Ramazan’dan sonra…

Ahmet Demirel

Ramazan, muhteşem bir an.

Ramazan muhteşem bir imkan.

Ramazan bizi güzelleştirdi ve gitti yeniden gelmek üzere.

Yeniden gelecek olan Ramazan’a bazı kimseler ulaşamayacak.

Bu Ramazan bazılarımızın son Ramazanı olacak 2016 Ramazan’ının birçok kardeşimizin son Ramazanı olduğu gibi.

RAMAZAN BİR KULLUK KAMPIDIR.

Ramazan, bizi önceye değil sonraya hazırlayan ibadetler mecmuasıdır.

Kamplar geçmiş için değil gelecek için yapılır. Kamplar bizi gelecek yıla hazırlar.

Spor kulüpleri kamplarını geçmiş sezon için değil gelecek sezon için yaparlar. Yeni transferlerin uyumu, teknik-taktik çalışmaları, kondisyon vb. çalışmalar gelecek sezona hazırlık içindir. Hazırlığı ne kadar iyi yapar ve yıl içinde uygularlarsa o kadar başarılı olurlar.

Ramazan da bizim için bir kulluk kampıdır. Gelecek Ramazan’a kadar olan zamanı iyi bir şekilde değerlendirmek için yoğunlaştırılmış kulluk uygulamalarıdır. Bu kulluk uygulamaları bu ayda ne kadar güzel uygulanır ve sonraki aylara ne kadar güzel yansıtabilirse kamp o kadar başarılı olmuş demektir.

RAMAZAN SADECE ORUÇ DEĞİLDİR.

Halkımızın genelinin nezdinde Ramazan sadece oruç ayıdır. Bu doğru bir yaklaşım değildir.

Rabbimiz, Kur’an’ı Kerim’de bize Ramazan ayını öncelikle Kur’an ayı olarak öğretiyor. “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun…” (Bakara 185)

Ramazan ayına bakışımızı öncelikle bu hususu göz önüne alarak değiştirmeliyiz. Ramazan ayına sadece ORUÇ AYI gözüyle bakarsak Ramazan’dan olması gerektiği kadar istifade edemeyeceğiz.

Ramazan’a sadece oruç ayı gözüyle bakarsak Ramazan’ı sonraki zamanlara taşıyamayız.

Ramazan, bizim gelecek 11 ayımızı güzelleştiren ve düzenleyen bir zaman dilimidir. Bu nahiyeden Ramazan’a bakabilirsek o zaman Ramazan’dan maksimum derecede faydalanabiliriz.

RAMAZAN AZALTMA VE ARTIRMA AYIDIR

Ramazan, nefsin arzularını azaltma ve ruhun güzelliklerini artırma ayıdır.

Peygamberimizin hayatında Ramazan, yıl boyu yapılan iyiliklerin ve ibadetlerin artırıldığı aydır.

Ramazan hayatın doğal bir parçasıdır Peygamberimizin hayatında.

Peygamberimiz yıl boyu Kur’an okur Ramazan’da da bunu artırır.

Peygamberimiz, yıl boyu nafile namazlar kılar (kuşluk, evvabin ve gece namazı gibi.) Ramazan’da da bunu artırır teravih gibi.

Peygamberimiz yıl boyu oruç tutar Ramazan’da da bunu artırır bir ay oruç gibi.

Peygamberimiz, yıl boyu yemek ikram eder Ramazan’da da bunu artırır.

Peygamberimiz, yıl boyu infak eder Ramazan’da da bunu artırır.

KULLUK BİR ÖMÜR BOYU…

Peygamberimizin bu uygulaması bizim için de model olmalı.

Ramazan kazanımları bayramla sona ermemelidir.

“Rabbine olan kulluğunu, ölüm sana gelip erişinceye kadar devam ettir.” (Hicr 99)

Parolamız bu ayette belirtilen hakikat olmalıdır.

Bizler, Ramazan’dan sonra da Ramazan’da gerçekleştirdiğimiz kulluk çeşitlerini uygulamaya devam edeceğiz.

Ramazan bizi yeniden kendimize getirdi. Ramazan bizi yeniden canlandırdı. Ramazan bizi heyecanlandırdı.

Kur’an’ın aydınlığında ve Ramazan ayında gerçekleştirdiğimiz kulluk uygulamalarının rehberliğinde gelecek 11 ayımızı Allah’ın emrine göre yaşayabilmemiz dileklerimle.

Muhabbetlerimle.

ÜSTÜN DÖKMEN’DEN GÜZEL SÖZLER

  • Yapabilenler yaparlar, yapamayanlar öğretirler, öğretmeyi de beceremeyenler yönetirler, yönetmeyi de beceremeyenler eleştirirler teftiş ederler. Heykeli dikilmiş çok sanatçı, bilim insanı vardır; heykeli dikilmiş bir tane eleştirmen, müfettiş yoktur.
  • Yaşamın her zerresi kutsaldır. bunu fark ettiğinizde şekeriniz çayınıza, çayınız ise ömrünüze denk gelir.
  • Sizi sarsan bir sorunla, bir travmayla ilgili olarak, aradan bir süre geçtiğinde espriler, nükteler yapmaya başladığınızda, sorununuzla baş etmeyi başardığınız, onu hazmettiğiniz anlaşılır.
  • Enstantane küçük bir andır; ama o anı yakaladığınızda, o an ömür boyu karşınızdadır.
  • Yani bazıları bardağın yarısı boş diye esef etmeyi, bazıları ise yarısı dolu diye sevinmeyi, şükretmeyi öğrenmiş. Doğuştan iyimser veya kötümser olmuyoruz.
  • Küçük şeylerden mutlu olabileceğimiz gibi, mutsuz da olabiliriz.
  • Neyin önemli, neyin önemsiz olduğu, neyin kabalık, neyin kibarlık olduğu, üç boyutta değişir: Kişiden kişiye değişir, toplumdan topluma değişir, zaman içinde değişir.
  • Fark etmediğiniz yol sizin değildir, sizin olmayan yol ise sizi bir yere götürmez.
  • Sözlü iletişim aracı olan dil ile sözsüz iletişim aracı olan kıyafet arasında paralellik vardır. Aynca dilin, kıyafetin ve selamlaşmanın zaman içinde birlikte değiştiğini de söyleyebiliriz.

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.