Partinin fıtratı

Gelmek istediğim konu da bizim anayasalarımızda vatandaşın özgürlüğünü ve mutluluğunu öze alan bir felsefenin olmayışı... Açıkçası sistemin çoğu elemanında da aynı felsefe olmadığı için yasalarda tanımlanmayan boşluklarda ya da hakim takdiri, çoğunlukla vatandaşı düşman gören bir anlayışla şekilleniyor, yönetenler ve devlet kutsanıyor.
Tabii ki arada yüreğimize su serpen uygulamalar da olmuyor değil.

Dün okuduğum bir habere göre Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde harç zammını protesto ettikleri gerekçesiyle 15 gün okuldan uzaklaştırma cezası verilen 51 öğrenciden Isparta İdare Mahkemesi'ne başvuran 20'si hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmiş.

Mahkeme aynen şöyle demiş: "Düşünceyi açıklama hürriyeti demokratik toplumun önemli temellerinden biridir."
Ben bu kararı veren hakimi kucaklamak, sonra da alnından öpmek istiyorum. Ve de Anayasa Komisyonu'na acilen atanması için Meclis'e bir önerge verilmesini talep ediyorum.

Eğer öğrenci protestolarını disiplin cezasıyla cezalandıracağınız bir anayasa yapacaksanız lütfen hiç yapmayın.
İki gün önce Fatih'te 4+4+4 yasasını protesto eden halkevleri üyesi gruba polis müdahale edip 34 kişiyi gözaltına almış.

Halkın yöneticileri protesto etme haklarını ellerinden alıp onları hapislerde çürütecekseniz lütfen anayasa yapıyor"muş gibi" de yapmayın.

Bırakın "o hakim" gelsin ve anayasayı yapsın... Lütfen...

Coca-Cola'nın açıklaması yetmemiş!

Geçtiğimiz hafta sonu bir arkadaşımızın bağevinin bahçesinde kalabalık bir grupla yemekteydik. Başı kapalı kadınlardan biri elini masada duran Coca-Cola şişesini uzatıp içmeye kalkınca birden diğer başı kapalı arkadaşları araya girip "Dur yapma!" diye müdahale etti.

Sonra da hep bir ağızdan "Coca-Cola'nın içinde alkol bulunduğunu ve Coca-Cola'nın bile bu iddiayı doğrulayan açıklama yaptığını" açıkladılar. Bu esnada Coca-Cola şişesini açıp bir yudum alan kadıncağız bir kötü oldu, bir kötü oldu anlatamam size...

Açıkçası Coca-Cola'nın "yeni alkol krizini" ben de bu yemekte öğrendim. Eve gelip internette araştırınca haberin kaynağının Fransa olduğunu gördüm. Bir tüketici dergisi analiz raporu yayınlayıp Coca-Cola'da alkol bulunduğunu ortaya çıkardığını iddia etmiş. Coca-Cola hem globalde hem de yerelde yaptığı açıklamada Coca-Cola'nın orijinal formülünde alkol bulunmadığını ancak üretim sürecinde bazı meyvelerin fermantasyonu sonucu eser miktarda alkol oluşabileceğini belirtmiş. Açıkçası açıklama çok etkili olamamış ki Coca-Cola'nın iddiayı kabul ettiğine yorulmuş...

İslam'da alkolün azı haram değil çoğu haram gibi bir yaklaşım yok. Ayet, "ulemaya" göre çok açık. İçip günahkâr olmak bir faninin bileceği iş... Ama dindar biri "Bir miligram alkolden ne çıkar" diyemez, Coca-Cola'nın içinde eser miktarda alkol olduğunu bilse Coca-Cola'yı içemez. Pratikte de midesi değil, aklı almaz.

İstendiği kadar mantıklı bir açıklama getirilmeye çalışılsın; dindar içinde alkol olduğuna inanmışsa eli o yiyecek ya da içeceğe gitmez. Bu nedenle ben Coca-Cola'nın yerinde olsam işin peşini bırakmaz "inanç temelli bir kampanya" ile oluşan olumsuz imajı değiştirirdim. Tabii ki "ulemayı" da unutmamak kaydıyla.

Çekirgelik

"En kusursuz adalet vicdandır." Victor Hugo