İSTANBUL (AA) - MURAT PAKSOY - Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, PYD ve DEAŞ'ın, omuz omuza Türkiye'ye karşı savaştığını söyledi.
Sofuoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'nin önce PYD'ye silah verme konusunda bir adım içinde olmayacağını, daha sonra CIA'nın resmi sitesinde PKK'nın bir kolu olduğu yazılan PYD'yi terör örgütü olarak görmediklerini açıkladığını söyledi.
PYD'li teröristlerin DEAŞ'lı teröristleri kamyonlarla tahliye etmesinin ABD'nin PYD ve DEAŞ olmak üzere terörle iş birliği yaptığının onlarca kanıtlarından sadece biri olduğunu vurgulayan Sofuoğlu, "ABD'nin partneri PYD, 'Hapisteki DEAŞ'lı teröristleri Türkiye'ye savaşmak kastıyla serbest bırakacağız' açıklamasını yaptı. Bu da yine ABD'nin terörle iş birliğini göstermektedir. 'Türkiye DEAŞ'ı destekliyor' diye bir sürü yalanlar söylediler. Bunun doğru olduğunu düşünürsek PYD'nin serbest bıraktığı DEAŞ üyelerinin kaçması gerekiyor." diye konuştu.
Ebubekir Sofuoğlu, ABD'nin "PYD bize DEAŞ'la mücadelede yardım ediyor" yalanının çöktüğünü belirterek, "Şu an fiilen cezaevinden çıkmak şartıyla ya da diğer şartlarla olsun PYD ve DEAŞ, omuz omuza 'DEAŞ'ı destekliyor' denilen Türkiye'ye karşı savaşıyor. Bunu kendi ifadeleriyle de söylediler." dedi.
PYD'in bir yalan haberi daha dolaşıma sokarak iki DEAŞ yöneticisinin yakalandığını açıkladığını dile getiren Sofuoğlu, "Bu doğru olsa cepheye sürdüğünüz DEAŞ'lı teröristler, kendi liderlerinin PYD tarafından yakalandığı bir durumda PYD adına savaşırlar mı? ABD ve PYD'nin ifadeleri birçok açıdan çelişiyor. Dolayısıyla ABD, PYD ve DEAŞ'la iş birliği yaptığı başta Trump'ın ağzından olmak üzere defalarca teyit edilmiş durumda." ifadelerini kullandı.
- "ABD, uluslararası adalet divanında yargılanmalı"
Türkiye'nin, "ABD'yi teröre destek veriyor" diye Uluslararası Adalet Divanına verebileceğini vurgulayan Sofuoğlu, Rusya'dan da en son bu yönde bir açıklama yapılarak, bunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) taşınacağını duyurduğunu söyledi.
Prof. Dr. Sofuoğlu, bunun ABD'yi Uluslararası Adalet Divanında yargılama yolunda bir sinerjiye sebebiyet vereceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bundan dolayı ABD de bu yaptıklarının hesabını hukuk önünde vermek zorunda kalacak ve kendini aklayamayacaktır. Nitekim Uluslararası Adalet Divanı, ABD'nin, 1983-1984 yılında Nikaragua'nın içişlerini karıştırır pozisyonundan dolayı başka devlete karşı kuvvet kullanmama yükümlülüğünü ihlal ettiğine karar vermişti, mahkum edildiğini de gördük."
BMGK'nın 15 ülkesinden 5'inin daimi olmasının başlı başına bir çarpıklık olduğunu savunan Sofuoğlu, "Bu durum barışa ve adalete asla hizmet etmez. Yani siz dünyanın hangi bölgesinde hangi uluslararası hukuk ve insan haklarını ihlal ederseniz edin sonunda müeyyide uygulayacak olan BMGK'ya gelecek ve veto hakkınız sebebiyle sizi kimse sorgulamayacak. Birçok Amerikan işgaline şahit olurduk. ABD hukuk ihlallerini kendisi pekala yapabilirken başka ülkelere nasıl davranması gerektiğini bildirecek durumda değil. BMGK bu konuda ABD'ye veya daimi üyelere yaptırım yapacak durumda değil." şeklinde konuştu.
BM'nin 1945'te bir şartla kendini yeniden revize ettiğine dikkati çeken Sofuoğu, bunun da "hiçbir ülkenin topraklarının kuvvet yoluyla değiştirilmeyecek" maddesi olduğunu vurguladı.
Sofuoğlu, ABD'nin birçok kez farklı ülkeleri işgal ettiğini belirterek, "Dolayısıyla bu tür işgalleri insan hakları ihlalleri... Kimyasal, biyolojik silahlar üretirken başka ülkeleri bu konuda uyarması tabi ki adaletle açıklanacak bir durum değildir." dedi.
AA