ANTALYA (AA) - Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, Rusya'nın Türk ürünlerine uyguladığı engellerin en kısa sürede çözüleceğinden umutlu olduğunu belirterek, "Rus halkı Türk mandalinasını özlemiştir, Türk domatesini, üzümünü, portakalını özlemiştir." dedi.
Antalya'da düzenlenen Türkiye-Rusya Medya Forumu kapsamında Maxx Royal Belek Golf Resort'ta, "Rusya ve Türkiye Arasındaki Yeni Ticaret Fırsatları; Gücünü Keşfet" konulu panel düzenlendi. Panele, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kızartıcı, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz ve Birleşik Markalar Derneği Başkanı Sami Kariyo katıldı.
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya ve Türkiye ilişkilerinin çok sağlam temeller üzerine inşa edildiğini belirtti. Yaş sebze meyve sektörü olarak 25 yıldan bu yana Rusya'nın en büyük tedarikçisi konumunda olduklarını ifade eden Kavak, 24 Kasım'a kadar ilişkilerin gayet güzel gittiğini, bu tarihten sonra ise iki ülkenin ilişkilere kısa bir mola verdiğini kaydetti.
İki ülkenin bundan sonra 24 Kasım'dan önceki döneme göre çok daha güçlü bir şekilde devam edeceğine inandığını vurgulayan Kavak, "Biz sektör olarak gelecekten umutluyuz. Geçmişte Rusya ile Türkiye arasındaki iş birliği ile kurduğumuz büyük hayaller devam ediyor. 24 Kasım'daki bütün olumsuzluklara rağmen Rus medyası bize tanıtım açısından desteğini sürdürdü. Sıkıntılı günlerde bizi hiç yalnız bırakmadılar." diye konuştu.
Türkiye'de tarımsal üretim alanında yaklaşık 15 yıldan bu yana devrim niteliğinde değişimler yapıldığını anlatan Kavak, Türkiye'de yaş sebze ve meyve üretiminin dünya standartların, insan, çevre ve hayvan sağlığına önem verilecek yapıldığını kaydetti. Üretimin yüzde 7'sinin ihraç edildiğinin, kalanının yurt içinde tüketildiğini ifade eden Kavak, "Bizim için kendi insanımızın sağlığı, Rusya'daki, Almanya'daki insanın sağlığı eşit mesafede. Rusya'ya 2011 yılından bugüne kadar ihraç ettiğimiz yaş sebze meyve ürünlerinde 'kimyasal buluntu rastlandı' şeklinde bildirim almış değiliz. Bundan da gurur duyuyoruz." dedi.
Rusya ile Türkiye arasında karantina ya da kimyasal kalıntılar noktasında herhangi bir problemlerinin olmadığını vurgulayan Kavak, Türk ürünlerine uygulanan engellerin en kısa sürede çözüleceğinden umutlu olduğunu bildirdi. Kavak, "Rus halkı Türk mandalinasını özlemiştir, Türk domatesini, üzümünü, portakalını özlemiştir. Burada Rus basının desteğine de ihtiyacımız var. G20 Zirvesi'nde umarım bu sorun çözülür ve Rus sofralarında Türk sebzeleri yer alır. Sizin çocuklarını sevindirmek bizim boynumuzun borcu olsun." diye konuştu.
Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kızartıcı da Türkiye hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürüldüğü 24 Kasım 2015 tarihinden önce de Rusya ile olan dış ticaretin daralma sürecinde olduğuna dikkati çekti.
Bununla ilgili neler yapılabileceğini konuşurken 24 Kasım'ın yaşandığını söyleyen Kızartıcı, "Rusya ile ilişkilerimize önem veriyoruz. Geçmiş yıllarda iş adamlarının da yer aldığı çok sayıda heyet ziyaretleri yapardık. Bu bir araya gelmeleri arttırmamız gerekiyor. Daha fazla heyetle Rusya'ya gitmeyi, Rus basın mensupları ve Rus iş adamlarını eskisinden daha fazla ağırlamayı planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
- Müteahhitlik sektörü ve Rusya pazarı
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün ise birlik üyesi müteahhitler olarak dünyaya açıldıkları 1972'den bu ayna 330 milyar dolar ciro yaptıklarını kaydetti. Bu cironun yaklaşık 66 milyar dolarını Rusya'da gerçekleştirdiklerini ifade eden Yenigün, "Rusya, en fazla ciro yaptığımız ülke konumunda. 50'ye yakın firmamız faaliyet gösteriyordu. 24 Kasım'daki olaydan sonra bazıları çalışmalarına devam etti, fakat o tarihten sonra herhangi bir yeni iş alınamadı. 9 Ağustos'taki görüşme hepimizi sevindirdi ve umutlandırdı. Türk ve Rus müteahhitlerin birlikte çalışması bir ihtiyaç halinde." diye konuştu.
Ekonomik sıkıntılara rağmen geçen yıl Rusya'da 5 milyar dolarlık sözleşme imzaladıklarını vurgulayan Yenigün, verilen molanın ardından yine aynı rakamlara ulaşacaklarına inandıklarını belirtti.
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi de Türk hazır giyim markalarının Rusya'da gelecek dönemde güçlenmesini beklediklerini ve bu yönde çalışmalar yapacaklarını dile getirdi. Rusya ile üretim, mağazalaşma ve markalaşma noktalarında Rus iş adamlarıyla ortak işler yapacaklarına inandıklarını belirten Tanrıverdi, Rusya'ya yapılan konfeksiyon sektöründeki ihracatın artarak süreceğini dile getirdi.
Birleşik Markalar Derneği Başkanı Sami Kariyo, Türkiye'nin önemli bir üretici ülke olduğunu söyledi. Perakendenin büyümesi için önemli faktörlerden birisi alışveriş merkezleri olduğunu dile getiren Kariyo, Türkiye'nin son 8 yıldır en fazla alışveriş merkezi yatırımı yapan ülkelerden olduğunu kaydetti.
Türkiye'de bir alışveriş merkezine gidildiğinde markaların yüzde 75'inin Türkiye kökenli markalar olduğunun görüleceğini anlatan Kariyo, "Bu çok az ülkede görülen bir durum. Türkiye'de üretim var, perakende çok kuvvetli. Derneğimiz bünyesinde 150 marka var. Bu markanın oluşturduğu hacim 47 milyar dolar civarında. Dernek üyesi markalar yaklaşık 350 bin kişiyi istihdam ediyor.Türk markaları 140 ülkede 4 bini aşkın mağazası var. Rusya'da dernek üyesi 33 markanın 560 mağazası bulunuyor." açıklamasında bulundu.
AA