Ülkenin güneydoğusundaki Filibe kentinde dünyaya gelen Hilmi’nin 1910 yılında yazdığı Osmanlıca adıyla “A’mak-ı Hayal” kitabının Bulgarca baskısı, memleketinde tarihi Cuma Camii’ndeki yazarın adına kurulan kütüphanede tanıtıldı.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) sponsorluğu ve Türkiye’nin Filibe Başkonsolosluğu desteği ile yayınlanan kitabın tanıtımı, kentin kültür sanat çevrelerinden temsilcileri bir araya getirdi.
Kitabın çevirmeni Aziz Taş, yaptığı konuşmada, “Bu çeviri sayesinde bence, Filibeli Ahmet Hilmi, doğduğu şehre muhteşem bir dönüş yapabildi.” dedi.
Eserin 50’ye yakın farklı Türkçe çevirisini okuduğunu anlatan Taş, Ahmed Hilmi’nin edebiyata katkısını göstermek, yazarın hakkını vermek adına kitabını, orijinal Osmanlıca metninden Bulgarcaya aktarmayı tercih ettiğini kaydetti.
Taş, bu kitabın günümüz çağdaş Türkçesinden uzak bir anlatımla yazılmış olmasına rağmen, “derin felsefi düşünceler içerdiğini ve çağ atlayan fikirler ve yorumlar, hatta gelecekle ilgili kimi kehanetler ortaya attığını” ifade etti.
Türkiye’nin Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani de kitabın hazırlanması ve yayınlanmasına destek vermekten gurur duyduklarına işaret ederek, “Bence, 'Hayalin Derinlikleri' dünya felsefe tarihinin kısa bir özetidir, çok akıcı bir eser.” diye konuştu.
Ergani, kitabın tanıtımının kentte 600 yıl önce kurulan Cuma Camii’nde, Filibeli Ahmed Hilmi’nin adını taşıyan kütüphanede düzenlenmesinin ayrı bir değer taşıdığını sözlerine akladı.
- Filibeli Ahmed Hilmi kimdir?
Filibe’de 1865 yılında dünyaya gelen Filibeli Ahmed Hilmi, gazeteci, yazar, filozof, şair ve edebiyatçı olarak edebiyatta kendi çizgisinde yürüyen bir entelektüel olarak anılıyor.
Hilmi, dönemin Avrupa medeniyet değerlerinin taklidi konusunda getirdiği, “ne aşırı düşkünlük, ne de kötü taklit” sloganını rehber ederek, bu konuda seçmeci bir metodun takip edilmesini öneriyor.
Ahmed Hilmi, özellikle “tasavvufi ve ahlaki bir roman” olarak tanımlanan Hayalin Derinlikleri romanıyla din, gelenek ve modernleşme arasındaki gergin ilişkileri kendi içinde yaşayan ve onları çözümlemeye çalışıp eserlerine yansıtan bir fikir adamı olarak biliniyor.