Günümüzde her 68 çocuktan birisi otizm riski ile doğuyor, her 20 dakikada 1 çocuk otizm tanısı alıyor ancak ülkemizde hala otizmin ne olduğu, belirtileri ve tedavisi tam anlamı ile bilinmiyor. Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılın da fark edilen bir gelişimsel farklılık olan otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir hızla artıyor. 1985 yılında her 2 bin 500 çocuktan biri otizm riskiyle dünyaya gelirken, bu oran günümüzde 68 çocukta bire kadar yükseliyor.
OTİZMİN BELİRTİLERİNE DİKKAT!
Belirtiler en erken yaşamın ilk 6. ayında fark edilebiliyor. Otizmin başlıca belirtileri arasında; başkalarıyla göz teması kurmamak, gözlerin bir yere takılıp kalması, ismi söylendiğinde bakmamak, sözleri tekrarlamak, parmağıyla istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar sayılabiliyor. Aileler çocuklarında aynı yaştaki diğer akranlarından farklı davranışlar ve belirtiler gözlemleniyorsa vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir psikiyatriste başvurmaları gerekiyor. Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmadığını gösteriyor. Haber Merkezi