Antalya'da kafasına poşet geçirilip, el ve ayakları bağlı halde ölü bulunan belediye çalışanını öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan 3 sanık hakim karşısına çıktı. Sanıklardan Muhammet Y.'nin ifadeleri ise tüyleri ürpertti.
Geçtiğimiz Haziran ayında iddialara göre Zülfiye Y., 3 çocuk babası belediye çalışanı Halit Y.'yi telefonla arayarak, "Gel birlikte iftar yapalım" diye davet etti. Halit Y., Zülfiye Y'nin eşi Muhammet Y. ve Şükrullah T. tarafından darp edilerek etkisiz hale getirildi. Şüpheliler, daha sonra Halit Y.'yi Korkuteli ilçesine götürüp, burada başına poşet geçirip, el ve ayaklarını bağladıktan sonra boğarak öldürdü. Halit Y. ve Zülfiye Y. arasında ilişki olduğu iddia edilirken, Halit Y.'nin cesedi 31 Mayıs'ta Antalya-Korkuteli yolu Cehennem Deresi mevkisinde uçurumda üzeri çalılarla kapatılmış halde bulundu. Evlerinde gözaltına alınan Muhammet Y. (37) ve eşi Zülfiye Y. (34) ile Şükrullah T. (36), emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Sanıklar, Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler hazır bulundu. Savunmasında daha önce cezaevine girdiğini belirten sanık Muhammet Y., "Benim maktulle samimiyetim vardı. Biz ev aradığımız zamanlar eşim beni maktulle tanıştırmıştı. Ben cezaevine girdikten sonra eşim bana maktulün kendisini tehdit ettiğini ve şantaj yaptığını söyledi. Ancak ilişkisi olduğunu söylemedi. Aradan geçen zamanlarda maktul iş yerime gelip gidiyordu. Yaklaşık 20 gün boyunca eşim ve çocuklarımı hep yanımda tuttum ve onları iş yerime getiriyordum. Maktule sürekli bizden uzak durması gerektiğini söylüyordum. Bir gün eşimle beraber eve geldiğimizde ben markete gittim. Markette yarım saat oyalandım. Geldiğimde evden sesler geliyordu. Kapı açıktı, maktulün eşimin elinden tuttuğunu gördüm. Benim geldiğimi gördü ama benim onu gördüğümü görmezlikten geldi. Çocuğu sevmeye başladı. "Madem gelmişsin buyur kahve iç" dedim, çünkü yeniden cezaevine girmek istemiyordum. Aramızda husumet olsun istemedim" dedi.
Eşi Zülfiye Y'nin maktulün eve zorla girdiğini söylediğini belirten sanık Muhammet Y., savunmasına şöyle devam etti:
"Ben eşime, "Sen bebeği al ben onunla konuşup, meseleyi tatlı bir şekilde çözeyim. Sonra yanınıza gelirim" dedim. Ben bu sırada sanık Şükrü'ye mesaj attım. Daha önce de bu konuda Şükrü bana konuşmayı kendisinin yapacağını söyledi. Eşim evden ayrıldı. Taksiye bineceği sırada Şükrü gelmiş ve eşimi taksiye bindirmiş. Biz bu sırada maktulle salona geçtik. Oturduk konuşmaya başladık, hatta tartışıyorduk. Maktul bana eşimle ilişki yaşadığını söyledi ve tartışmaya başladık. Maktul inşaatçıdır. Üzerinde inşaat demiri varmış ve bana tartışma esnasında o demiri gösterdi. Yaklaşık 40 santimetre uzunluğunda kalın bir demirdi. Bana vurmaya çalışırken ben onun elinden tuttum. Bana çirkin şeyler söyleyince dizine ve kafasına vurdum. "Buradan çık git" dedim, maktul bana sinkaflı küfürler etti. Evden çıkmadı. Bende o anda kendimi kaybettim. Şuurumu bilmiyorum, maktul yere düşmüştü. Yere düştüğünde öldüğünü gördüm. Bu sırada Şükrü daha yanıma gelmemişti. Namus cinayeti olduğu bilinsin diye cinsel organını keserek maktulün ağzına koydum. Yerdeki battaniyeye maktulü sardığımda Şükrü geldi, biraz sakinleştim. Şükrü polisi aramamızı söyledi, ben zaman kazanmak istedim. Hemen cezaevine girmek istemedim, borcum vardı. Şükrü'ye, "Maktulü alalım beraber arabanın bagajına koyup gidelim" dedim. Şükrü'yle beraber kilime sardığım ve kafasına poşet geçirdiğim cesedi maktulün arabasının bagajına koyduk. Ben motorumla, Şükrü ise maktulün aracıyla yola çıktık."
"Evde uyudum, ağrı kesici ilaçlar içtim"
Cesedi Korkuteli yolunda Tahtalıbeli mevkisine götürdüklerini dile getiren sanık Muhammet Y., "Cesedi götürdük, indirdik, bıraktık arabasını biraz ileriye park ettik. Arabaya bir zarar vermedik. Kıyafetleri yırtıktı. Yol kenarına kıyafetlerini attım. Motora bindik, yalnız başıma eve çıktım ve temizledim. Olay günü eşimin yanına hiç gitmedim. Telefonla aradım, maktulle konuştuğumu, meseleyi hallettiğimizi, ona zarar vermeyeceğini ve yoluna çıkmayacağını söyledim. Evi temizledikten sonra halıyı çöpe attım. Öğlene kadar evde uyudum, ağrı kesici ilaçlar içtim" dedi.
"Bir kadının ve çocuğun hayatını kurtardım"
Eşinin cinayetten haberinin olmadığını, sanık Şükrullah T'nin de sadece cesedin taşınmasına yardım ettiğini ifade eden Muhammet Y., "Ben bir kadının, bir çocuğun hayatını kurtardım. Ailem dağıldı. Takdir mahkemenizindir. Pişmanım, anlık gelişen bir olaydı. Onu öldürmeyi düşünmüyordum" diye konuştu.
Maktul Halit Y.'yi yaklaşık 9 yıldır tanıdığını kaydeden sanık Zülfiye Y. ise, kendisine ağabey olarak yaklaştığını, maktulün sürekli peşinden geldiğini ve aralarında dostluk ilişkisi kurulduğunu söyledi.
"Eşime, "Aile dostumuz" olarak tanıttım"
Zülfiye Y., "Ben istemesem de onun baskısıyla 2 buçuk yıl kadar maktulle aramızda bir ilişki yaşandı. Ben o sırada bekardım. 2012 yılında sanık Muhammet ile evlendik. Evlenene kadar olan süre içerisinde maktul benimle zorla ilişkiye giriyordu. Defalarca kez numaramı değiştirdim. Evlendikten sonra da maktul beni aramaya devam etti. Eşimle tanışmış, samimi olmuşlar. Evimize gelip gidiyordu. Ben eşime, onunla eski ilişkim olduğunu söylemedim. Aile dostumuz olarak tanıttım. Ben yokken bile dükkana geliyordu. Evimize geliyordu, kapıyı açmıyordum. Sokakta bekliyordu, sürekli rahatsız ediyordu. Sanıkla evlendikten sonra maktul yine zorla benimle ilişkiye girmek istedi. Birkaç kere benim evimde zorlamada bulundu. Hep eşimin olmadığı vakitler geliyordu. Ancak ilişkiye girmedik. Eşim cezaevine girmeden önce sanık Şükrullah bizim evde kalıyordu" dedi.
"Suçsuzum"
Olay günü yaşananlardan haberinin olmadığını ileri süren Zülfiye Y., "Olay günü ben evden çıkacakken maktul geldi. "Senin ne işin var burada" dedim. "Çekil şuradan" diyerek beni ittirdi, ben vestiyere dayandım. Sonra bana, "Sen numaranı gizlesen de ne kadar kaçabilirsin, numaranı neden vermiyorsun?" dedi. Telefonu elimden almaya çalıştı, dış kapıda o arada açıktı. O sırada eşim geldi, mutfağa geçtim. Bana, "Sen annenin oraya git. Canını sıkma, ben bu adamla güzelce konuşacağım" dedi. Otobüs bekliyordum, Şükrullah ağabeyle karşılaştım. "Taksiye bin git" dedi. Bende ona, "Halit bize geldi, bir sıkıntı olmaz değil mi?" dedim. O da bana, "Her zaman geliyor, sıkıntı yapma onlar konuşurlar" dedi. Gece saatleri eşim beni aradı. "İyiyiz oturuyoruz, içiyoruz, keyif yapıyoruz" gibi normal bir konuşma yaptı. Yaklaşık 1 hafta annemde kaldım. Ama bu sırada evime gidip geliyordum. Olayı bundan 1 hafta sonra öğrendim, suçsuzum" şeklinde konuştu.
"Cezaevine yeniden girmemek için çaba gösteriyordu"
Sanık Şükrullah T. ise sanık Muhammet Y. ile birlikte çalıştığını ve bir süre onların evinde misafir olduğunu söyledi. Maktul Halit Y.'yi sanık Muhammet Y. cezaevine girdikten sonra tanıdığını vurgulayan Şükrullah T., "Maktul, Zülfiye'nin evini gözetliyordu. Bu şekilde dikkatimi çekti. Ben bu hususu Zülfiye'ye sordum, baskı yaptım. Zülfiye bana, "Tehlikeli biridir ağabey, konuşmaya gitme" dedi ve ağlayarak maktulün takıntılı olduğunu ve onu sürekli takip ettiğini söyledi. Muhammet'in haberinin olup olmadığını sordum. O da bana maktulün kendisini tehdit ettiğini, bu nedenle ona söyleyemeyeceğini söyledi. Muhammet cezaevinden çıktıktan sonra sanık Zülfiye bu konuyu eşiyle paylaşmış. Kendi aralarında konuştuktan sonra Muhammet bunu benimle paylaştı. Cezaevine yeniden girmemek için çaba gösteriyordu" dedi.
Olay günü sanıkların evine gittiğini anlatan Şükrullah T., "Herhangi bir ses gelmiyordu. Kapı hafif açıktı, içeriye girdim. İçeriye girdiğimde sanık Muhammet'in bir şeyler söylediğini gördüm. Ceset yerdeydi, kan izi gördüm. Cesedin kafasında poşet yoktu. Ben, "Muhammet neden yaptın?" diye bağırdım. O da bana sürekli, "Artık dokunamayacak" diyordu. Diğer odaya gittim ve sigara içmeye başladım. "Polisi ve ambulansı arayalım" dediğimde Muhammet bana "Öldü" dedi. Sanık benden cesedi götürmesine yardım etmemi söyledi. Birlikte cesedi götürdük. Ben sanığı takip ettim. Cesedin atıldığı yere gittik, yine yardım istedi, yardım etmek zorunda kaldım" dedi.
Maktul yakınları ise sanıkların çok borcunun olduğunu, maktul Halit Y.'den para almaya çalıştıklarını, alamayınca da onu öldürdüklerini ileri sürdü. Mahkeme heyeti, sanıkların savunmasının ardından duruşmayı erteledi.