Öngörülemeyen Türkiye!

Ahmet Ünver

Ülkemizde birkaç yıldır olayların ardı arkası kesilmek bilmiyor.  Acaba neden? Daha önceki yıllarda olduğu, sağ - sol kavgası ve kargaşası üzerinden bölünmeye çalışılan bu ülke… Bu günde farklı etnik gruplar üzerinden aynı hedefler doğrultusunda gelmeye devam ediyorlar. Biz de zannediyoruz ki…  Birileri hak istiyor veya arıyor… Devlet de onlara bu hakkı çok görüyor… Verelim canım ne olacak formatında olan bir yığın kitle var… Bir film izler gibi olanları seyretmeye devam ediyoruz. Gerçekten olayların seyri bu formatta mı ki?

28 Şubat post modern darbesini gerçekleştirenler ne yaptıklarını çok iyi biliyorlardı. Bizler halk olarak ne olduğunu ve detaylarına vukuf olamasak da… Görevlerini çok iyi yapmışlardı.  28 Şubat post modern darbesini gerçekleştirenler, Amerika’daki ağabeylerine Neden diye sorduklarında alınan cevap aslında bu günlere de ışık tutacak:   ‘Amerika, tekerine çomak sokanı ekarte eder, ama Erbakan, size bir şey yapmadı… Amerika’nın büyük ulusal çıkarlarını tehdit etmedi’.  Abramowitz,  ‘Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerde yazılı olmayan bir kod vardır. Erbakan bu kodu bozdu. Amerika, ne yapacağı kestirilemeyen, kontrol edilemeyen müttefikten hoşlanmaz” dedi. Erbakan, ilk dış gezisini, kendisine yapma dendiği halde İran’dan başlattı. İkinci gezisini Mısır, Libya ve Nijerya’ya yaptı.”

Türkiye ne zaman ki Amerika tarafından  öngörülemeyen ve yazılı olmayan kod dışına çıkmaya başladı; her türlü olaylar ve karışıklıklar ile baş başa kaldık..  Amerika ile aramızda yazılı olmayan kod ne olabilir ki?  Amerika ile aramızda öngörülemeyen ne gibi bir hareketlerde bulunmaya başladık ki?  Amerika ile aramızda nasıl bir müttefiklik antlaşması olabilir ki? Daha bir sürü sorular ve sorular… Bu sorulara artık yeni nesil şeffaf bir cevap bekliyor…

Halk tarafından ilk defa seçimle iş başına gelen T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;  ‘’ Afrika'ya bakmadan, Güney Amerika'yı incelemeden Batı uygarlığı gerçekten anlaşılamaz. Batı başkentlerinin şık kaldırımlarına hayran kalanlar, o kaldırım taşlarının altındaki milyonlarca Afrikalının ve Güney Amerikalının teri, kanı, canı, emeği olduğunu bilmek zorundadır. Parçalanmış aileler, yerlerinden sürülmüş kabileler, dokusu tahrip edilmiş çevre ve sömürülen kaynaklar, 'beyaz adamın' bu bölgelerdeki utanç vesikalarıdır... Ama biz hamdolsun, bu ülkelere giderken tertemiz bir sicille gidiyoruz. Dünyanın her yerinde, her topluma tarihimizin ve kültürümüzün bize işaret ettiği şekilde karşılıklı saygı ve dayanışma temelinde, herkesin kazandığı ilişkilerin kurulabileceğini gösteriyoruz. Biz siyaha sarılırken, hiç içimizden 'Acaba ne derler' demiyoruz. Sadece Allah için seviyoruz. Farkımız bu!"  vurgusunu yapıyor.

Türkiye kuruluşundan itibaren dışarıdan ve içerideki taşeronları vasıtası ile yönetilmeye devam etmiştir. Ne zaman ki dışarıdan müdahaleler ve taşeronlar yönetimde devreden çıkmaya başladı, kavga ve kargaşanın arkası kesilmez hale geldi. Anadolu evlatları kanla elde etmiş oldukları bu asil vatan toprağında, artık taşeronlar ve dışarıdan müdahalelere izin vermeyecektir. Bu onun kendi ülkesinde ve bölgesinde VAR ve YOK olma meselesidir. Ülkemizde ve bölgemizde dönen dolapların ve kavgaların tek sebebi budur… Gelmeye devam ettikleri parametreler çok değişik olsa da…
 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.