Kişilik örgütlenmelerinden ve tabiatıyla bazı kişilik bozukluklarından söz etmek istiyorum ve özellikle de bu yazımda pasif agresif kişilik bozukluğundan.
Kişilik bizim diğeriyle, ötekiyle kurduğumuz ilişki biçimidir. Nesneyle nasıl temas ediyoruz? Bu bardak olur, kalem olur, insan olur veya bir hayvan. Onunla nasıl ilişki kurduğumuz, ilişki kurma biçimimizdir kişilik ve dışarıdan gözlemlenebilir. Kişilik tipleri ve örgütlenmeleri 3 kümede toplanır. A-B ve C kümeleri.
Küme A:
Paranoid, Şizoid, Şizopital kişilik bozuklukları
Küme B:
Antisosyal, Sınır (Borderline), Histrionik, Narsisistik kişilik
bozuklukları
Küme C:
Kaçınan (avoidant), Bağımlı, Obsesif-Kompulsif, Pasif-
Agresif kişilik bozuklukları
Terimlerin içine girdikçe anlaşılır bir dille açıklayacağım daha sonra, bu kişilikler nasıl oluşur, etken faktörler nedir, yaşamın hangi döneminde belirginleşir sorularına birlikte cevap arayacağız. Yukarıda saydıklarım kişilik tipleri bozukluk değil. Eğer yaşamımızı ve ilişkilerimizi bozacak şekilde ve uzunca bir süredir devam ediyor ve bizi uyumsuz yapıyorsa o zaman bozukluğa dönüşmüşler demektir ve tedavi gerektirirler. Şimdi bugün C kümesinde yer alan Pasif-Agresif kişilik bozukluğuna Beck-Frieman ve Nevzat Tarhan Hoca’nın anlatımlarıyla göz atalım:
Pasif-agresif kişilik bozukluğunun göze çarpan en belirgin özelliği, dıştan gelen herhangi bir isteğe, engelleme ve tepki gösterme davranışlarıyla karşı koyulmasıdır. Söz konusu bu davranışlar işi erteleme, kalitesiz iş yapma ve unutma biçiminde kendini gösterir. Bu insanlar mesleki ve sosyal alanlarda standartların altında bir performans gösterirler. Tahmin edilebileceği gibi bu özellikler pek çok kişide görülebilir ama PAKB olan bireylerde kronik ve esnetilemeyen bir davranış örüntüsü haline gelmiştir.
PAKB olan bireyler herhangi bir konuda insanlarla doğrudan yüz yüze gelerek sorunları çözmekten kaçınırlar ve bunun tehlikeli olabileceğine inanırlar. Kaçınan (avoidant) kişilik bozukluğu olan bireyler, başkaları tarafından reddedilme ve yanlış değerlendirilme korkusu nedeniyle atılgan davranışlardan kaçınırken, PAKB olan bireyler yüzleşmeyi başkaları tarafından kontrol edilme ve davranışlarına müdahale olarak yorumlarlar. Bu kişilerden istemediği bir işi yapması istendiğinde, bu isteğe gücenme ve bu gücenmişliği davranışlarla ifade edememe özellikleri birleşerek pasif olarak işi engelleyici bir tarz ortaya çıkar. Buna ek olarak, iş ile ilgili sorular soran kişiye/kişilere kızma, onların önerilerini önemsememe ve göz ardı etme gibi davranışlar gözlenir. İşte ve okulda yapmak zorunda oldukları görevlerinin bulunması nedeniyle de kızgınlık ve gücenmişlikleri artar. Otorite figürleri genellikle keyfi ve adaletsiz olarak algılanır. Bu özellikleri ile tutarlı olarak diğer kişilerle problemleri olduğunu kabul etmez ve bu problemlerinin, yaşadıkları güçlüklerinin nedeni olduğunu göremezler.
Milon (1969) bu özelliklere ek olarak, bu kişilerin sürekli olarak karamsar ve kötümser bir ruh hali içerisinde olduklarını, başka bir deyişle, her ne olursa olsun olayın negatif yönüne odaklandıklarını belirtmektedir.
Bazı insanlar kendi kendilerini kandırmanın ustasıdırlar. Kişilikleri kayar sanki...
Kendilerine bir rol biçerler ve bu role inanırlar. Kişiliklerini kabul edilebilir ve edilemez diye ikiye ayırırlar. Kabul edilemez saydıkları parçayı yok sayarlar. Pasif - agresifler de bu özellik çok belirgindir.
Bütün insanlar biyolojik olarak cinsel ve saldırganlık dürtüleri ile donanmışlardır. Hepimizin utanç verici ve uygunsuz arzuları vardır. Uygunsuz dürtülere dur demeyi ve onu denetlemeyi öğrenmek kişilik gelişiminde çok önemlidir. Pasif - agresifler saldırganlık dürtülerini yanlış kullanmaktadırlar.
Kendilerini kırgın, ihanete uğramış, yanlış anlaşılmış ve suçlu hissettikleri zaman çeşitli kisveler altında saldırılar yaparlar. Yardımseverlik, iyilik severlik kisvesi altında hedef seçtiği kişiyi öfkelendirir, çıldırtabilirler. Gülerken ısıran kişilerdir bunlar.
Bir toplantıda patronuna söyleyemediği bir sorunu veya patronunun bir kusurunu, arkadaşlarına iyilik yapıyor kisvesi altında söyleyip ego doyumu sağlamaya çalışır. İlginçtir bu eylemi yaparken bu kişiler samimidirler, bilerek yapmazlar. Çünkü kişiliklerinin bu yönünü kabul etmezler. Eğer farkındalık sağlanırsa kişilik gelişimi oluşur.
Psikiyatri tanı ölçeklerinde aşağıdaki özellikler Pasif-agresif kişilik tutumunu tanımlar.
1- Sürüncemede bırakır, yapılması gereken şeyi geciktirir veya zamanında yetiştirmez.
2- Yapmak istemediği bir şeyi yapması istendiğinde kızar, surat asar veya tartışmaya girer.
3- Kasten yavaş çalışıyor veya kötü yapıyor gibi görünür.
4- Haksız yere karşı çıkar, sıklıkla itiraz eder.
5- "Unuttuğunu" öne sürerek yükümlülüklerden kaçınır.
6- Eksiklik ve yetersizlik duygusunu sıklıkla taşır.
7- Kolayca küser.
8- İnatçı olarak bilinir.
9- Başkalarından gelen faydalı tavsiyelere içlenir, bozulur.
10- Kolayca gücenir, gönül koyar.
11- Grup faaliyetlerinde kendisine düşeni yapmayarak başkalarının çabalarını boşa çıkarırlar.
12- Yetkili durumundaki kişileri anlamsız yerde eleştirirler.
13- Kendisinden üstün hissettiği kişileri küçümser, kusurlarını ararlar.
14- Vermeyi, yardım etmeyi severler.
15- Onaylama ve övgü açlığı içerisindedirler.
16- Kendilerinin başkaları için çok şey yaptığını fakat başkaların aynı iyiliği yapmadığını hep düşünürler, çoğu zaman belgelerle gösterirler.
17- Karşı tarafı öfkelendirir sonrada onu suçlar "öfkeni kontrol etmen gerekir" derler.
18- Her şeye öncelikle "hayır" deme eğilimindedir.
19- Olmamış ve söylenmemiş şeyler için gerilim çıkarmayı sıklıkla yapar.
20- Yakın çevresi yorucu ve zor kişi olduğunu söyler.
21- Yanlışlarının yanlış anlaşılmaktan ibaret olduğunu sanarlar.
Yukarıdaki özelliklerden 6 tanesine evet diyorsanız değişmeye çalışmalısınız. 11 özellik evet ise vay sizinle yaşayanların haline. Mutlaka sizin gibi olmayan bir profesyonelden yardım alınız.
www.pozitifdegisim.com