Rekabetin gözünü seveyim
Dünkü manşet haberimizi okuyunca, rekabetin gözünü seveyim dedim. Uçak biletleri bir hayli indirime tabi olmuş. Atasjetle İstanbula 86 bin liraya uçacağız. THY geri durur mu, hemen onlar da indirim yapmışlar. Önceden kafaya göre fiyat belirleyip, alternatifsizliğin keyfini sürüyorlardı
Bu her sektörde böyle değil mi zaten?
Hatırlıyorum, 6-7 sene evvel ödediğim cep telefonu faturalarım şimdikilerle aynı neredeyse. Ne kadar çok paramız söğüşlenmiş, aklım almıyor. Devlet ortaklığıyla piyasaya giren üçüncü GSM firmamız bilmem ne indirimi, şu kampanyası, bu kıyağı derken faturalar düştü geldi. Rekabetin gözünü seveyim
Marketlerde de öyle değil mi?
Falan market şekeri üç kuruşa verince, diğeri ne yapıyor, hemen 2,5 kuruş
Rekabet beyaz eşya devlerini karşı karşıya getirince üç-dört sene evvelki fiyatlarla televizyon, buzdolabı almıyor muyuz?
Demek ki her alanda alternatiflere ihtiyacımız var. Örnek, Konyada bilboard reklamları tek bir firmaya aitmiş. Böyle olunca fiyatı istediği gibi belirliyormuş. Çekindiği kimse olmuyor haliyle. Oysa gazeteler ve televizyonlar öyle mi? Falan gazete beşe yayımlıyor, siz kaça diyor? vatandaş
Rekabet, sadece vatandaşın işine yarayan, fiyat ayarlama müessesesi değil, dünya pazarlarıyla yarışmanın da antrenmanı. Siz, yurt içinde kalite ve ucuzlukta kendinizi test edemezseniz, yurt dışında iflahınızı keserler.
Alternatifimizin olmadığı, su, elektrik, sabit telefon gibi alanlarda da iletişimin gücünden faydalanarak, Falan şehirde su şu fiyataymış, bizde niye pahalı diyebiliyoruz. İşte Dünya küçük! denilen şey bu
Rekabetin gözünü seveyim
Kaplumbağa kabuğundan çıkmış
Bir gün Smith ve John adında iki zenci New York sokaklarında dolaşırken bir tabela görürler: Zenciler beyazlaştırılır. Fiyat 100 dolar. Smithin 101 doları, Johnun ise 99 doları vardır. John, Smithe: Sende fazla olan 1 doları bana ver. birlikte girelim der. Smithse: Önce ben gireyim. Eğer beyazlaşırsam sen de girersin der ve içeri girer. Az sonra içerden beyaz bir şekilde çıkar Smith. John: Smith ne kadar beyazlaşmışsın. Şu 1 doları ver de ben de girip beyazlaşayım. Smith cevap verir: Defol burdan pis zenci!
Kaplumbağa kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş diye bir söz vardır. Birileri ha bire kendilerini inkar etmekte, daha evvel övgüler yağdırdıklarına sövmekte
Unutulmasın ki bir zenci her zaman zencidir. Fakat bedeni elbise gibi saran bu derinin renginden daha önemli bir şey vardır. Kalp karalığı. Kalbi kararandan daha zenci kim var ki şu dünyada? Ayrıca beğenmese de kaplumbağanın kendi kabuğundan başka gidecek bir yeri yoktur
Müsaade
Dostlar, üç-beş günlüğüne köye gidiyorum. Bağla bahçeyle ilgilenmem gerek. Fırsat bulursam yazımı yollarım gazeteye, olmaz ise kusuruma bakmayın. Dönüşte yazacak çok şeyimiz olur hem