Ramazan diğer bütün aylardan daha faziletli, daha üstün, daha değerli ve manevi derecesi daha yüksek bir aydır. Bu mübarek ay içerisinde en kıymetli günler de, Ramazan’ın son on gününü içine alan günlerdir.
Bu günlere ulaşınca kıymeti, değeri ve derecesi yüksek, bir yılın bütün günlerinden daha faziletli, daha feyizli olan günler içerisine girmiş oluruz. Ramazan’ın son on gününün kıymetini ve değerini içinde barındırdığı Kadir Gecesi vermektedir.
Fazileti, kıymeti ve değeri bizzat Allah ve Rasûlü tarafından bildirilen bu günler bize sunulan çok büyük bir fırsat, kaçırılmaması gereken büyük bir ilahi ikramlardır.
Mübarek Ramazan ayını affedilmişler zümresine dâhil olarak uğurlamak için, bütün bir yılın en faziletli ve en değerli günleri olan içinde bulunduğumuz şu sayılı günleri, Rabbimizin istediği gibi ve Efendimizin bize örnek olduğu şekilde geçirmek gerekir.
Büyük bir ilahi ikramın içindeyiz. Mübarek Ramazan ayı, Ramazan’ın en kıymetli günleri olan son günleri ve bu son günlerin içinde bulunan Kadir gecesi bizim için en büyük bir lütuf… Bu lütuf ve fırsatlar bizim için son fırsatlar olabilir. Bunları iyi değerlendirelim. Ölüm gelmezden önce işlediğimiz günahlardan tövbe ve pişmanlık duyarak Rahman ve Rahim olan Rabbimize yönelelim.
Kadir Gecesi’nin değeri, Kur’an-ı Kerim’in bu gecede inmeye başlamasından ve bu gecenin Allah tarafından bin aydan daha hayırlı kılınmasından kaynaklanmaktadır.
Hiç şüphesiz Kadir Gecesi’ne yetişmek mü'minler için büyük bir mutluluktur. Ancak, bu fırsatı kaçırmadan bu geceyi en iyi şekilde değerlendirmek, çok daha büyük mutluluk ve çok daha büyük kazançtır.
“Şüphesiz, biz O’nu (Kur’an’ı) Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O Gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir selam (esenlik) gecesidir.” (Kadr Suresi)
Ayların Sultanı Ramazan Ay’ının son on gününü diğer günlerinden daha faziletli ve daha üstün kılan şüphesiz Kadir Gecesidir.
Kadir gecesi; bütün gecelerin şahıdır, sultanıdır. Kadir gecesi bir ömre bedeldir. Kadir gecesi yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı af ve mağfiret gecesidir. Kadir gecesi kerem, izzet ve şeref gecesidir. Kadir gecesi ihsan ve inâyet gecesidir. Kadir gecesi selam ve rahmet gecesidir. Kadir gecesi medet ve emân gecesidir. Kadir gecesi esenlik ve bağışlanma gecesidir. Kadir gecesi karar, hüküm ve ferman gecesidir.
Kadir gecesi Cebrail ve diğer meleklerin tan yerinin ağarmasına kadar bölük bölük dünya semasına inerek mü’minleri selamladıkları ve inanan, samimi, günahkâr kulların bağışlanması için dua ettikleri mübarek bir gecedir.
Kadir gecesi Allah’ın rahmetinin cûşa gelip coştuğu, kaynayıp taştığı ve üzerimize sağanak sağanak yağdığı faziletli ve bereketli bir gecedir.
Kadir gecesi yüce Yaratıcımızın bizlere sunduğu ilahi bir ikram, büyük bir lütuf ve çok büyük bir fırsattır.
“Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” buyuran Allah Rasûlü, diğer bir Hadis-i Şeriflerinde de, "Leyle-i Kadir, yirmi yedinci gecedir" buyurduğu için, İslâm âlimleri bu Hadis-i Şerif doğrultusunda amel ederek, Kadir gecesinin Ramazan’ın 27. gecesi olduğuna hükmetmişlerdir. Onun için yıllardır Ramazan’ın 27. gecesi Kadir gecesi olarak kutlanır ve halkımız bu geceyi zikirle, ibadetle, Kur’an’la ve dualarla geçirir.
Her ne kadar Kadir gecesi Ramazan’ın 27. gecesi olarak bilinse de, en sağlam ve en garanti olanı bu Hadis-i Şerif ile amel etmek ve son on günü her gün Kadir gecesi bilmek, ona göre davranmaktır.
Rahman ve Rahim olan Yüce Allah, kullarının kendi acizliklerini itiraf ederek bu gecede gözyaşlarıyla, aşk, vecd ve samimiyetle kendisine yönelmelerini elbette boşa çıkaracak değildir. Efendimiz; “Kim inanarak ve sevabını ancak Allah’tan bekleyerek, Kadir gecesini ihlas ile geçirirse geçmiş günahları affedilir” buyurmuştur.
Hz. Ayşe validemizin anlattığı; “Dedim ki: Ey Allah’ın Rasûlü, Kadir Gecesi'ni bilirsem onda ne şekilde dua edeyim? Şöyle buyurdu:
“Allahümme inneke afüvvün tuhibbül afve fa'fü anni. (Allah'ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle.)
Peygamber Efendimizin Hz. Ayşe validemize öğrettiği bu duayı, diğer dualarımızın arasına katarak çokça okumak, İnşallah tüm dualarımızın kabulüne vesile olacaktır.
Dualarımıza, sıkıntılar içinde olan İslâm âlemini ve Ramazan aylarını bombalar altında, ekmeklerine kan damlayarak geçiren mazlum Müslümanları da katmayı unutmayalım. Tüm zalimlerin kahrı, tüm mazlumların kurtuluşu ve zaferi için gözyaşları ile gönülden dua etmek kardeşlik vazifemizdir.
Mü’min kardeşlerimin Kadir gecelerini tebrik ediyor, tüm İslâm âlemi için hayırlara, güzelliklere ve iyiliklere vesile olmasını ve tüm dünyadaki zulüm düzenleri yerine Hak ve Adaletin hâkim olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.