Beykoz'da kazara köpeğe çarpan servis aracının sürücüsü, durmak isterken arkasından silahla açılan ateş sonucu neye uğradığını şaşırdı. Araçta bulunan 4 lise öğrencisine şans eseri mermi isabet etmezken, aracın arka tarafındaki onlarca mermi izi dehşetin boyutunu gözler önüne serdi. Servis sürücüleri ise saldırganların bir an önce bulunup adalete teslim edilmesini istiyor.
Beykoz'da servis taşımacılığı yapan Cemil Gök, dün saat 16.00 sıralarında lisede okuyan 4 yeğenini alıp eve götürmek üzere yola çıktı. Paşa Mandıra köyünden geçtiği sırada aniden servis aracının önüne atlayan köpeği fark etmeyen Gür, araçla köpeğe çarptı. Bu sırada tereddüt yaşayan sürücü Cemil Gür, arkadan gelen silah seslerini duyunca neye uğradığını şaşırdı. Servis minibüsünün arka camları ve kapıları, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce yapılan silahlı saldırının hedefi olunca sürücü Cemil Gür, aracıyla hızla olay yerinden uzaklaştı. Araçta bulunan 4 öğrenci ise şans eseri yara almadan kurtuldu. Aracın arka camı ve kapılarındaki onlarca saçma izi ise yaşanan dehşetin boyutunu gözler önüne serdi.
Olay anını İHA'ya anlatan sürücü Cemil Gür, "Cumhuriyetköy'den Riva'ya doğru gelirken, Paşa Mandıra'yı geçtikten sonra önüme bir hayvan fırladı. Hayvan fırlayınca vurdum hayvana. Durayım mı, durmayayım mı arasında tereddüt geçirirken yavaşladım gayriihtiyari, başladılar ateş etmeye. Ateş edilince ben de buraya kadar geldim. Araçta 4 tane yeğenim vardı. Okuldan geliyordum. Çok şükür onlara ve bize bir şey olmadı. Çocuklar o sırada müzik dinliyorlardı, çok anlamadılar ama gördükten sonra psikolojileri bozuldu. Şikayetçi oldum, tutanaklar tutuldu. Karakol gerekeni yapacak. Buralar ufak yerler. Bulunmazsa, herkese ateş edilirse, her hayvana vurduğumuzda ateş açılırsa çekeceğimiz var" diye konuştu.
Sürücü Cemil Gür'ün arkadaşı ve meslektaşı Satılmış Arslan ise yaşanan olayın civarda servis taşımacılığı yapan herkesi ve özellikle öğrencilerle velilerini etkilediğini söyledi. Arslan, "30'dan fazla saçma izi var. Biz bu işin peşini bırakmayacağız ne olursa olsun. Sonuçta can taşıyoruz. Veliler çocukları bizlere emanet ediyor. Ben çok üzgünüm, ne diyeceğimi bilemiyorum. Cemil Bey kendisi konuşamıyor, morali çok bozuk. Bu olay bizi çok etkiledi. Çok zor konuşuyorum. Sabah çocuklar bindi arabaya, olayı bildikleri halde "Öyle bir şey duymadım" diyerek geçiştirdim. 5 yaşındaki, 10 yaşındaki çocuklar bu olayı biliyorlar. Onlarla bu olayı paylaşmak istemedim" dedi.