Akşam yazarı Oray Eğin, bugünkü yazısında, CHP'ye 'Bu sınavı vermesi' çağrısında bulunarak "Neden bu ülkede başörtülü milletvekili olmasın, neden bu konu üzerinde hala bu kadar yaygara koparılıyor?" diye seslendi. Türkiye'de gerçek Cumhuriyetçilerin başörtüsüyle, insanların kılık kıyafetleriyle hiçbir sorunları olmadığına inandığını ifade eden Eğin, bunu kanıtlamanın ve Cumhuriyetçi aydınları canavarlaştırma çabası (!)nı ortadan kaldırmanın yolunu gösterdi.
Oray Eğin'in Yazgülü Aldoğan'ın yazısından alıntılayarak köşesine taşıdığı, 'Benim itirazımın olduğu yer milleti değil, devleti temsil ettikleri yer. Karşıma hakim, vali, savcı olarak çıkmasınlar yeter!'düşüncesi ise gözlerden kaçmadı.
İşte Eğin'in yazısından dikkat çeken paragraflar:
(Yazgülü Aldoğan'ın cümleleri) 'Bu seçimde AKP, listelerine başı örtülü kadın adaylar alacak. (...) Başı örtülü adaylar yemin edecek ve bir olay da yaşanmayacak. Bu ülkede başı örtülü kadınların oranı yüzde ellinin üzerindeyse vekillerinin de mecliste olmasına itirazım yok.'
Tek bir çekincesi var: 'Benim itirazımın olduğu yer milleti değil, devleti temsil ettikleri yer. Karşıma hakim, vali, savcı olarak çıkmasınlar yeter!'
Doğrusu bu itirazında da haklılık payı olabilir, bütün bunlar tartışılıyor ve tartışılmalı da. Başörtülü hakim, başörtüsü yüzünden davalarda otomatik olarak taraf olarak algılanacak mı: Bu soru aşılmadan devlet kurumlarının açılması sakıncalar doğurur.
Ama konumuz milletvekilliği.
Ben de aynı Yazgülü Aldoğan gibi düşünüyorum. Neden bu ülkede başörtülü milletvekili olmasın, neden bu konu üzerinde hala bu kadar yaygara koparılıyor?
Hem Kemalist hem asker kızı Yazgülü Aldoğan bile Meclis'te başörtülü milletvekilini destekliyor.
Hatta daha bu konular tartışılmaya başlanmadan günler öncesinden CHP'nin de başörtülü milletvekili göstermesini dilemiş:
'Adayım Diyanet İşleri Kadın Kolu Kurucu Başkanı iken AKP tarafından görevden alınan Ayşe Sucu! Saçına başörtüsünü yakıştıran, aydın bir dindar kadın Ayşe Sucu. Zaten o yüzden de o görevde daha fazla tutulmadı, istenmedi, kendi kurduğu kadın kolundan, kolundan tutulup uzaklaştırıldı.'
Bu öneriyi çok tuttum, umarım CHP yöneticileri de dikkate alır. Normalleşme yolunda, kutuplaşmayı engellemek CHP'nin görevidir.
Her şey bir yana, Anadolu'da muhafazakar seçmenin zihnindeki 'CHP dinsizdir' yargısını da üzerinden atmasına vesile olur. CHP, tıpkı Yazgülü Aldoğan gibi gerçek Atatürkçülüğün, gerçek demokrasinin herkesi sahiplenmek ve herkesi kabul etmek olduğunu seçmene anlatmalı.
Artık hepimiz için önyargılardan kurtulma zamanı.
Ben yıllardır Türkiye'de gerçek Cumhuriyetçilerin başörtüsüyle, insanların kılık kıyafetleriyle hiçbir sorunları olmadığına inanıyorum. Aynı şekilde Hidayet Şefkatli Tuksal gibi başörtülü isimlerin de 'İzmirli Laik Teyze' prototipinden çok daha demokrat, hoşgörülü olduğunu hiç tartışmam bile.
CHP bu sınavı vermelidir.