Patriotlar ne oldu? Gelecek geliyor derken Patriotlar gündemden düşüverdi.
NATO onay verdi. Alman hükümeti iki batarya ile 400 asker göndereceğini açıkladı. Sonra Hollanda hükümeti “350 asker göndereceğim” dedi. Rusya, Ankara’ya kadar geldi ne oluyoruz havalarına girdi. Bu haberler üzerine birileri çıktı Almanya ve Hollanda’nın bölge üzerinde ABD, Fransa ve İngiltere gibi gizli ve karanlık hesaplarından bahsetti. Geçmişi biraz karıştırırsak hesaplardan bahsedenlere hak vermemek mümkün değil. NATO ile Almanya ve Hollanda arasında ilginç bir bağlantının olduğu gerçek. Hatta bu devletlere Danimarka’yı da dahil edebiliriz.
İsterseniz bizi bu düşünceye iten geçmişteki olayları kısaca hatırlayalım. NATO'nun Genel Sekreteri Rasmussen Danimarka başbakanı iken, Danimarka’da bir gazete 30 Eylül 2005'te Peygamberimizi hedef alan, tüm İslam coğrafyasının büyük tepki gösterdiği çizimler yayınladı. Bay Rasmussen o dönemde kendisi de, gazete de, geri adım atmadı.
Sonra PKK’nın yayın organı ROJ TV konusunda da hep Türkiye'yi oyaladı. Rasmussen Danimarka Başbakanlığı’ndan sonra, NATO Genel Sekreterliği'ne aday oldu. O günlerde Türkiye yine yağdı gürledi, Rasmussen 'Karikatürlerden dolayı özür dilemezse veto ederim' dedi. Ancak bu söz kısa bir süre demlenmeye bırakıldı sonra Rasmussen 4 Nisan 2009'da özür dilemeden NATO Genel Sekreteri koltuğuna oturdu.
Sonra Hollanda…
Hollanda’nın Bosna savaşında yaptıklarını unutmadık unutmayacağız da. Sırpların Srebrenitsa kentine doğru saldırı başlatması üzerine BM Barış Gücü'ne sığınan Bosnalı Müslümanlar bölgedeki Hollandalı askerin korumasına verildi, onlar da 10 bine yakın Bosnalıyı Sırplar’a teslim etti, onlar da hepsini katletti. Sonrada Bosna’lıları göz göre göre katlettiren Hollandalı 400 asker, Hollanda Kraliçesi tarafından cesaret madalyası verilerek ödüllendirildi. Danimarka ve Hollanda bunları yaparken Almanya ne yaptı? Karikatür krizinde Danimarka’nın yanında yer aldı, hatta malum karikatürleri çizen Westergraad'a 'Basın ve İfade Özgürlüğü' ödülü verdi. Eğer Rasmussen, Almanya ve Hollanda yan yana gelmiş ise, bizim hayrımıza bir şey çıkmayacak demektir. Patriot beraberliğinin kokusu da yakında çıkacaktır. Durup dururken Rasmussen hemen Patriot konusunda harekete geçiyor. Almanya ve Hollanda toplam 750 askerle birlikte Patriotları Türkiye'ye göndermek için can atıyor. Belki yanılıyorum, felaket tellallığı da yapmak istemiyorum ama düşündüklerimi yazmakta istiyorum. Çünkü ben bu işte bir gariplik seziyorum. Yakında bu kadar istekli olmalarının sebebi de ortaya çıkar diye düşünüyorum.
Ve soruyorum nerdesin İngiltere, nerdesin Fransa, nerdesin ABD, ne oldu da bu konuda geri plandasınız? Olası bir başarısızlık olursa faturayı başkasına mı kesmek istiyorsunuz? Yoksa bu devletler sizin tetikçiliğinizi mi yapıyor?
Yani ön saflarda olması gerekenler neredeler? Yoksa bölge üzerindeki itibarlarını sıfırladıkları için mi böyle bir yola başvuruyorlar? Galiba Almanya ve Hollanda’nın İslam coğrafyasında geçmişlerinin kendileri kadar karanlık olmamasına güveniyorlar. Üstelik Türkiye ile ilişkilerinde farklı olumlu-olumsuz boyutlar var. Bu boyutların nasıl ve hangi yönde gelişeceğini Patriotların ve beraberindeki askerlerin gelişi ve nerelerde yerleştirilmesine paralel olarak anlarız.
Son zamanlarda ABD nin Suriye ve peşinden İran'a yönelik planlarında bir hareketlilik var onun için ister istemez bizimde kafamız karışıyor ve aklımıza değişik değişik senaryolar geliyor. Patriot olayından sonrada Suriye meselesini müttefiklerine çözdürüp kendilerinin daha dinç kalmasını sağlamak istedikleri anlaşılıyor. Bu kararlılığın ne anlama geldiğini yakında hep birlikte göreceğiz.
Yalnız Suriye’nin sonu ne olacak sorusuna buradan açık ve net cevap vermek istiyorum. Suriye'de kim kazanırsa kazansın bu ülkenin geleceği kısa ve orta vadede asla huzur ve barış olmayacaktır çünkü buna müsaade etmeyeceklerdir. Karanlık bir Suriye, başta Türkiye olmak üzere tüm İslam coğrafyasına büyük zarar verecektir.