Hareket yavaşlığı, titreme gibi belirtilerle kendini gösteren ve yaşamı oldukça zorlaştıran hastalıklardan biri olan parkinson, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülagu Kaptan ile Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hakan Ekmeçi tarafından beyin pili (derin beyin stimülasyonu) ameliyatıyla tedavi ediliyor. Hastaların yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkileyen parkinson için önemli bir alternatif olan beyin pili ameliyatıyla hasta şikayetlerinde yüzde 70’e varan azalmalar görülebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Hülagu Kaptan, “Bu konu üzerinde hem Londra’da hem de Zürih’te uzun bir eğitim aldım. Yıllardır bu alanda çalışıyorum. Türkiye’de sayılı merkezde yapılan bu ameliyatı şimdi Konya’da Selçuk Tıp Fakültesi Hastanesi’nde başarıyla gerçekleştirmekteyiz. Parkinson hastalarındaki hareket yavaşlığı, duruş bozukluğu ve titremeler yaşam kalitesini ciddi anlamda bozmaktadır. Su dahi içemeyecek durumda olan hastalara uyguladığımız beyin pili ameliyatıyla onların yaşam kalitelerini artırma noktasında önemli ölçüde başarı sağlamaktayız” dedi.
AMELİYAT ESNASINDA HASTA UYANIK TUTULUYOR
Hastanın cerrahi tedaviye uygun olup olmadığının nörologlar ve beyin cerrahlarının da aralarında bulunduğu uzman ekipler tarafından belirlenerek ameliyata hazırlandığını söyleyen Doç. Dr. Kaptan, “Ameliyat öncesinde hastanın ilaçları kesiliyor ve ameliyat sabahı beyin haritalaması için kullanılan bir başlık (frame) hastaya lokal anesteziyle takılıyor. Hastanın MR görüntüleri alındıktan sonra son hesaplamalar yapılarak hasta ameliyata hazır hale getiriliyor. Bu hesaplamaların milimetrik yapılması gerekiyor. Hasta uyanıkken beyine açılan küçük bir delikten genellikle 2 ayrı noktadan 7-8 santimetre derine inen ve ömür boyu kalacak elektrotları sorunlu bölgelere yerleştiriyoruz. Kafatasının içinde ancak beynin dış kısmında olan elektrotun göğüs kafesinde bir bağlantısı bulunuyor. Aynı anda göğse özel bir pil yerleştiriyoruz ve cilt altından geçirilen uzatma bağlantılarıyla elektrotları pile bağlıyoruz. Daha sonra bilgisayar aracılığıyla hastaya iyi gelecek parametreleri ayarlıyoruz. Bu pil aslında enerji kaynağı. Beyne gidiyor ve beyindeki olumsuz harekete yola açan hücreleri disipline edebiliyor. Yani beyin içindeki hücrelerin boşalımını engellemiş oluyor. Dolayısıyla hastanın istemediği, beyin kökenli olduğunu bildiğimiz bu hastalığa bağlı şikayetleri de azalıyor. Neredeyse gün boyu süren incelemeler ve ardından bu ameliyat sonucunda hastanın titremeleri ve şikayetlerinde yüzde 70’e varan azalmalar gözlemliyoruz. Bu da hastanın yaşam kalitesini oldukça arttıran bir gelişmedir” diye konuştu.
HASTA SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Bu ameliyatı gerçekleştirirken oldukça titiz çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hakan Ekmekçi ise, “Bu ameliyatı gerçekleştirirken özellikle Doç. Dr. Hülagu Kaptan hocamızla oldukça titiz davranıyoruz. İleri teknoloji gerektiren bu ameliyatı yaparken hem klinik olarak, hem cerrahi olarak, hem de nöroradyoloji olarak ince eleyip sık dokuyoruz. Her şeyden önemlisi bu ameliyatı yaparken hasta seçimi çok önemli. Her parkinson hastası beyin pili hastası olmayabiliyor. Eğer hastalık ilaca karşı dirençli hale geldiyse, eğer hastanın yaşı genç ve altında başka bir nörolojik beyin hastalığı yoksa, bir kolunu kullanamayacak kadar titreme varsa, hareketlerinde ciddi yavaşlamalar var ise bir konsey eşliğinde ameliyata karar veriliyor ve gerekli girişimlere başlıyoruz. Ayrıca kişinin istemi dışında vücudunda kasılma ve pozisyon bozukluğu yani ‘Distoni’ rahatsızlığı olan hastalara da beyin pili ameliyatını yapıyoruz ve oldukça başarılı sonuçlar kaydediyoruz” şeklinde konuştu.
TÜM GİDERLERİ DEVLET KARŞILIYOR
Bu ameliyatları yaparken branşlar arasındaki iletişim, ameliyat ekibi ve çalıştığınız kurumun kurumsal kimliğinin büyük önem arz ettiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ekmekçi, “Bu faktörlerin hepsi bizim hastanemizde mevcut ve Konya’da bu ameliyatları başarıyla gerçekleştiriyoruz. En önemlisi de bu ameliyatları yaparken devlet bütün ameliyat masraflarını karşılıyor. Yani hasta hiçbir ücret ödemeden neredeyse eski sağlığına kavuşuyor” dedi.