Sabırla ilgili güzel bir dörtlükle yazımıza başlayalım mı?
"Sabır suskunluk değil sessiz çığlığa benzer
Kar altında ezilen en yüce bir dağa benzer
Zulüm insanlık değil urganda yağa benzer
Sabredenin yüreği bin güllü bağa benzer."
Sabır, her insanın hayatın değişik evrelerinde değişik şekilde karşılaştığı, bazen başardığı bazen de başaramadığı bir haldir.
"Sabredenleri müjdele." buyuran bir Rabbe sahibiz.
Sabır, direnmektir. Sonucu görünceye kadar bulunduğun mevziyi korumaktır. Yoksa sabır boyun eğmek değildir. Sabır, hak ve hakikat üzere dirençli olmaktır.
Sabır, yılgınlık, korkaklık ve tembellik yapmanın zıddıdır.
Sabır, Hem iyi şeylerde hem de kötü şeylere karşı yapılarak bir ömür boyu süren bir süreçtir.
Allah'ın emri olan iyilikler bir ömür boyu yapılması gereken görevlerdir. Namaz, bir boyu devam eden bir fariza ve her gün beş defa gerçekleşmesi gereken bir farzdır. Bu yönüyle farzlara bir ömür yapmaya devam emek ve ona sabretmek çok zordur.
Bakara süresi 45. ayette "Sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin. Çünkü namaz huşu duyanlardan başkasına ağır gelir."
Farzları yapmaya bir ömür sabredebilmek, sıcakta, soğukta, yazda, kışta ve her ortamda yapmaya çalışıp dirençle kulluğu yapmaya devam edebilmek. İşte gerçek başarı budur.
Sabır, bir de yasaklananlara karşı sabretmek şeklinde olacak. Yasaklara ve haramlara karşı sabretmek de zor. Çünkü nefis ve şeytan ittifak kurarak bizleri haddi aşmaya sürekli tahrik ediyorlar. Bozguncu olan insanlar da o ikisine yardım ediyorlar. Kötüler , kötülüğü yaymak için gece gündüz çalışıyorlar.
Son zamanlarda günaha ulaşma teknolojik gelişmelerle iyice kolaylaşmıştır. Haram ulaşmak hiç bir zaman bu kadar kolay olmadı diye düşünüyorum. Bu durumda özellikle gençlerimizin günahlara sabretmeleri daha da zorlaşmıştır. Bir ömür boyu haramlara sabredebilmek büyük bir erdemdir. Bunu başarmak için ciddi bir çaba göstereceğiz.
·Sabrın en büyüğü, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı sabretmektir (Ka’bül-Ahbar)
Aslında haramların her birinin helal karşılığı bulunmaktadır. Zinanın panzehiri, aynı eylemlerin gerçekleştiği evlilik müessesesidir. İçkinin alternatifleri insanın aklını başından almayan tüm meyvelerin sularıdır. Faizin alternatifi yardımlaşma ve karz-ı hasendir (Allah için borç vermektir.) Domuz eti haramdır ama onun ötesinde bir çok hayvanın eti helaldir.
Bu haramlardan kurtulmanın yolu toplum olarak Allah tarafından bize sunulan alternatif hususları toplum boyutunda hayata geçirmenin çabasında olmalıyız. Bizim sorumluluğumuz burada başlıyor. Evliliğin kolaylaştırılması, yardımlaşmanın sağlanması vb.
Biz, sabrı genelde bir musibet karşısında metanetli olmak olarak algılarız. Oysa o sabrın çeşitlerinden sadece biridir.
Bazen, olaylarda sabırla davranmak, o olumsuz durumun hayırla tamamlanmasına vesile olabilir.
"Ağır ağır acele et" diye güzel bir sözümüz var.
Atalarımız "Acele şeytandandır." "Acele giden ecele gider." "Sabrın sonu selamettir." diyerek bizleri sabırlı olmaya davet ediyor.
Sabır, aslında bir yönüyle hakikatin ortaya çıkmasını bekleme süresidir. Asla bir ihmal ve korkaklık değildir.
Sabır, geçici zevk ve şehvetleri öteleyip hakikisine ulaşma çabasıdır.
Sabır, kişinin aklını duygularının önüne geçirme çabasıdır.
Sabır, sabrı tavsiye etmekle güzeldir.
Ve sabır hakkında muhteşem bir ayetle yazımızı hitama erdirelim.
" Ve Rabbin hatırına sabret."
Muhabbetlerimle
SENAİ DEMİRCİ'DEN GÜZEL SÖZLER
- Görüntünün egemenliğine boyun eğdikçe ruh susar, akıl pusar, kalp küser ve güneş bulutların arkasında kaybolur..
- Aşk ancak helal olunca Aşk'tır...
İffetsiz ve haram Aşk'lar lezzet vermez, tam tersine bıkkınlık, bezginlik, sıkkınlık getirir....
- “Başkaları ne der” deyip, başkalarına ait bir hayat yaşama… Başkalarıyla başkalaş ve “ALLAH ne der” derdine düş.
- Doğrusu şu ki, sınanmamış insan çiğ insandır, kıvamını bulmamıştır. Sınanmamış adam, kalite kontrolünden geçmemiş araba gibidir. Düzgün duruşu şimdiliktir ve naylondur. Virajlarda savrulabilir, yokuşlarda freni tutmayabilir, zorlanınca yoldan çıkabilir. Hata yapmamış adam rüzgâr yememiş, kış görmemiş ağaç gibidir. Dik duruşu sahtedir. Zorlanırsa dalları kırılabilir, yerinden oynayabilir.
- Allah'ın karşısına sana söylediği onca muhteşem sözü anlamadan çıkacak olma ihtimali seni düşündürmüyor mu?
- Bir günahın ardından gelen mahcubiyet, bir sevabın ardından gelen gururdan hayırlıdır...
- Çocuğa verilen ismin bir kıblesi olmalı,ya bir Peygamber’i gösteriyor olmalı ya da Peygamber izinden yürüyen birinin hatırasını taşımalı..
- "Ama" kadar katil bir kelime yoktur. Kendisinden önce gelen her cümleyi öldürür. "Seni seviyorum ama..." bak işte cinayet!