Efendimiz şöyle buyurur: “Sabır ayı olan Ramazan’ın ve her ayın üç gününün orucu kalpte bulunan bütün kötülükleri giderir.”
Bu Hadis-i Şerif’ten anlıyoruz ki; Kur’an, oruç, rahmet, mağfiret, huzur, fazilet ve infak ayı olan Ramazan aynı zamanda sabır ayıdır.
Başka bir hadis-i şerifte “Oruç sabrın yarısıdır” buyurularak oruçta, sabrın büyük bir yerinin olduğu bildirilir.
Ramazan’da iyi bir sabır eğitimi yaparız. Acıktığımız halde bir şey yememekle, susuzluktan ağzımız, dilimiz ve boğazımız kuruduğu halde bir yudum su dahi içmemekle midemizi ve diğer sindirim organlarını sabra alıştırırız.
Ayrıca, nefsimiz bizi gıybet etmeye, yalana, kötü söz söylemeye ve öfkelenmeye sevk etse bile, hemen kendimizi tutar, oruçlu olduğumuzu hatırlayarak, böyle çirkin fiilleri işlememe sabrını gösteririz.
Bu sabır antrenmanı ve sabrı yaşama olgusu, Ramazan ayı boyunca sürer ve insanda bu güzel davranışlar kalıcı hale dönüşür. Böylece oruç tutan mü’min kötü huy ve davranışlarından arınmış, tertemiz bir hale gelmiş olur.
“Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir; ortaya bir kötülük koyan ise ancak misliyle cezalandırılır; onlara haksızlık yapılmaz.” (En’am 160) ve
“Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir.” (Bakara 261)
Bu Ayetlerinden anlıyoruz ki, Allah yapılan iyiliklere 10 kat ecir verirken, mallarını Allah yolunda harcayanlara 700 kat ecir veriyor.
Bir de şu Ayete bakalım: “Ancak sabredenlere mükâfatları hesapsız olarak verilecektir.” (Zümer, 10)
Diğer amellerin mükâfatları belli bir sınır dâhilinde ödenirken, sabredenlerin mükâfatı hesapsız yani sınırsız ödeniyor.
Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de hiçbir amel için böyle bir ifade kullanmamış, hiçbir amelin karşılığının hesapsız olacağını bildirmemiştir. Ama sabır bundan müstesna tutulmuş ve sabrın mükâfatının hesapsız olacağı bildirilmiştir.
Hadislerde ise, “hesapsız” olarak mükâfatlandırılacak bir amelden daha söz edilmektedir; o da oruçtur. Oruç da tıpkı sabır gibi “hesapsız” olarak mükâfatlandırılacaktır.
Efendimiz, Allah’ın, “Oruç benim içindir, onun mükâfatını ben vereceğim” buyurduğunu söylemiştir.
Ecrinin hesapsız ödeneceği iki amel oruç ve sabırdır. Oruç ve sabır iç içedir. Oruca bu mükâfatın verilmesini sağlayan sabırdır. Sabır gösterilmez ise hesapsız mükâfatın alınması mümkün olmaz. Onun için oruç ayı olan Ramazan’ın sabır ayı olduğu anlaşılmaktadır.
Sevabı sınırsız olan oruç ibadetini, ecri hesapsız olan sabır ile birleştirerek, kalemlerin yazamayacağı, akılların hesaplayamayacağı, meleklerin bile takdir edemeyeceği ve karşılığı ancak Allah tarafından verilecek olan çok büyük mükâfatlara nail olmak tamamen bize bağlıdır.
Yarın devam edelim İnşallah.