AK Parti Burdur Milletvekili ve çalışmalarını tamamlayan TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, Fetullahçı Terör Örgütü'ndeki (FETÖ) birlikteliği sağlamak için kendini gizlemiş örgüt mensuplarının hala çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Uludağ Üniversitesinde (UÜ) düzenlenen ''Küresel Güçlerin Yeni Oyuncağı FETÖ'' konulu konferansa katılmak için Bursa'ya gelen Petek, konferans öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, FETÖ ile mücadelenin uzun soluklu olduğunu söyledi.
Petek, FETÖ'nün on yıllardır Türkiye'de devlete sızmış, kendisini çok iyi gizlemiş, kamufle etmiş, tedbir, takiye ve gizlilik yöntemleriyle örgütlenmiş silahlı bir terör örgütü olduğunu vurgulayarak, ''Bu nedenle hem yurt dışında hem de içeride hala FETÖ'ye karşı operasyonlar, soruşturmalar devam ediyor. Yurt dışında devam eden operasyonlarda gerek istihbarat teşkilatımız gerekse uluslararası sözleşmeler çerçevesinde diğer ülkelerle yapılan ikili görüşmelerle silahlı terör örgütü üyeleri paketlenip Türkiye'ye getiriliyor.'' diye konuştu.
FETÖ'nün en başından beri dış güçlerin kuklası olduğunu anlatan Petek, şöyle devam etti:
''FETÖ'yü gerçek yapısıyla iyi tanımalıyız. FETÖ, birilerinin zannettiği gibi iyiliksever, dindar, muhafazakar insanların topluma, eğitime katkısı için oluşmuş bir örgüt değildir. Başından itibaren dış güçlerin kuklası ve 'Türkiye'de FETÖ aracılığıyla devlet nasıl ele geçirilir? Nasıl bir iç kargaşa çıkartılır?' bunun çalışmalarını yapan bir örgüttür. O bakımdan tabii ki devletimiz bütün kurumları ve kuruluşlarıyla özellikle de yargı makamlarının FETÖ ile mücadeleyi bırakması söz konusu değildir. Çünkü Türkiye bir hukuk devletidir. Terör, suç ve silahlı örgütlerle mücadele zaten bir başkasının emir ve talimat vermesine gerek duymadan yargı makamlarının anayasa ve kanunlardan aldığı en tabii görevi, vazifesidir.''
- "Vaatlerde bulunuyorlar"
Petek, FETÖ ile ilgili takip ettikleri davalarda sanıkların ortak bir dil kullandıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''FETÖ ile ilgili takip ettiğimiz davalarda yargılanan sanıkların ortak bir dil kullanması, ortak söylem geliştirmesi, ikrar ve itiraflarda bulunmamaları ve suçlayıcı cümlelerin hepsinin müşterek olması, bize bir şey gösteriyor; demek ki hala örgüt, tutuklu mensupları sanıklar arasında da bu birlikteliği sağlayabiliyor, iletişimi sağlıyor ve örgüt mensupları verilen direktiflere göre savunma yapıyorlar. Hatta zaman zaman içlerinden gevşek davranıp, 'etkin pişmanlık yasası'ndan yararlanmak için bazı delilleri ortaya koyanları, ayrıca yine gizli gizli ziyaret edip bu ifadelerinin baskı altında verildiğini söyleyerek o ifadelerinden vazgeçmesi için telkin, tavsiye ve bazılarına da tehditleri var. Vaatlerde bulunuyorlar, ''İfadeni değiştir seni bir şekilde yurt dışına da kaçırırız.'' şeklinde vaatlerde bulunmak suretiyle örgütteki birlikteliği sağlamak için kendini gizlemiş örgüt mensupları hala bu çalışmalarını sürdürüyor.''