Torku Konyaspor’un zar zor play-off’a kalmasından sonra herkes “play-off’ta ne olur?” sorusunu sormaya başladı. Hemen ilk maçı değerlendirelim. Yeşil Beyazlıların rakibi Bucaspor sezon boyunca silik bir görüntü sergiledi. Son haftalara kadar aşağılarda gezip istikrarlı bir takım olduğunu ligin sonunda gösterdi. Gerçekten bu liglerde önemli bir tecrübesi var. İki yıl önce de önce birinci lige ardından da hiç yıl kaybetmeden Süper Lig’e çıkmıştı. Yani onlar için bu ligin üzerine çıkmak kolay. Yukarıda ise oynayamıyorlar, o başka. Çünkü Buca nihayetinde bir ilçe takımı. Ama maalesef Torku Konyaspor’un da bulunduğu birinci lig, maalesef ilçe takımları için çok zor bir lig değil. İyi oyuncuları var. Süper Lig’deyken Galatasaray’ın başından attığı Mehmet Batdal Konyaspor’a da gelmişti. Düşürmüştü takımı. Ama sonuçta iyi santrfor. Erdinç ve Selim’in işi zor. Orta sahada ise İshak’a çok iş düşecek. Erkan Taşkıran formunun zirvesinde. Mehmet İncebacak, Alparslan Erdem de hayli tehlikeli oyuncular. Konyaspor ise Urfa yenilgisi ve Ankaragücü maçındaki stresi yok sayarsak son haftaların en iyi takımı. Takımın en etkili silahı yine Erdal ve Neca olacak. Ama Ömer Ali’nin sağ kanattaki performansı ve sert ortaları önemli gol fırsatları oluşturuyor. Takımda aksayan yer yok. Neca oynarsa neredeyse hiç sorun kalmayacak. İlk maçın favorisi yüzde 99 Konyaspor. Avantajlı bir skor deplasmanda da ibreyi Yeşil Beyazlılar’a döndürür.
Ankaragücü maçındaki olaylar nedeniyle, umarım TFF’den ceza gelmez.
ÜZÜMCÜ’NÜN SİTEMİ
“Delikanlı adam kendi göbeğini kendi keser. Elin şeyiyle ….’ğa gitmez. Neymiş efendim; şu takım berabere kalırsa, şu takım, şu takımı yenerse Konyaspor’uma play off yolu açılırmış. Off, off. Ne bitmedik çilemiz varmış. Ey Güzel Allah’ım. Bu kulübü bu hale getirenleri sana havale ediyorum”.
Son yazıma bu alıntıyla giriş yapmış ve bu satırları şöyle yorumlamıştım: “Herhalde sitemi, sene başında doğru dürüst transfer yapamayan diğer yönetici arkadaşlarınadır?”
Ne kadar kötü niyetliyim. Ben adresi yanlış anlamışım. Sayın Üzümcü beni arayarak bu ifadelerde iki maksat olduğunu söyledi. Şanlıurfa deplasmanında bir puan dahi çıkaramayarak camiayı ince hesaplarla boğuşturan futbolculara küçük bir sitemi olduğunu belirtti ve ekledi: “Ben uzun yıllar süper ligde yöneticilik yaptım. Elde edilen onca başarıdan sonra Konyaspor, Urfa deplasmanlarında bir puana muhtaç hale geldi. Bu hakikaten kanıma dokunuyor. Bu psikoloji içinde, kulübü bu hale getiren malum yönetimleri, onlarca transfer yapıp trilyonları sokağa atanları, bizi şu anda yine trilyonlarca lira borçla, FİFA dosyalarıyla baş başa bırakanları Allah’a havale ettim. Yoksa şu anda birlikte görev yaptığım arkadaşlarımı kast etmem mümkün değil. Birlikte bir gemiye bindik ve transfer komitesinde görev almasam da bu yönetimin sevabı da günahı da bana da yazılır. Kendimi inkar edemem” dedi.
Yanlış anlamayı böylelikle düzeltelim.
Not: Bu arada Konyaspor taraftar dernekleri ve grupları takımın play-off’a çıkması nedeniyle birlikte hareket etme kararı aldı. Nalçacı, Nalçacılılar, Green White ve Efsane Nalçacı Grupları bir de bayrak kampanyası başlattı. Kampanyaya katılmak isteyenler bu numaradan ilgililere ulaşabilir: 0332 233 55 11