ŞANLIURFA (AA) - HALİL FİDAN - Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hayoğlu, "Ramazanın sıcak havalara denk gelmesi nedeniyle oruç tutanlar güneşten korunmalı ve özellikle sahurda susuzluğu tetikleyecek yemeklerden uzak durmalı" dedi.
Hayoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanda yemek seçimine ve beslenmeye her zamankinden daha fazla önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Ramazanın yaz sıcaklarına denk gelmesinin vücudu sarsabileceğini belirten İbrahim Hayoğlu, bunun en hafif şekilde atlatılması için su dengesine dikkat edilmesi uyarısında bulundu.
Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme, su ve mineral kaybı sonucu bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri de görülebileceğini ifade eden Hayoğlu, özellikle tansiyon ve kalp hastalarının daha da dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Oruç tutarken özellikle öğlen saatlerinde güneşten uzak durmaları konusunda vatandaşları uyaran İbrahim Hayoğlu, şöyle konuştu:
"Ramazanın sıcak havalara denk gelmesi nedeniyle oruç tutanlar güneşten korunmalı ve özellikle sahurda susuzluğu tetikleyecek yemeklerden uzak durmalı. Sıcak hava oruç tutanlar için ister istemez vücudun alışmış olduğu dengeleri sarsacaktır. Bu sarsıntının en hafif şekilde atlatılması ve vücudun direncini koruması için özellikle beslenmeye ve su dengesine çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Özellikle ilk günler geçiş dönemi olduğu için vücut oruca alışana kadar daha dikkatli olmamız gerekir. Zira vücut ağırlığı üzerinden yüzde 2 su kaybı performansta düşme ve halsizliğe yol açarken, bu kaybın artması ciddi ve tehlikeli sağlık sorunları oluşturmaktadır."
Oruç tutanların mutlaka sahura kalkması gerektiğini vurgulayan Hayoğlu, sahurda özellikle aşırı tuzlu, baharatlı ve ağır yağlı gıdalardan uzak durulmasını tavsiye etti.
Kan şekerini dengeleyen, tok tutan ve sindirim sistemini düzenleyen protein ve lif içeriği yüksek kepekli ekmek, kepekli makarna, kepekli pirinç, bulgur, sebze, meyve, kuru baklagiller, ceviz, fındık, badem, peynir ve yumurta gibi gıdalara yer verilmesini öneren İbrahim Hayoğlu, "Özellikle haşlanmış yumurta ve proteince zengin gıdalar, uzun süre tokluk hissi vermesi bakımından önemlidir. Ayrıca yatmaya yakın yoğurt ve benzeri gıdaların tüketilmesi rahatlık sağlayacağından, mümkün olduğu kadar her sahurda tüketilmelidir. Böylece vücut hem gerekli besin maddelerini alacak hem de uzun süre tokluk hissini muhafaza edecektir" şeklinde konuştu.
- Yemeğe çorba ile başlayın
İbrahim Hayoğlu, iftardan sahura kadar geçen sürede mideyi şişirmeden kaybedilen su ve mineral maddenin yerine konması ve vücudun direncinin arttırılması için diğer vitamin ve besin maddeleriyle takviye yapılmasını tavsiye etti.
İftarda vücudu fazla yormamak ve sağlıklı beslenme için yemeğe çorba ile başlamanın midenin alışması için önemli olduğunu vurgulayan Hayoğlu, çorbadan sonra kısa bir ara verilmesini önerdi.
Ana yemekte mümkün olduğu kadar proteince zengin, fazla yağlı olmayan, sebze ve haşlama gıdalara yer verilmesini ve bol salata tüketilmesinin yararlı olacağını dile getiren İbrahim Hayoğlu, şöyle devam etti:
"İftarda kızartma gibi aşırı yağlı yiyecekler ile şıralı ve ağır hamurlu tatlılar yerine daha hafif olan lifli gıdalar ve sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Lif içeriği yüksek kepekli ürünlerle, sebze ve meyveler hem sindirimi düzenleyerek kabızlığı önlerken hem de kan şekerinin ani artışını dengeleyecektir. Ayrıca kaybolan vitamin ve minerallerin de tekrar kazanılarak, vücut direncinin arttırılması bakımından fayda sağlayacaktır. Vücudun günlük su ihtiyacı dikkate alınarak, iftardan sahura kadar aralıklara gerekli olan suyun vücuda ulaştırılması gerekiyor."
- Çayı iftardan en az 45 dakika sonra için
Hayoğlu, iftardan sahura kadar öğünlerin bölünerek çeşitlendirilmesi, meyvelerin yanında ceviz, fındık, fıstık ve badem gibi proteince ve vitamince zengin gıdaların tüketilmesinin vücudun direncini arttıracağını söyledi.
Yemeklerin yanında gazlı içecekler yerine ayran ve meyve sularının tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan İbrahim Hayoğlu, fazla olmamak kaydıyla maden suyu içilmesinin de mineral madde dengesi açısından faydalı olacağını dile getirdi.
Hayoğlu, toplumda çok sevilen çayın ise iftardan en az 45 dakika sonra içilmesini tavsiye ederek, ayrıca meyve ve bitki çaylarının tüketilmesi önerisinde bulundu.
AA