Komşumuz Yunanistan'da neler yaşanıyor?
Dün bize kafa tutuyor, Ege denizinde uçaklarımızla it dalaşına giriyordu.
Bugün, Ege denizindeki adalarına talip çıksa toprağını satabileceği birçok devlet tarafından dillendiriliyor.
Yunanistan da herkes için ibretlik durumlar yaşanıyor.
Yunanistan hem AB üyesi hem de ekonomik krizde. Kısacası iflasın eşiğine gelmiş bir AB üyesi devlet.
Gülelim mi ağlayalım mı bilmiyorum.
Yıllardır kapısında beklediğimiz AB de aynı sıkıntıları yaşıyor çöküş sinyalleri veriyor.
Başta Almanya olmak üzere bu tehlikenin farkındalar, onun içinde Yunanistan ı kurtarma çareleri arıyorlar. Eğer çare bulamazlarsa sıranın kendilerine geleceğini çok iyi biliyorlar.
“Yunanistan’ın bilmem kaç euro'luk borcunu sildiler ve 130 milyar euro’luk kredi açtılar”. Bu durum zannedersem Yunanlı yöneticilerin bayram yapmasına, tabiri caizse çiftetelli oynamalarına sebep olmuştur.
Bunları yapanlar babalarının hatırına bunları yapmıyorlar. Zora düşmüş Yunanistan a bir verip on almak için bunları yapıyorlar ancak denize düşen yılana sarılıyor.
Yunanistan neden bu hale düşmüştür?
Uzmanlara göre Çalışmamışlar, Üretmeden tüketmişler.
Çalışmazsan, üretmezsen, sadece tüketici bir toplum olursan, sonuç malum.
Sonuç bellide, bir AB ülkesinin batması domino etkisi yaparsa durum çok daha kötü olacak.
Onun içinde sıranın kendilerinin geleceğini bildiklerinden Yunanistan’ın kurtarılması gerekmektedir.
AB üyesi devletler vatandaşlarının tepkisine rağmen bu yardımın döve döve yapılması gerekmektedir.
Yardım alan buyruk alırmış. Umurunda mı Yunanistan’ın.
Sonuç daha kötü olurmuş. Umurunda mı Yunanistan’ın.
Bugün günü kurtarmak lazımdır.
Türkiye 70 sente muhtaç olduğu dönemlerde bizde aynısını yapıp İMF’nin kucağına oturmamış mıydık?
Bizde İMF’nin kontrolüne girip paraları onun istediği yere harcamamıştık.
Şimdi o yıllarda bizim yaşadıklarımızı bugün Yunanistan yaşıyor.
Temennimiz bizim tekrar o hataları yapıp o günleri bir daha yaşamamak.
Bundan sonra Yunanistan’da neler olacak?
Öncelikle Yunanistan’a bu parayı verenler Atina’ya yerleşecekler. Hükümete bir program sunup harcamaları kontrol edecekler. Bu paraları şuraya harcarsın şuraya harcamayacaksın diye emirler yağdıracak. Sonrada üretimi yok edip tüketimi körükleyecekler.
Hani bizdeki Derviş kredileri vardı ya. Hani bizde Kemer sıkma diye meşhur bir söz var ya. Aynen hepsi Yunanistan dada gerçekleşecek.
Sonrada ülkenin en az 20 yılını ipotek altına alıp
İnsanlarda bıkkınlık çaresizlik mecburluk duyguları üst seviyeye fırlatacaklar.
Peki, Yunanistan tüm bunlara rağmen aldığını ödeyemezse ne olacak diye bir soru herkes gibi benimde aklıma geliyor.
Ve tarihi tekrar inceliyorum. Gördüğüm bir idare kurularak toplanan vergi devletin kasasına gitmeden tahsil etme başlayacak. (Osmanlıdaki Duyun-u Umumiye gibi)
Ve bu yokluklara rağmen, kazanç olmamasına rağmen, toplumda lüks ve israf artacak rüşvet ve adam kayırma daha baskın duruma gelecek.
Kısaca Yunanistan, çöküyor. Tükeniş ve yok oluşun tamtamları çalınıyor.
AB den başka kurtuluş yok diyenler için Yunanistan'ın durumu gerçekten ibretlik.
Peki, biz nereye koşuyoruz?
Beni ilgilendiren bu soru.
Çünkü Yunanistan beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor.
Dünyada en çok telefon değiştiren ülkeysek, Üretmeden tüketim yapıyorsak, Bir tane bile araba markamız yokken her eve 3 araba varsa, 700 TL maaş alan vatandaşımızın bile cebinde en az 4 tane kredi kartı bulunuyorsa, Milyonlarca insan, kredi kartı borçlusuysa.
Kapitalist ekonomi, aynı zamanda tüketim ekonomisi, Birbirini izliyorsa, Üretim yapmadan tüketir, parayı sağ cebimizden alır sol cebimize koyar bununla da ekonomimiz büyüdü zannediyorsak, Konya’da bile kredi kullananlar Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine ulaşmışsa, Bizde bu aldığımız parayı kendi paramız zanneder kendi Öz sermayemize hiç bakmazsak.
Durumumuz gerçekten çok vahimdir. Bizi de yakında aynı tehlikeler beklemektedir.
Bu millet Düyun-u Umumiye’yi gördü, 24 ocak kararlarını gördü, Kemal derviş uygulamalarına şahit oldu ve önümüzde Yunanistan örneği varken, ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. Uzatmazsak.
Patlama bizde de yakındır.