Unutulmaya çalıştırılan ramazan geleneklerimiz
Esnafın dükkân komşusunu iftar yemeğine çağırması geleneği giderek azalıyor.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Konya’da da Ramazan geleneklerinin en önemlisi iftar yemeği idi.
Eskiden akrabalar ve komşuların birbirlerini¸ esnaflar ise dükkân komşusunu iftara davet ederlermiş.
“Ramazan ayı boyunca herkes birbirine gider gelir. Günümüzde ise esnafın dükkân komşusunu iftara daveti, komşunun komşusunu iftara daveti giderek azalıyor. Akraba davetleri sürüyor ancak eskisi kadar yoğun değil. Yatsı namazına, Teravih diyorlar (bırakın desinler) Teravih namazları birçok camide, camilerde genellikle hatim ile kılınırdı şimdi de var ama çok az camilerde var. Ayrıca bir kısım cemaat, namazını her akşam başka bir camide kılarlardı.
Konya’da oruç tutan çocuklara dayanamadıkları için yaptırılan “oruca direk vurma” günümüzde tamamen unutulmaya yüz tutarken çocukların akşama kadar oruç tutmaları¸ yaşları dolayısıyla uygun olmadığı için öğle saatlerinde bir yemek verilirdi. Orucunu öğlene kadar tut denir, buna da ‘oruca direk vurma’ denilirdi ve çocuğun gönlü de alınmış olunurdu. Hatta eğer çocuk 10-12 yaşlarında tuttuğu ilk orucunu da ‘satarsan orucunu satın alayım’ diyerek ona çaktırmadan para vermiş olurdunuz. Şimdilerde neredeyse hiçbir çocuk hatta genç ‘oruca direk vurma”nın ne demek olduğunu bilmiyor.
Önceden Ramazan ayında esnaf sattığı mallarda ciddi zam uygulamazken şimdilerde ise ramazan ayında zamlar yapıldığını¸ eski hassasiyetin kalmadığını görebiliyorsunuz. Televizyon, zaten komşuluk ve aile ilişkilerini zayıflattı.
Önceden ramazan gecelerinde teravih namazı sonrası belli evlerde sıra geceleri yapılırmış.
“Bu sıra gecelerinde mesela, Karaman’a has; yüksük oyunu¸ tura oyunu¸ yıldız sayma¸ yumurta saklama gibi oyunlar oynanıp büyüklerin anlattığı hikâyeler¸ anılar yöresel masal ve efsaneler dinlenilirmiş. Şimdi ise değil mahalledeki insanların bir araya gelmesi apartman sakinleri bile birbirini tanımıyor. İnsanlar evde oturup televizyon seyretmeyi tercih ediyorlar.”
Babam, teravihten sonra toplanan ailelerin¸ yüzük oyununu oynadığı belirtiliyor.Bir tepsi üzerine ters çevrilmiş 9 fincan konulduğunu ve bunlardan birinin altına da yüzük saklanır¸ “Oyunu kazanan ekip¸ kaybeden ekibi değişik yöntemlerle cezalandırırmış.Ben bir kaç çetnevirde rastlamıştım,Şimdilerde ise bu oyunlar televizyon yüzünden unutuldu”.Allah’tan bir tek davulcumuz var da,çok şükür ona da laf ediyorlar.Yalan mı?
Hoşça, sağlıcakla kalın… Ama en önemlisi örf ve adetlerinize bağlı kalarak adam gibi adam kalın.