Ramazan Kur’an Ay’ıdır (3)

Salih Sedat Ersöz

Bazı kişilerin, “Kur’an’ı Arapça olarak okumayın, tercümesini okuyun ki ne dediğini anlayabilesiniz” şeklindeki sözlerinin hiçbir geçerliliği yoktur.

Elbette Kur’an’ın mesajını, emir ve yasaklarını anlayabilmek için mealini ve tefsirini okumak gerekir ancak bu,  Kur’an’ın aslını, Arapça olarak nazil olunan bizzat kendisini okumayı terk etmeyi gerektirmez.

Zira hiçbir tercüme Kur’an’ın aslının yerini tutmaz ve tercümelere Kur’an denmez. Kur’an okunmasının ve dinlenmesinin hatta Kur’an’ın yüzüne bakılmasının bile sevabı ve ecri vardır.

Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurur: “Evlerinizde Kur’an okumayı artırın. Kur'an okunmayan evin hayrı azalır, şerri çoğalır, o ev halkına darlık gelir.”  Efendimizin böyle buyurduğu sabitken, Müslüman’ın namazıyla, Kur’an’ıyla, orucuyla uğraşmayı kendilerine vazife edinen bazı kişilerin Kur’an okunmasını engellemeye çalışmalarının zerre kadar değeri yoktur.

Kur’an okumayı ve dinlemeyi her an ve her zaman âdet, huy ve alışkanlık haline getiren ve Kur’an ayı olan Ramazan’a mahsusen buna daha fazla önem veren Müslüman’ın daha sonraki görevi Kur’an’ın mesajını anlamak ve yaşantısında tatbik etmek olmalıdır. 

Rahmet, Mağfiret, Gufran ve Kur’an ayı olan Ramazan’ın en büyük kutsiyeti ve fazileti şüphesiz oruç tutmaktır. Ramazan Kur’an ayı olduğuna göre bitmez tükenmez kutsiyetlerinden, faziletlerinden ve bereketlerinden diğerleri de Kur’an okumak, dinlemek, Kur’an’ın mesajını kavramak ve yaşantımızı Kur’an’a göre ayarlamaktır.

Yüzyıllardır sürüp gelen Kur’an okuma, dinleme, takip etme ve mukabele geleneğini devam ettirerek Kur’an’la iç içe olan ve Kur’an’ı gönlüne ve ruhuna tam olarak nakşeden Müslüman, elbette Kur’an’ın mesajını anlamak, emir ve nehiylerini kavramak için meal ve tefsirleri de okuyacaktır.

Kur’an’ın gönderiliş amacı; Allah’ın hükümlerini uygulamak, emirlerini eksiksiz yerine getirmek ve yasakladıklarından da şiddetle kaçınmaktır. Kur’an’ın bu amacına ulaşabilmek, O’nu anlamamıza bağlıdır. Ku’an’ın mesajını tam olarak kavrayabilmek için, gerçek İslâm âlimlerinin yıllarını vererek ortaya koymuş oldukları meal ve tefsirleri sindire sindire okumamız gerekir.

Yüce Allah Kur’an’da; “(Rasûlüm, sana bu mübarek Kitabı, Ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye indirdik.” (Sad 29) 

Ve “Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir ve salih amel işleyen mü’minlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” (İsra 9)

Ayrıca “İşte bu Kur’an, bizim indirdiğimiz mübarek bir Kitaptır. Ona uyun ve Allah’tan korkun ki, size merhamet edilsin.” (En’am 155)  Buyurmaktadır.

Bu Ayetlerden anlıyoruz ki Yüce Allah Kur’an’ı; Ayetlerinin düşünülmesi, akıl sahiplerinin öğüt alması, Kur’an sayesinde en doğru yolun bulunması, salih amel yani en iyi ve en güzel davranışlarda bulunulması, Kur’an’a uyulması ve O’nun hükümlerinin uygulanması için göndermiştir.

Bütün bunların yerine getirilmesi için her şeyden önce Kur’an’ı iyi anlamak, verdiği mesajı iyi kavramak ve Kur’an Ayetlerinin anlamlarını çok iyi bilmek gerekir.

Yarın devam edelim İnşallah.