediliyor"
Güllüoğlu, Suriye iç savaşının son 10 yılın en büyük insani krizine dönüştüğüne işaret ederek, dünyadaki pek çok ülkenin bu krize kayıtsız kaldığını anlattı.
Özellikle kış aylarının insani krizi daha da derinleştirdiğini belirten Güllüoğlu, Suriye'de geçen sene pek çok insanın soğuktan ve gıda yetersizliğinden hayatını kaybettiğini söyledi.
Güllüoğlu, kışın yaklaştığı bir dönemde, İdlib'deki barışı tesis etme operasyonunun insani krizlerin oluşmasını da engelleyeceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Son 3-4 günlük durumu değerlendirmek gerekirse, çok ciddi bir göç olmayacağı tahmin ediliyor. Hatta eğer Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi çatışmasızlık devam eder ve barış gelirse muhtemelen geriye dönüşler de olabileceğini düşünüyoruz. Operasyonun temel amaçlarından biri de bu."
- "100 binden daha fazla insan evine döndü"
Cerabulus'dan başlayarak El-Bab'a kadar süren Fırat Kalkanı Harekatı'nda büyük bir alanın temizlendiğini dile getiren Güllüoğlu, bölgenin DEAŞ ve birçok terörist gruptan arındırıldığına dikkati çekti.
Güllüoğlu, askeri ve politik yararın dışında oluşturulan güvenli bölgede, başta sağlık, barınma ve eğitim gibi bir çok alanda ciddi çalışmalar yapıldığına değinerek, "Bunlar en nihayetinde insani faaliyetler. Suriye'ye yapılan çalışmaları gören 100 binden daha fazla insan, Türkiye'den veya Suriye'deki kamplardan çıkarak evine, köyüne döndü. Orada faaliyetler arttıkça, altyapı iyileştirildikçe umuyoruz ki daha fazla insan geri dönecek." dedi.
Fırat Kalkanı Harekatı ile temizlenen yerleşim yerlerinden en çok El-Bab ve çevresinde hasarlar olduğunun tespit edildiğini bildiren Güllüoğlu, bu bölgede yapılacak altyapı çalışmaların diğer bölgelere göre daha uzun süreceğini kaydetti.
AA