Rusya ile Batı arasında 2014'teki Ukrayna krizinin ardından ekonomik ve siyasi alanda gerilen ilişkiler, silahlanma ve savunma harcamalarına da yansıdı.
Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasa dışı ilhakının ardından Batı ülkeleri, Rusya'dan gelecek güvenlik tehdidine karşı önlem alma çağrısında bulunmaya başladı. Ukrayna krizi, Rusya'ya coğrafi yakınlıkları ve komşularının askeri kapasitesi nedeniyle özellikle Baltık ülkelerinde endişe yarattı.
Batı ülkelerinin Rusya'dan kaynaklanan tehdit algılarındaki artış hem Avrupa Birliğini (AB) hem de NATO'yu alarma geçirdi.
AB istatistik kurumu Eurostat'a göre, üye ülkelerin savunma harcamalarında 2002 ve 2015 yılları arasındaki düşüşün ardından NATO'nun sürekli savunma harcamalarında artışa gidilmesi çağrısı geçen sene etkili oldu.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, savunma harcamalarında kesintilerinin yaşandığı uzun yılların ardından geçen şubat ayında yeni bir aşamaya geçildiğini açıkladı. Stoltenberg, NATO'nun Avrupalı üyelerinin bir kısmı ile Kanada'nın savunma harcamalarını geçen yıl yüzde 3,8 artırdığını belirtti.
Hafta sonu ABD Başkanı Donald Trump ile görüşen Almanya Başbakanı Angela Merkel de ortak basın toplantısında, "Almanya'nın, 2024 itibariyle gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 2'sini savunma harcamalarına ayırma konusunda kararlı olduğunu" söyledi. 2009-2016 yıllarında NATO'nun yüzde 2 hedefine ulaşamayan Almanya, 2009'da GSYH'sinin en fazla yüzde 1,39'unu ayırmış, son 3 yıldır ise yüzde 1,19'da sabit kalmıştı.
Almanya bu yıl savunma harcamasını yüzde 6,8 artırmayı planlıyor.
- Rusya'nın bölgesel politikaları
Moskova hükümetinin 2014'te Ukrayna krizine müdahalesi ve Kırım'ın yasa dışı ilhakının yanı sıra Baltık ülkelerinin hava, kara ve deniz sahalarına yönelik ihlalleri bölge ülkelerinde, NATO'da ve Batılı ülkelerde tedirginliği arttırıyor.
Rusya'nın 2014'te askeri doktrininde NATO'yu temel dış tehdit olarak göstermesi, nükleer gücünün yanı sıra kendisinin ve müttefiklerinin geleneksel askeri gücünü artırmaya devam etmesi de bölgede taraflar arasındaki gerginliği tırmandırıyor.
Baltık ülkeleri, Batı ve NATO'yu tedirgin eden bir diğer husus ise Rusya'nın Polonya, Beyaz Rusya ve Litvanya sınırındaki Kaliningrad bölgesine nükleer füzelerde kullanılabilecek askeri teçhizat depoladığı iddiası.
Öte yandan Rusya'nın, 1990'lı yıllardan bu yana en fazla savunma harcaması yapan ülkeler listesinin ilk 5'inde yer alması tehdit algısını arttırıyor. İngiliz analiz şirketi "Jane's Defence Budget" verilerine göre, Rusya, 2016'da da en fazla savunma harcaması yapan ülkeler listesinde 6. sırada yer alıyor.
Rus yetkililer, daha önce ülkenin karşılaştığı ekonomik zorluklara rağmen Rus ordusunun modernizasyonu için yapılacak harcamaların kısılmayacağını ifade etmişti.
Rusya'nın 2016'daki savunma harcamaları, önceki yıla oranla yüzde 14 arttı.
- NATO "Doğu kanadını" güçlendiriyor
NATO, Rusya tehdidine karşı üyelerine harcamaları artırma çağrısına devam ediyor.
NATO'nun 2014'teki Galler Zirvesi'nde tüm üyelerin gayrisafi yurt içi hasılalarının en az yüzde 2'sini savunma harcamalarına ayırması kararı alınmıştı.
"Jane's Defence Budget" verilerine göre, NATO'nun savunma harcamaları 2010 yılından bu yana ilk kez 2016'da arttı. Bu artışın en önemli nedeninin, Rusya'nın bölgedeki saldırgan tavırları ve DEAŞ terör örgütünün oluşturduğu tehdit olduğu belirtiliyor.
NATO, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasa dışı şekilde ilhak etmesinin ardından "Doğu kanadı" olarak nitelendirdiği Baltık ve bazı İskandinav ülkelerini güvence altına almanın önemine vurgu yapmaya başladı.
Geçen ocak ayında ise Polonya, Litvanya, Letonya ve Estonya'ya NATO ve ABD askeri birlikleri gelmeye başladı. Gelecek aylarda bu bölgedeki askeri birliklerin sayısının artırılması planlanıyor.
ABD'nin Romanya'da kurduğu füze savunma sistemi ve Polonya'da da benzer bir sistemi kurma planları, Rusya'nın tepkisine neden oluyor.
NATO savunma bakanları, geçen ay Brüksel'de yaptıkları toplantıda İttifak'ın Karadeniz’deki mevcut varlığını güçlendirme kararı almıştı.
NATO, Rusya'nın yakın çevresinde askeri varlığını artırarak Moskova yönetimine karşı caydırıcı etki oluşturmayı hedefliyor.
- ABD harcamayı artırıyor
ABD, 523,9 milyar dolarla dünyada en fazla savunma harcaması yapan ülke konumunda. ABD'nin yeni başkanı Donald Trump, bu harcamayı daha da artırma niyetinde.
Trump, ilk bütçe teklifinde savunma harcamalarının yetersiz olduğuna işaret ederek 54 milyar dolarlık artış talep etti. Yüzde 9,2'lik artışın diğer federal kurumların bütçelerinde yapılacak kesintilerle dengelenmesi hedefleniyor.
ABD, sadece 2015'te AB'nin toplam savunma harcamalarının iki katından fazla savunma harcaması yapmıştı.
NATO savunma harcamalarına en fazla katkıda bulunan ABD, 2016’da GSYH’sinin yüzde 3,61’ini savunma harcamalarına ayırdı.
2016'da savunma harcamalarında başı çeken ilk 10 ülke ABD, Çin, İngiltere, Hindistan, Suudi Arabistan, Rusya, Fransa, Japonya, Almanya ve Güney Kore olarak sıralanıyor. İlk 10'da 4 NATO üyesi bulunuyor.