Şunu da bilmeliyiz ki; Kur’an’ı tam olarak yaşamak Peygamber Efendimizin yaşantısını da bilmemize bağlıdır. Zira Efendimizin bizim için, “en güzel bir örnek” olduğu ve “Peygamber neyi emretti ise onu almamızı ve neden men etti ise ondan sakınmamızı” bizzat Allah (c.c), Kur’an’da haber vermektedir.
Yüce Allah ayrıca Kur’an’da; “Allah’a ve Rasûlüne itaat ediniz” buyurmakta ve “Allah’ı seviyorsak, Peygambere uymamızı” istemektedir. Bu nedenle, Kur’an’ı hayatımıza uygulamak için, bize en güzel örnek olarak gönderilen Efendimizin yaşantısını ve sözlerini de kendimize rehber edinmeliyiz.
Peygamberi devreden çıkartarak “bize Kur’an yeter” anlayışı sakat bir anlayıştır ve bu anlayışı bizzat Kur’an reddetmektedir.
Kur’an’ı yaşama ve uygulama görevini yerine getirebilmek için içinde bulunduğumuz Ramazan ayı tam bir fırsattır. Bu sıcak ve uzun yaz günlerinde, sadece Yüce Allah’ın emri olduğu için her türlü sıkıntıya katlanarak oruç tutan Müslüman, Yaratıcımızın Kur’an’da ferman buyurduğu diğer emir ve yasaklarını da elbette yerine getirmeli, O’na olan kulluk borcunu tam olarak ifa etmelidir.
Oruç tutmayı emreden Allah, namaz kılmayı da emretmiştir.
Allah için yılda bir ay boyunca gündüz vakitlerinde aç - susuz kalmayı ve cinsi arzulardan uzak kalmayı emreden Allah; Zekât vermek, Hacca gitmek, başkalarına yardımcı olmak, verilen sözde durmak, emanete riayet etmek, ana babaya iyi davranmak, herkese karşı dürüst olmak, tüm yaratılmışlara karşı şefkatli olmak ve içki içmemek, zina etmemek, hırsızlık yapmamak, yalan söylememek, dedikodu yapmamak, iftira atmamak vb. gibi ne kadar iyi ve güzel davranışlar varsa onları yapmamızı, ne kadar kötü ve yanlış fiil varsa onlardan kaçınmamızı da emretmiştir.
Oruç tutarak Allah’ın emrine ram olan Müslümanlar, Rabbimizin Kitabında emir ferman buyurduğu diğer emirlerini de savsaklamadan, tembellik yapmadan, severek, benimseyerek yapmak için yarış içinde olmalıdırlar.
Bizim için büyük bir fırsat olan şu mübarek Ramazan ayı geçmeden yaşantımızı Kur’an’a göre ayarlayalım, kendimizi ve ailemizi Kur’an çizgisine çekelim, hayatımıza Kur’an’a göre ince ayar yapalım, hata ve kusurlarımızı telâfi edelim, eksikliklerimizi giderelim ve kendimize çeki düzen verelim.
Rahmet ayı olan Ramazan’da ahd edelim, söz verelim. Bu ayda kazandığımız güzel davranışları daha sonra da devam ettirelim.
Bütün iyilik ve güzelliklerle donatalım kendimizi, ailemizi ve çevremizi… Bütün kötülük ve çirkinlikleri terk edelim. Kimsenin ahını ve bedduasını almayalım.
O dehşetli hesap günü gelmezden önce kendimizi hesaba çekelim. Ölüm gelmezden önce kendimizi ölüme hazırlayalım. Cehennem bize yaklaştırılmadan uzaklaşmaya bakalım. Ateş bize dokunmadan kurtuluş çaresi arayalım. Cennete dâhil olmanın yolunun Kur’an ve Sünnetten geçtiğini unutmayalım.
Sonuç olarak; Kur’an ayı olan Ramazan, bizim için Kur’an’la bütünleşme ayı olsun. Kur’an; hem elimizde, hem dilimizde, gönlümüzde, aklımızda ve yüreğimizde hem de hayatımızda olsun.