Egemen Küresel güçler, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda 1960 yılından beri ülkemize müdahale etmektedirler.
Bu müdahalelerin en somut olanı askeri darbelerdir. Diğer alanlardaki müdahaleleri görebilmek için günlük, aylık, yıllık gelişmeleri anbean izlemek ve görebilmek gerekir.
İçeriden kendi dinamiğimizle, kendiliğinden olan değişimler çok yavaş gelişir, zor hissedilir ve şok etkisi yapmaz. Fakat ülke dışından olan müdahalelerle, bahsettiğimiz alanlarda çok hızlı değişimler yaşandı.
Bugünkü konumuz, bu müdahalelerden ‘siyasete yapılan müdahale’ olacaktır.
Dış güçler, 1960-1980 arası siyasete de müdahale ettiler. Bu müdahaleyi gelip kendileri yapmadılar. Bizim içimizden, dili, giyimi, kuşamı, dış görünüşü bizimle aynı olan, kafası ve kalbi bizden olmayanlara yaptırdılar. Bizim tarlanın taşıyla bizim tarlanın kuşunu vurdular.
Geçmişte seçimler öncesi siyaseti dizayn ettiler. Sıralamada birinci ve ikinci partinin tek başına iktidar olmaması için alternatif yeni partiler kurdurdular. Seçimler öncesi, geri sıralardaki partileri çeşitli yollarla ön plana çıkardılar. Bir partinin iktidar olmasını önlediler.
Türkiye yıllarca koalisyon hükümetlerine mahkum edildi. Kurulan güçlü koalisyon hükümetleri kendi isteklerini yerine getirmedikleri zamanlar da koalisyonu oluşturan partilere müdahale ettiler. Koalisyonu oluşturan partilerin milletvekilleriyle, otel, motel toplantıları yaparak görüştüler. Onlara makam, mevki, para vaat ettiler. Yine de ikna edemediklerini tehdit ettiler, hile ve şantaj tuzağı kurdular.
Çeşitli şekilde siyasete yapılan müdahaleler neticesinde, bir parti tek başına iktidar olamadı. Kurulan koalisyon hükümetlerine de müdahale edildi. İktidar, koalisyon çok sesli koro haline geldi ve önemli kararlar alınamadı, hizmetler yapılamadı, istikrar sağlanamadı.
Koalisyon ve azınlık hükümetleri zamanında ülkemiz de yaşanan tüm olumsuzlukların nedeni çok parçalı siyaset ve siyasete yapılan müdahalelerdir.
Benim korkum, acaba! Türkiye o günlere mi gidiyor? Siyaseti çok parçalı hale getirmek isteyenlere, demokratik yollarla, sahada, sandıkta destek vermemek, vereceğimiz ‘oy’ ile engel olmak, müsaade etmemek gerekir.
Egemen küresel dış güçlerin amacı, 2019’a, 2023’e giderken, kendi elleriyle yapamadıklarını yine kendi içimizdekilerin elleriyle yaptırmaktır. Son 15 yılda yakalanan istikrarı bozmalarına müsaade etmemek gerekir. Davul birinde, tokmak başkasında olmamalıdır.
Devlet yönetmek aile yönetmeye benzemez. Şimdiye kadar istikrarlı yöneten varken, yönetişim sorunu yokken, ‘birazda başkaları yönetsin’ tercihi doğru bir tercih ve düşünce değildir.
Millet olarak buna izin vermemek gerekir. Halkımız, engin feraseti ile yakalamış olduğu istikrarı, yine halkın engin feraseti kurtaracak ve devam ettirecektir.
Kasım ÇAKIR-Memleket Gazetesi