“Er kişi dediğin ardında bıraka bir eser;
Eseri olmayanın yerinde yeller eser.” Hazreti Hadimiye ait bir söz…
Geçen hafta değerli gazeteci yazar Ali Erkân Kavaklı ile birlikte ilçemize yeni atanan kaymakamımız Kemal İnan’a hoş geldiniz ziyaretinde bulunduk. Bu vesile ile yaptığımız röportajı Seydişehir haber sitesinde ve özseydişehir gazetesinde ilgiyle okuyacağınızdan eminim.
Niye yalan söyleyeyim giderken kafamda cevaplanması gereken soru ve bu sorulara karşı alacağım cevaplar açısından belirsizlikler vardı… Ve birazda tedirginlik.
Sekreter hanım geldiğimizi haber vermiş ve bir telefon bağlantısı yapmıştı. Bekletileceğimizi düşünmüştüm ama “isterseniz girin yada telefon konuşmasının bitmesini bekleyin” demesinin üzerine girmeye karar verdik. Kapıyı açar açmaz kaymakam beyin kapıda hem telefonla konuşup, hem bizi karşılaması tedirginliğimi ortadan kaldırmıştı.
Seydişehir gün geçtikçe daha da büyüyüp gelişiyor. İçinde yaşadığımız için büyüklüğü ve güzelliğini fark edemediğimiz ilçemize dışarıdan bir gözle süzerek ne denli güzel bir yerde yaşadığımızı anlayabiliriz.
Alüminyum fabrikası, Yüksekokulu, özel okul, hastanedeki sayıları Yirmiden fazla yirmi üç uzman doktor Sekiz lisesi, Anadolu öğretmen lisesi ve orta Anadolu’yu Akdeniz bağlayan yol ve daha nice cazibelerini Seydişehir e yeni atanmış en üst düzey biri tarafından duymak dışarıdan nasıl gözüktüğünü anlamaya yeter sanırım.
Sözün başında dedik ya “ yiğit odur ki bıraka bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser”.
Yeşil kart alanların önceki halini düşünün ilk önce bir kırtasiyeciye gidip evrakları tamamlayacak kapı kapı dolaşıp bir sürü azar işitip yanlış oldu doğru oldu git sonra gel mavraları arasında teslim edebilirse kartını alacak .
Türkiye çapında bunun önüne geçmek için ve tek adam formülü ile çözülen işin projesinin değerli kaymakamımıza ait olduğunu kendisinden duymak bizi gelecek açısından fazlasıyla ümitlendirdi.
“Başarıyı bir ekip işi olarak görmek bilgi çağını iyi okumaktan geçer . Bu gün dünyada başarılı olan yönetim tarzının hepsinin arkasında görünmeyen neferler vardır .
Herkes liderin peşinde koşuyor Lider yönlendirir, ruh verebilir ancak o ekibi iyi değilse bir sonuca varamaz: bu bakış açısı ile bulunduğu ilçede okulların hepsini birer özel okul seviyesine getirmeyi amaçlayan yeni Kaymakamımız Kemal İnan eğitim konusunda Seydişehir için bir şans olarak görülüyor. İlçe olarak oldukça yüksek seviyede olan eğitimi fiziki olarak ta yüksek kaliteye getirmek artık zor olmasa gerek.
Çiceği burnunda kaymakamımızın bir önceki görev yerindeki yaptığı bir uygulamayı buna bağlı bir anısını size kendi dilinden aktarmak istiyorum.
“Alacada, evinde yatmayan, akli yönden zayıf 12 vatandaş tespit ettik. Müftülüğümüze ait yemekhanemizde bu vatandaşlarımıza 3 öğün yemek ihtiyaçlarını karşıladık. Ücretini biz karşıladık bunları da kaymakamlık olarak yaptık daha sonra, beğendikleri elbiseleri temin edip giydirdik. Bu insanlardan bir kısmını da belediyeye ait bir yer barındırdık.
Esnaflarımızla zaman zaman sohbet ederim. Bir gün akşamın ilerleyen saatlerinde sohbet ederken akli dengesi yerinde olmayan arkadaşlardan birisi önümüzden geçiyordu. Nereye gidiyorsun dedik?Hastaneye yatmaya gidiyorum? Dedi. kendisine niye belediyeye ait yerde kalmıyorsun diye sorduk. “orada dediler kalıyor ben deli miyim ki kalayım” dedi. Sohbeti uzattık. “Sen giyinmemişsin Kaymakamlığa git sende giyin” dedim. Ben gitmem dedi… niye diye sordum “sen beni götürürsen giderim.” dedi götürmek özere söz verdim ve biraz sohbet koyulaşınca ona “sence ben kimim” dedim şöyle bir baktı beni bir süzdü “valla benimle muhatap olduğuna göre pek akıllı olmasan gerek” dedi.
Efendim son söz olarak tekrar başa dönüp bir tekrar yapalım “Er kişi dediğin ardında bıraka bir eser; Eseri olmayanın yerinde yeller eser.”
Seydişehir eser bırakma için oldukça musait bir yer.. Hülasa beklentilerimiz büyük sizden sayın kaymakamım…