İzmir'in Gaziemir ilçesinde, ev yemekleri yapan bir işletmeye taşlarla, sopalarla saldırarak işletme sahibi karı-kocanın yaralanmasına neden olan diğer işletme sahipleri kendilerini savundu.
Gaziemir ilçesinde geçtiğimiz cumartesi gerçekleşen olayda, ev yemekleri yapan bir işletmeye bir başka işletmenin sahipleri tarafından yapılan saldırıda ortalık savaş alanına dönmüştü. Güvenlik kameralarının anbean kaydettiği olayda dükkanı basan kişiler; taş, sopa ve sandalyelerle ellerine ne geçtiyse fırlatmıştı. Yaşanan saldırıda ise işletme sahiplerinden Sedat Azar (54) ve eşi Cevriye Azar (46) yaralanmış ve aile daha sonra olayla ilgili şikayetçi olmuştu.
"Bizi çok tahrik ettiler, saldırmak zorunda kaldık"
Karakolda biten komşu kavgasıyla ilgili saldırıyı gerçekleştiren işletme sahipleri kendilerini savundu. İşletme sahibi Perihan Karagözler (42), kavgada asıl mağdurun kendileri olduklarını öne sürdü. İşletme sahipleriyle aralarında sorun bulunduğu anlatan Karagözler, "Cumartesi günü buraya pazar kuruluyor. Sabah saat 07.00'de pazarcılara çorba götürüyorum. Kavgalı olduğumuz kişi 3 senedir bizimle uğraşıyor. Pazarcı çocuğun biriyle haber gönderdi "Abla pazara gelir misin?" diye. "Sizin sülalenizin kökünü kuruturum, bundan sonra ayağınızı denk alın" diyerek üstüme doğru yürüdü. Ben de kendimi savunmak amacıyla elimdeki çorbayı üstüne döküp iki kez sopayla vurdum. Sonra çocuklarımı çağırdım. Çocuklarım konuşmaya gittiler. Pazara giderken 50 kişi saldırdılar. Komşular çocuklarımı dükkana getirirken karşı dükkandan sırıtarak "Bunlar daha sizin iyi günleriniz" dediler. Bizi çok tahrik ettiler, saldırmak zorunda kaldık. İnsanlar bizi dinlemedikleri için olayın iç yüzünü bilmiyorlar" sözlerine yer verdi.
"Suçlamaları kabul etmiyoruz"
Kavga esnasında olayın içinde olan Perihan Karagözler'in oğlu Hüseyin Karagözler (26) de yaptığı açıklamada, karşı taraftan yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
Oğul Karagözler, şöyle konuştu:
"Bizim hem annemizi pazara çağırmışlar hem annemize küfür ediyorlar. Kimsenin namusu sahipsiz değil. Bizim de bu yapılanlar zorumuza gitti. O kadar insan da bize saldırınca biz de o anki sinirle kendimizi kaybettik. Bizim kimsenin müşterisinde gözümüz yok, Allah herkesin rızkını ayrı ayrı veriyor. Suçlamaları kabul etmiyoruz. O an ki sinir haliyle camları kırmış olabiliriz; ama suçlamalarda diyorlar ki "Bana yemek sattırmıyorlar'. İstediği iki tane şahit getirsin, mahkemeye sunsun. Bu kişiyle daha önceden de böyle olaylarımız oldu, bizi hep tehdit ediyordu. Bu suçlamaları kesinlikle kabul etmiyoruz. İfade tutanaklarında olayın nasıl yaşandığına dair her şeyin kaydı var. Onlar sadece kamera kayıtlarını attıkları için bu şekilde lanse edildi. Biz şikayetçiyiz, işi sonuna kadar bırakmayacağız. İnsanlar bizi artık farklı görüyor, kavgacı gözüyle bakıyorlar. Şikayetimizden kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. Maddi ve manevi tüm zararımızın peşinde olacağız."