KTO Üniversitesinin durumu, Konya Ticareti ve büyüme, MKYK üyeliği süreci gibi çeşitli soruları cevaplayan Öztürk, Konya’nın gelecek vizyonunun önemine dikkat çekti.
Sami GEDİZ: Ticaret odasından sonra üniversiteyi devir aldınız, üniversite ile ilgili yoğun çabalarınız oldu geldiğiniz dönemden beri üniversitede ne gibi aşamalar kaydedildi? Yenilik olarak neler geldi?
Selçuk ÖZTÜRK: Üniversitenin kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Özellikle hem vakfın hem üniversitemizin Kurucu Başkanı Hüseyin Üzülmez’e bu vizyonun ufku için ve harcadığı emek için, onunla beraber görev yapan ve daha başkanlık için görev yapan arkadaşlara da çok teşekkür ediyorum. Konya’nın ilk vakıf üniversitesi odalar anlamındaki de 4. üniversite. TOBB’un bir üniversitesi var İstanbul ve İzmir ticaret odasının bir üniversitesi var, bizden sonra da sadece Deniz Ticaret Odaları kurabildi. Bu bakımdan bakıldığında Türkiye’de özel bir üniversite kurmak için vakıf kurmak gerekir. Bizimki bu acıdan gerçek bir vakıf üniversitesi. Görevi devir aldığımızdan bu yana başarı sağlayabilmek için yoğun çabalar sarf ettik. Bu noktada hem o zaman başbakan olan Cumhurbaşkanımız hem Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun çok yoğun desteğini aldık. Bu desteklerle üniversite hızla büyüyor. Bin 500 olan nüfusumuzu bugün 4 bine çıkardık. Fakülte sayımız 7’yı buldu. Akademik kadro 200’u geçti. Yeni binalar kazandırıyoruz, beraberinde yeni öğrenciler kazandırıyoruz. Hızlı bir şekilde üniversiteyi daha da büyütmeye çalışıyoruz. Güzel bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Türkiye’deki özel üniversitelerin doluluk oranına bakarsak en yüksek doluluk oranına sahip üniversitelerden bir tanesi haline geldik. Son dönemde yüzde 98’lik doluluk oranı yakaladık, bu çok büyük bir başarı. Beraberinde ilk 10 binden çok sayıda öğrenci almaya başladık. İlk binden öğrenci aldık. Karatay Üniversitesi kurumsallığı yakalamış üniversite olarak derinliği artmış bir üniversite oldu. Kendi yaşıtları içerisinde ki en iyi üniversitelerden bir tanesi diyebiliriz. Büyük hedeflerimiz var. Üniversitemizi Türkiye deki en iyi 50 üniversite arasına sokmak, daha sonra 10 üniversite arasına sokmak. Uluslararası anlamda da bir üniversite haline getirmek. Bu anlamdaki vizyonumuzu ve hedeflerimizi belirledik. Çalışma programlarımızı da yaptık yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz.
Sami GEDİZ: Sağlık alanında ne gibi girişimleriniz oldu?
Selçuk ÖZTÜRK: Sağlık alanında tıp fakültesini açtık. Bu sessiz sedasız oldu. Daha önce tıp fakültesi açan üniversiteler aylarca gündemde kaldı. Bu sene öğrencimizi de aldık. Şu anda tıp fakültesinde 60 öğrencilerimiz okuyor. Başarılı da bir giriş yaptık. Malumunuz Tıp Fakültesini tercih edebilmek için Türkiye’deki ilk 40 bin öğrenci arasına girmeniz gerekiyor. Biz ilk 22 binden öğrenci aldık. Güzel bir Tıp Fakültesi hazırlığı yaptık, başarılı bir şekilde devam ediyoruz. Sağlık Bilimleri Yüksek Okulunu kurduk. Orda 3 bölümümüz var şu anda. Gelecek sene için Diş Hekimliği Fakültesini kurmak istiyoruz. Sağlık Meslek Yüksek Okulunu da kuracağız. Üniversitemizin bir bölümü de sağlık olarak çalışmalarımız devam edecek. Beraberinde üniversitemizde başladığımız çok değerli uygulamalar var. Bunlardan bir tanesi Türkiye’de konuşulan konu çocuklarımızı üniversitelerde okutuyoruz ama pratik hayata hiç hazırlamıyoruz şeklinde. Şu anda sektör danışmanlığı diye bir sistem getirdik, bu sistemin özü şu; Konya’da ki bizim bölümlerimize uygun olan, diyelim ki makine, inşaat mühendisliği bölümü var bu bölümden sanayici, iş adamlarımızı davet ettik. Bu sanayici ve iş adamları 5 tane öğrenciye sektör danışmanlığı yapacak 4 sene boyunca, onlarla geliyorlar burada toplantılar yapıyorlar. Onları işletmelerine götürüyorlar oralarda toplantılar yapıyorlar. 1 sınıftan itibaren öğrencilerimizi kendi mesleklerinde de hazırlık yaptırıyoruz. Bu Türkiye’deki yapılan ilk uygulama oldu, bu noktada da başarı gerçekleştirdik diye umuyorum. Bu sene bu uygulamayı mühendislik bölümlerinde uygulamaya başladık. Çok başarılı bir Hukuk Fakültemiz var. Bu fakültede çok yüksek seviyeden öğrenci alıyor. Buradan mezun olan öğrencilerimizden hâkimlik, savcılık sınavında da iyi sonuçlar alıyoruz.
Sami GEDİZ: Konya ekonomisi şu anda ne durumda, çevre ülkelerde olan olaylar Konya ekonomisini ne gibi etkiliyor?
Selçuk ÖZTÜRK: Bu anlamda önce Türkiye üzerinden bir değerlendirme yapalım sonra bunun etkilerini Konya’ya bağlayalım. Türkiye küresel ekonomiye entegre olmuş bir ülke artık. Küresel ekonomiye entegre olmanın birçok avantajı var, bununla beraber dezavantajları da var. Dünyada ki yaşanan tüm siyasi ve ekonomik gelişmelerden olumlu veya olumsuz yönde etkileniyoruz. Örneğin petrol fiyatları, petrolün varili 120 dolara çıktığında, bizim enerji maliyetimiz 60 milyar dolara gelmişti. Aslında hepimizde bir tedirginlik vardı. Fiyatların artacağından bahsediliyor, biz bu işin içinden nasıl çıkacağız deniliyordu. Ama Rusya ve Avrupa arasında başlayan bir krizle petrol fiyatlarında bir düşüş başladı. İlk olarak Amerika Kaya Gazından enerji üretmeye başladı. Petrol fiyatları 120 dolardan aşağıya inmeye başladı, şu anda 36 dolar. Bu olaya şöyle bakabilirsiniz “120 dolardan 36 dolara indi, biz çok avantaj elde ettik” ama dezavantajda elde ettik. Neden? Petroldan gelir elde eden ülkelerle ticaretimiz azaldı. Yani temel yaklaşım şu; küresel ekonomiye entegre oldunuz mu dünyadaki olumlu ve olumsuz gelişmelerden her türlü etkileniyorsunuz. Artık ülke yönetiminde çok fazla at gözlüğüyle bakamazsınız. Çok geniş bir perspektifle bakmanız gerekiyor. Petrol 120 dolara çıktığında hepimiz tedirgin olduk, 36 dolara indi bu çok iyi. Buna sadece enerji yönünden bakarsanız muhteşem, ihracat ve yatırımlara bakarsanız petrol üreten ülkelerle ihracatınız azalıyor. Uluslararası siyaset anlamında en zor dönemlere girdik. Bizim uzun yıllar Irak sınırımız problemliydi. Yavaş yavaş düzelecek derken bu sefer Suriye sınırımız patladı. Ukrayna, Kırım, Gürcistan sıkıntı. Bir şansımız var hem Cumhurbaşkanımız hem başbakanımız güçlü bir hükümetle Türkiye’nin başında olmaları dalgalı sularda gemiyi yürüteceğimize inanıyoruz. Türkiye olarak da olumlu olumsuz tüm gelişmelerden etkileniyoruz. FED'ın kararları artık bizler için önemli bir noktaya geldi. Artık FED'ın faiz artırımı kararında herkesin bir kanaati oluşuyor. İşte uluslararası ekonomiye uyum sağlamak budur. Burada çıkacak kararlar bizim bakkalımıza kadar etkiliyor. O halde genel gidişata baktığımızda ülke olarak son 12 - 13 yıldır iyi gidiyoruz. Zorluklarımız ve problemli alanlarımız var ama genel olarak iyi. Konya olarak baktığımızda da, Türkiye'den daha iyi giden bir şehiriz. Türkiye ortalamasından daha hızlı büyüyoruz, Türkiye ortalamasından daha düşük işsizlik oranlarına sahibiz genel anlamda değerlendirdiğimizde Türkiye'den daha iyiyiz. Türkiye uluslararası anlamda ki Suriye, Irak gibi sıkıntılardan ekonomik olarak etkileniyoruz. O bölgelere olan ihracatımız düştü, Petrolun düşmesiyle orta doğu ülkelerine ihracatımız düşüşte. 2023'de ülkemizin 500 milyar ihracat hedefimiz vardı bu tutmayacak gibi görünüyor. Buna rağmen dünyada ki en büyük 10 ülke ekonomisi arasına girme hedefimiz hala sürüyor. Bizimde Türkiye içindeki hedeflerimiz devam edecek.
Sami GEDİZ: Konya'ya yeni yatırımlar gelmeye devam ediyor mu?
Selçuk ÖZTÜRK: Ben Konya’ya yatırımların çok yoğun bir şekilde geleceğini düşünüyorum. malumunuz biz uluslararası sermaye olarak sıfırdan ilk yatırımımızı Unilever Firmasından dondurma markasıyla almıştık. Yeniden bu firmanın büyük bir yatırımı geliyor. Beraberinde onların sürüklediği 4 -5 tane yabancı firma gelecek. Konyalı firmalarımızın yatırım isteği çok yüksek. Şu anda biz arazı sıkıntısı çeker konumdayız, ben yatırımların devam edeceğine inanıyorum.
Sami GEDİZ: MKYK’ya girmeniz Konya Ticaret Odasında nasıl karşılandı. O gün yaşanan gelişmeleri anlatır mısınız?
Selçuk ÖZTÜRK: Bu konuda sadece kendi meclisime konuştum. Bunu ilk defe bir medya aracılığıyla açıklayacağım. Her şeyden önce Ak parti MKYK'sına girişimde benim bir isteğim, talebim yok. Sayın başbakanımızın bir teveccühü olmuş ve böyle bir sonuç ortaya çıktı. Benim bu konuda ki asıl sorumluluğum, Konya ticaret odası meclisi'(KTO)'dır. Beni KTO başkanı yapan mekanizma KTO meclisidir. Bu konu gerçekleştikten sonra ki ilk mecliste bu konuyu paylaştım. Bu tartışılabilir bir konu KTO'yu temsil eden bir şahsın aynı zamanda bir partinin en üst yönetim organında olmasının tartışılmaya açılmasını istedim. Ben meclise bu konuda bir karar almanızı istiyorum dedim. Benim bu tercihi ret etme şansım yoktu. MKYK üyesi görevime devam etmek durumundaydım. Beni seçen kurumda siz olduğunuza göre doğru olup olmadığını tasvip edecek olan mekanizma olan KTO'nun bu konuda karar almasını istiyorum dedim. Benim olmadığım bir ortamda bu konuyu konuşup, bu konuyla ilgili benim başkanlığımı devam edip etmeyeceğim ile ilgili karar ve kanaatinizi bekliyorum dedim. Ben çıktıktan sonra arkadaşlar böyle bir oylama yapmanın yanlış olduğunu üzerine karar almışlar. Oylamaya bile gerek duymadan başkanımızın görevine devam etmesini istiyoruz kararı çıkmış.
Sami GEDİZ: MKYK üyesi olarak Konya'ya ne gibi avantajlar sağlanacak?
Selçuk ÖZTÜRK: Konya’ya alınacak kararlarla ilgili olarak Konya'nın lobisi güçlenmiş oluyor. Bizde bu lobide elimizden geldiği kadar gayret edeceğiz. Burada şunu da acık söyleyeyim Ahmet Davutoğlu'nun Dış işleri bakanlığından beri Konya çok ciddi imkânlar elde etti. Dönem dönem kamuoyunda ne aldık ne almadık gibi tartışmalar oldu. Herkes rakamlara bakmalı diye düşünüyorum. Konya'nın Türkiye'deki aldığı yatırımlara baksınlar, rakamlar hiç bir zaman yalan söylemeyecektir. Bu konuda başbakanımızın çok büyük bir hakkı olduğuna inanıyorum. Bir anekdot anlatmak istiyorum. Biz tıp fakültesini kurmak için bakanlar kurulundan izin almak gerekiyordu. O zaman Recep Tayyip Erdoğan başbakandı ve o kurul son başbakan olarak toplanan kuruldu. Biz bir daha şansımızı denesek dedik ama bizim izin belgemizin onaylanması zor bir ihtimaldi, çünkü o kurulda çok önemli kararlar çıkacaktı. O zaman bu kadar gündemde olan meseleler varken bizimkine sıra gelmez dedim Recep Tayyip Erdoğan'ın son başbakanlık kurulunda bu karar çıktı. Bunu düşünebiliyor musunuz Türkiye'nin bu kadar sorunlarını olduğu bir kurulda Konya'da bir tıp fakültesinin kararı engellenmiyor. Bunlar çok küçük detay gibi gözüküyor ama çok değerli kavramlar.
Röportaj: Sami GEDİZ