Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin bu düzenlediği çevrim içi konferansta Türk Dünyası konuşuldu. Sosyal medya kanallarında Sadık Gökce’nin sunumuyla yapılan programa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Kemal Özcan Türk Dünyasındaki Son Gelişmeleri anlattı.
ÇİN’DEKİ İKTİDAR KAVGASI DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN KURTULUŞ MU?
Sadık Gökce’nin “Çin’deki iktidar kavgasının Doğu Türkistan için kurtuluş olup olamayacağı” sorusuna cevap veren Prof. Dr. Özcan, “Çin bugün dünyanın en büyük güçlerinden biridir. Ve Çin tarih boyunca yayılmacı bir millet de değildi. Son 30 yıldır ise Afrika ve Orta Asya açılımıyla, Avrupa Amerika’da büyük şirketler satın alarak, uyguladığı ekonomik genişleme siyasetiyle büyük bir güç oldu, Rusya ile bağları var. Aşırı derecede enerji ihtiyacı var, bu ihtiyacı İran’dan Kazakistan’dan Türkmenistan’dan ve Rusya’dan karşılıyor. Çin Doğu Türkistan’a ‘Bizde PKK neyse bizde Doğu Türkistan’da kendileri için o dur’ gözüyle bakıyor. Tabi bizim bu meseleye o gözle bakmamız mümkün değil, orada bizim soydaşlarımız kardeşlerimiz var. Çin insan haklarına çok önem veren bir devlet değil” dedi.
DİL BİRLİĞİNİ NASIL SAĞLAYABİLİRİZ?
Birleşmiş Milletlerde ‘Doğu Türkistan konuşulsun’ denildiğinde Kazakistan ve Özbekistan’ın da ret oyu veren ülkelerden olduğuna dikkat çeken Özcan, Türk devletleri arasında dil birliğinin sağlanmasına yönelik de şunları söyledi:
“Dil birliğinde hangi ortak dilin kullanılacağını da düşünmek lâzım. Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan gibi, o coğrafyada bizim dizilerimiz ve filmlerimiz seyrediliyor. Eğer bizim televizyonlardaki dilimiz ortak dil olacaksa, dil birliği olmasın.
Doğu Türkçesi dediğimiz Çağatayca ve Batı Türkçesi dediğimiz Osmanlıca olmak üzere iki çeşit Türkçe var. 1924’ten sonra bu iki Türkçe 19-20 şubeye ayrıldı. Ve bunların hepsi ayrı bir dilmiş gibi sunuldu bize. Sivil Toplum Kuruluşları olmadan bu işler olmaz. Şiir Günleri de dil birliğinin adımlarıdır.
Mesela Ortak bir film çekilecek… Özbek, Kırgız ve Türk sanatçıların yer aldığı ve hepimizin ortak dilini konuşup hepimizin anlayacağı kelimeleri kullanacağız.
Türk Dünyası dediğimiz coğrafya yaklaşık 300 milyonluk nüfus teşkil ediyor ve yedi bağımsız devletin teşkil ettiği bir topluluktur. Bunun yarısı esir ve işgal edilmiş haldedir. Tüm bu sorunların çözülebilmesi için bu 7 devletin çok güçlü olması gerekiyor. Fakat kendi içimizde bile bir birlik söz konusu değil. Ekonomik, kültürel ve siyasi olarak birlikte dimdik ayakta durabildiğimiz zaman Türk Dünyası ile ilgili sorunların hepsi çözülecektir. Kimse bu gücün karşısında duramaz.”
2040 VİZYONU VE TURAN BİRLİĞİ
Türk Dünyasının bugünü ve geleceği hakkında umutlu olduğunu kaydeden Özcan, “Türk dünyasının bu günü, geleceğe yönelik atılan adımlarla umutlu olmamıza vesile oluyor. Semerkant’ta yapılacak olan zirvede alınacak kararlar oldukça önemli. Büyük ihtimalle Avrupa Birliğine geçilecek, gözlemci üye statüsündeki Türkmenistan asıl üye statüsü kazanacak, KKTC’nin tanınması yolunda önemli bir adım atılacak ve gözlemci üye olacak. 2040 vizyonumuz oluşturuldu. Bu vizyon çerçevesinde her zirvede yeni kararlar alınacak. Turan Birliğine doğru adım adım ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.