Her gün yolda yürürken birçok insanın Karapınar’ın daha iyi olması yönünde eleştirileri ile karşılaşıyoruz.
Aslında bu hem bizler hem de kurumlar için sorunları ortaya çıkarma yöntemi. Çünkü insan bazen hiçbir şeyi göremez.
Orta yaşlarda bir beyefendinin sabah saatlerinde bir çay içelim teklifini geri çevirmedim. Sıcak sıcak çayımızı yudumlarken, bir şey söylemek istediği her halinde belliydi.
Kendince sorunları ve istekleri sıraladı.
“ haberin var mı bilmem. Yarenler pakında ağaçlar perişan olmuş. Reis bey ilgilense. Sanırım ağaçları sulamıyorlar” sözü ile kendimi belediye başkanımız Mehmet Mugayıtoğlu’nun yanında aldım.
Yanımızda Park ve Bahçe İşleri Müdür Hakkı Ceyhan ile birlikte Yarenler parkına gittik. İşin doğusu vatandaşın söylediği bir anlamda çok kötü ve bakımsız bir park bekliyordum.
Ancak oradaki çalışmaların güzelliği görünce yanıldığını anladım.
Şunu da belirtmeliyim ki birkaç ağaç çeşidinin yapraklarındaki değişimi merak etmiştim. Bunun sebebini Ziraat Mühendisi Hakkı Ceyhan şöyle açıkladı.” Burada ağaçların yapmaklarındaki sararma, ağaçların kuruması anlamında değil. Yaz mevsiminde sararan ve rutubet isteyen ağaç cinsi bir başka mevsimde yemyeşil haldedir. Bunun yanında, Toprak ve iklim özellikleri bazı ağaçların üzerinde olumsuz etki yapıyor. Gece gündüz arasındaki sıcaklılık farkı ağaçlarda şok etkisi yaratıyor. Atkestanesi gibi ağaçlar başta olmak üzere birçok ağaç yöreye uygun değil.” dedi.
Ağaçların Sulanmaması konusundaki iddialara rağmen, ağaçların damla sulama sistemi ile sulandığını gördük. Parkın içerisini karış karış gezdik. Hatta zamanında dolar ile alınan bir ağaca rastladım.
O an, macera uğruna vatandaşın parası ile alınan ağacın haline üzüldüm. Bu toprakta yetişmeyen, bu toprağın iklimine uygun olmayan ağaç neden alındı acaba?
Başkan Mugayıtoğlu ise parklarda yapılan çalışmaları hakkında bizleri bilgilendirdi. Ağaçların sulanması, gübrelenmesi ve Zaralılarla mücadele konusunda ilgili ekipleri ile birlikte çalıştıklarını söyledi.
Şunu açıkça belirtmeliyim ki, yapılan eleştiriler yapıcı ve yön gösterici olmalı. Birilerini karalamadan ziyade topluma ışık tutacak şekilde olmalı. Bundan hem toplum hem de fert olarak bizler büyük fayda görürüz. Karalayıcı tenkitler fayda değil aksine büyük zararlar getirir.
SİYASET CADI KAZANI
Yerel seçimle yaklaştıkça siyaset tenceresinde de çok sayıda aday ismi telefuz edilmeye başlandı.
Şunu belirtmede fayda var ki,hiçbir partide net adaylarını açıklamamış olsalar da büyük oranda kafalarındaki adayların netleştiğini biliyorum.
Hatta bir adayımızın kapı kapı gezerek seçmenleri abluka altına aldığını olumlu ve olumsuz tepkiler ile karşılaştığını biliyorum.
Bunun yanında sürpriz bir ismin MHP’den aday olacağı noktasındaki duyumlarım karşısında dudaklarımın uçukladığını ifade etmeliyim.
Benim gibi binlerce ülkücü insanın bu adaya “Hayır” diyeceğini çok iyi biliyorum.
Şunu da belirtelim ki, bu şahıs partiye resmi bir başvuruda bulunmadı. Bazı yakın çevrelerce nabız yoklatmaya çalıştığına şahit oluyoruz.
Ancak bu kişinin adaylığının gerçekleşmeyeceğini çok iyi biliyorum. Çünkü MHP’nin o kişilikteki insanlara ihtiyacının olmadığı bir gerçek. Geçmiş dönemde bu camiaya dil uzatıp şimdi kapısına gelip de yalvarması, “ Büyük lokma ye büyük laf konuşma” atasözünü hatırlattı.