Orucun kalitesini yükselten ve düşüren şeyler
Bir hadiste şöyle buyurulur: Kişi namazını kılar, kıldığı namazdan onda bir, dokuzda bir, sekizde bir, yedide bir, altıda bir…oranında sevap/puan alır.
Bu o kişinin namaz kalitesine göredir. Kendisini ne kadar namaza verebildiğine, namazı ne kadar bilinçli kıldığına, namazı nasıl hayata taşıdığına göredir.
Bu değerlendirme ölçüsü diğer ibadetler için de geçerlidir.
Yüce Rabbimiz, Oruç benim içindir, onun mükâfatını ancak ben veririm buyurmaktadır. Evet, oruç, içerisine riya ve benzeri şeylerin karışmadığı, içerisinde katkı malzemesi bulunmayan salt ihlâs ibadetidir. Onun için onun değerlendirmesini tamamıyla Yüce Rabbimiz yapmaktadır. Buna rağmen herkesin orucu da bir değildir. Avam orucu, havas orucu, havassu’l-havas orucu bir değildir elbet. Ve bu tasnif oruç kalitesini belirlemeye yöneliktir. Sıradan insanların tuttuğu sıradan oruç, seçkinlerin orucu ve en seçkinlerin orucu. O halde, tuttuğumuz oruçlardan en yüksek puanları almak için gayret etmeliyiz.
Peki, bu nasıl olacak?
Orucun kalitesini yükselten ve düşüren şeyleri örnekleriyle şöyle sıralayabiliriz:
Kaliteli oruç yahut orucun kalitesini yükselten şeyler:
Mademki orucun hedefi takvalı insan yetiştirmektir, o halde kaliteli oruç takvalı olma yolunda sahibini ilerleten oruçtur. Her oruç, tırmandığımız takva kulesine atılan bir adım olmalıdır.
Mademki oruç ayı, Kur’ân ayıdır, Kur’ân’ın inmeye başladığı aydır. O halde oruç, ne kadar çok Kur’ân’lı olursa kalitesi o ölçüde artmış olur. Oruçlu iken Kur’ân okumak, onu anlama ve yaşama çabası içerisinde olmak kaliteyi artıracaktır.
Mukabele içerisinde yer almak. Karşılıklı Kur’ân okuma demek olan mukabele, Vahiy meleği ile peygamberimiz arasında karşılıklı Kur’ân okuma ibadetidir. Cebrail okuyor peygamber dinliyor, peygamber okuyor Cebrail dinliyor. Dolayısıyla Ramazan’da Kur’ân okumak gibi Kur’ân dinlemek de orucun kalitesini artıran bir amel olarak durmaktadır.
Mademki Ramazan’da infakın mükâfatı katmerlidir ve mademki oruç ayetlerinden hemen sonra dua ayetleri gelmiştir. O halde infak, iyilik ve dualarla orucu yoğurup pişirmek gerekir.
Oruçluya iftar ettirmek, ona saygı duymak. Bu konuda peygamberimiz şöyle buyurur: Kim bir oruçluya iftar ettirirse, onun sevabı kadar ona da verilir, oruçlunun sevabından da bir şey eksilmez.
Yapmamız gereken işlerin hakkını vermek, orucu bahane ederek işlerimizi savsaklamamak.
Orucun kalitesini düşüren şeyler:
Bu sayacaklarımız genellikle günümüz insanımızın Ramazan’da yaşadığı geleneksel olumsuzluklardır. Oruçlarımızın kalitesini artırmak için bunlardan kurtulmalıyız
Midemize tutturduğumuz orucu, diğer organlara tutturamamak. Gözümüzü, dilimizi, elimizi, beynimizi, gönlümüzü haram, mekruh ve müfsid olan şeylerden korumamak. Harama bakmak, haram kurgular yapmak, haram şeyler söylemek gibi. Nitekim peygamberimiz şöyle buyurmuştur: Nice oruç tutanlar vardır, tuttuğu oruçtan yanına kalan yalnızca aç-susuz kalmasıdır.
Aşırı yiyip içmek.
Az yeme, az konuşma, az uyuma formülünü bozmak. Yani çok yemek, çok konuşmak, çok uyumak.
Dedikodu, gıybet yapmak.
Boş konuşmak.
Boş işlerle meşgul olmak. İftarı beklerken lüzumsuz uğraşılara kendini kaptırmak.
Alışveriş çılgınlığının içerisinde bulunmak, ölçüsüz alışverişler yapmak.
Magazin haberleri, pembe diziler izlemek.
Sabırsızlık gösterip her şeye ve herkese kızmak. Çevremizdekileri kırıp geçirmek.
İnsanları ve canlıları incitmek. Çevreyi kirletmek ve tahrip etmek.
Orucun adap ve sünnetini terk etmek. Sahura kalkmamak, iftarı önemsememek gibi.
Teravih namazlarını aksatmak yahut onu layığı ile kılmamak.
Allah Rızası yerine, bir kısım menfaat ve beklentilerle ödünç davetler yapmak.
Eziyet veren şeyleri kaldıracağımıza, eziyet verici şeyleri yapmak. Yanlış yere araba park etmek, ammenin gelip geçeceği kaldırım yahut yollarlı işgal etmek, lüzumsuz korna çalmak, trafik kurallarını çiğnemek gibi.
Evet, yalnızca oruçluların gireceği cennetin Reyyân kapısından girebilmek bir ayrıcalıksa bundan yararlanabilmek için gerekenleri yapmalıyız. Bizler Ramazan’ı hak edersek, bu mübarek ay bizler için evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden azat olmak olacaktır.