Gufran, Rahmet, mağfiret, bereket ve bağışlanma ayı olan Ramazan’a elveda diyoruz. Sayılı günler çok çabuk geçiveriyor. Ne de hızlı aktı gitti zaman… Mübarek ay ne zaman geldi, ne zaman bitti anlayamadık.
Takvimlerden bir aylık yaprak daha koptu. Ömürlerimizden bir ay daha eksildi. Yaratanımıza sonsuz şükürler olsun ki, bu yılda orucumuzu eksiksiz tutabilme gücü ve imkânını verdi bizlere…
İçinde Kadir gecesi gibi, 83 yıldan daha hayırlı, büyük bir ihsan ve lütuf gecesini barındıran ve cehennemden kurtuluş ayı olan mübarek Ramazan’a veda ediyoruz. Bugün akşam son teravih kılınacak, yarın da son oruçlar tutulacak.
İnşallah, Ramazan ayı ve Kadir gecesi bizlere şefaatçi olur. İnşallah, bu kutsal ayı bizlerden memnun olmuş olarak uğurluyoruzdur. İnşallah oruçlarımız, teravihlerimiz, fitre ve zekâtlarımız, yüce Rabbimizin huzurunda makbul, sahipleri de mesrur olur. İnşallah, Ramazan’da affedilen, bağışlanan ve ebedi saadete eren kulların zümresine iltihak edenlerden olmuşuzdur.
Oruçlarımızı elbette Allah’ın rızasını kazanmak için tuttuk. Bunun yanında da Cenab-ı Hak, biz kullarına çokça lütuf ve ihsanlarda bulundu. Birlik ve bütünlüğümüzün zirveye ulaşması, diğer insanların halleriyle hallenme, bazı kötü alışkanlıklarımızı terk etme, ihtiyaç sahiplerini görüp gözetme, huy ve davranışlarımızı olumlu yöne kanalize etme, vücudumuzu madden ve manen deşarj etme gibi pek çok güzellikler - iyilikler kazandık Ramazan sayesinde…
Cenab-ı Hak’tan, bizlere, Ramazan’dan sonra da bu güzellikleri devam ettirme alışkanlığı vermesini diliyorum. Temenni ediyorum ki, kazandığımız bu güzellikler geçici olmasın ve bizimle birlikte bir ömür devam etsin.
Ramazan Ayı ile yarın vedalaşıyoruz. Gelecek yıl tekrar, güzelliklerle dolu bu mübarek aya kavuşabilir miyiz bilmiyoruz. Geçen yıl, beraber oruçlarımızı tuttuğumuz ve iftarlarımızı beraber yaptığımız bazı sevdiklerimiz ve dostlarımız bu yıl aramızda olamadı. Gelecek yıla kadar kimlerin bu dünyadan, ebedi âleme yolcu olacağını ancak Allah biliyor. Onun için, henüz fırsat varken Oruç ve Ramazan sayesinde kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı devam ettirelim.
Cenab-ı Hak’kın, Ramazan’da bizlere ikram ettiği; güzel ahlak, iyi huy, paylaşma, yardımlaşma, kaynaşma, kardeşlik, bağışlama, sabır, şükür, merhamet, sağlık, sıhhat gibi kazanımlarımızı bırakıp yeniden olumsuz hallerimize dönmek, Müslümana yakışmaz. İyilikleri bırakıp kötülüklere rücu etmek, güzellikleri terk edip çirkinliklere dönmek, sevaplar dururken günahlara dalmak mü’minin şiarı olamaz.
Yarın son iftarımızı yapacağız nasip olursa… Yani yarın arefe, Pazartesi günü bayram… Yarın Ramazan’a elveda deyip, ertesi gün de bayrama merhaba diyeceğiz.
Bu Bayram inananların bayramı... Güçlüklere sabredenlerin bayramı… Oruçlarını, bir ay boyunca her türlü zorluğa rağmen sadece Allah’ın emri olduğu için tutanların bayramı… Bezm-i Elest’te, Rab’lerine verdikleri sözü yerine getiren ve Ahde vefa gösterenlerin bayramı… Bir ay boyunca oruç sınavını başarıyla veren, tam bir ihlasla ve bütün samimiyetleri ile Yaratanın emrine boyun büken müminler, bayrama kavuşuyorlar. Oruç gibi bayram da, Allah’ın, inanan kullarına bir lütfu ve ikramı…
Bu arada arefe ile bayram gün ve gecelerinin faziletli olduğunu unutmayalım ve Gazne’deki, Filistin’deki kardeşlerimize dualarımızla destek olalım. Yarın devam edelim İnşallah.