Sömürgecilik, müstemlekecilik veya kolonyalizm genellikle bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılmasıdır.
Sömürgeciler genellikle sömürdükleri bölgelerin kaynaklarına el, iş gücüne, pazarlarına el koyar ve aynı zamanda sömürgeleri altındaki halkın sosyo-kültürel, dini değerlerine baskı uygularlar.
Sömürdükleri insanları gelişmemiş toplumlardan seçerler. Dünya bu sömürgecileri, gelişmemiş toplumları refaha kavuşturmak ve gelişmelerinde katkıda bulunmak amacıyla baskı altında tuttukları şeklinde algılar.
Sözde bilimsel teorilerle de desteklenmeye çalışılan bu tip inançlar daha çok 19.yüzyılda Avrupa'da yayılmış ve Avrupalıların tüm dünyada sömürgeci güç olarak yayılmasının meşru dayanağı olmuştur.
18. yüzyılda başlayan sanayi inkılabının ardından 19. yüzyılda sanayileşmede ki gelişmeler neticesinde buhar makinelerinin kara ve deniz ulaşımında kullanılması yeni uluslar ve kıtalararası ekonomik ve ticari münasebetleri geliştirdi.
19 yüzyılda tamamıyla sanayileşen İngilizler, diğer ülkelerle ekonomik bağlarını güçlendirdiler.Avrupa da ki diğer devletlerde İngilizlerin takip ettiği yolu izlemeye başladılar. Tarihte sömürge kurmak, büyük toprak kazanmak, büyük devlet olmak için gerekli sayılmaktaydı.
Avrupa’yı 1890 lardan itibaren sömürgeciliğe iten faktör tamamen ekonomiktir. 1870 lerden sonra endüstrinin gelişmesi başlıca ekonomik faktör olarak görünmektedir.
Endüstrinin gelişmesi ortaya bir takım önemli problemler çıkarmaktadır. Endüstri geliştikçe üretim artmıştır, üretim arttıkça endüstri ülkelerinin kendi nüfusları bu üretimi tüketemez olmuşlardır.Bir üretim fazlası ortaya çıkmıştır .Bu üretim fazlasını dağıtacak alanlar aramaya başlamışlardır.
Öte yandan endüstrinin ham madde problemi ortaya çıkmıştır. Avrupa’nın sınırlı hammadde kaynağı karşısında yeni hammadde sağlayacak topraklar elde etme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
19 ve 20. yüzyılın başında, sömürgeciliğin en etkili vasıtalardan biri demir yoludur. Demiryolu bilhassa Asya ve Afrika da sömürgeciliğin gelişmesinde önemli bir vasıtadır. 19. yüzyılda sömürgeciliğin iki aktif alanı Afrika ile Uzak Doğu olmuştur. Demir yolları ağını genişleterek kara bölgelerinin içlerine kadar girdiler ve maddi manevi nüfuslarını korudular.
Sömürgeciler sömürdükleri topraklardaki yerli halkı kontrol etmesi veya güçle tehdit etmesi için İngilizlerin Hindistan'da, Mısır'da, Hollandalıların uzakdoğuda ve Japonların sömürge imparatorluklarında yaptıkları gibi yöneticiler atadılar.
Batılı ülkelerin Osmanlı'yı yıkma nedenlerinden en önemliside, sömürgecilerin Osmanlı'yı engel olarak görmesidir. Osmanlı'nın kuvvetli ve geniş toprak yüzölçümü onların sömürgelerine, hammaddeye ve pazarlara ulaşmalarına engel görüldü.
2. Dünya savaşından sonra yaşanan soğuk savaş döneminde klasik sömürüyü terk ettiler, postmodern sömürgeciliğe terfi ettiler. Etnik çatışma, terör örgütleri kurma, kargaşa çıkarmak, müdahaleler, iç savaşlar, yalan, algı operasyonları ile amaçlarına ulaşmaktalar.