Sağlık Bakanı Akdağ Elazığ'da

Akdağ:- "Artık terörün herhangi bir günü, bir sebebi bahane ederek milletimizin üstüne baskı kurmasına asla müsaade etmeyeceğiz"- "Bu ülkede Allah'ın izni ile sayıları kaç olursa olsun, arkalarında hangi kuvvetler bulunursa bulunsun teröre fırsat vermeyec

ELAZIĞ (AA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Artık terörün herhangi bir günü, bir sebebi bahane ederek milletimizin üstüne baskı kurmasına asla müsaade etmeyeceğiz." dedi.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Elazığ'a gelen Akdağ, Vali Murat Zorluoğlu'nu makamında ziyaret etti. Akdağ, burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, nevruzun bahar, bereket, dostluk ve sıcaklığın günü olduğunu söyledi.

Nevruzun barış ve kardeşlik günü olarak kutlandığını belirten Akdağ, çocukluk yıllarında nevruzda herkesin evinde hazırladığı yiyecekleri alarak kırlara gidip piknik yaptıklarını ifade etti.

Nevruz gibi güzel günleri zaman zaman huzursuzluğa alet etmek isteyenlerin olduğunu aktaran Akdağ, şöyle devam etti:

"Şükürler olsun ki hükümetimizin çok yerinde kararlı mücadelesiyle bugünler Türkiye'de geride kalmıştır. Artık terörün herhangi bir günü, bir sebebi bahane ederek milletimizin üstüne baskı kurmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu husustaki kararlığımız, İçişleri Bakanlığımızın, güvenlik ve kolluk kuvvetlerimizin kararlı çalışmalarıyla devam ediyor. Külliye'deki toplantılarda her zaman güvenlik, önemli bir madde olarak konuşulmaktadır. Bu hususta milletimiz müsterih olsun. Bu ülkede Allah'ın izni ile sayıları kaç olursa olsun, arkalarında hangi kuvvetler bulunursa bulunsun teröre fırsat vermeyeceğiz. Başını ezdiğimiz terörün bir daha başını kaldırmayacak şekilde baskılamaya, üzerine gitmeye devam edeceğiz. İnşallah 16 Nisan'daki referandum Türkiye'yi güçlendirerek, gerek ekonomik açıdan gerek terörle mücadele açısından gerekse gençlerimize iş alanları oluşturmak açısından Türkiye'de yeni bir sayfa açacaktır."

Cazibe merkezleri programına değinen Akdağ, Elazığ'ın da aralarında olduğu illere ciddi bir şekilde teşvik programı başlattıklarını, kentte 200'ün üstünde başvuru bulunduğunu, bunların değerlendirileceğini dile getirdi.

Bunlardan uygun olanların yatırıma dönüşeceğini, Elazığ'ın çok güçlü bir yatırımı çekeceğine dair emarelerin oluştuğunu anlatan Akdağ, bundan dolayı çok memnun olduğunu, hükümet olarak Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu'dan batıya göçü önlemeyi amaçladıklarına dikkati çekti.

- Şehir Hastaneleri

Şehir hastanelerinden birinin Elazığ'a yapıldığını, hastanecilikte Türkiye'ye çağ atlattıklarını belirten Akdağ, şunları söyledi:

"Elazığ'daki şehir hastanemizin bir benzerini bugün Avrupa'da bulamazsınız. Artık yolun yarısına geldik. İnşaat devam etmektedir. Geçmişte Türkiye bu kabil yatırımları gerçekleştirmek bir yana bunların 10'da 1'i, 5'te 1'i büyüklüğündeki yatırımları 10 yılda, 15 yılda maalesef tamamlayamazdı."

Bakan Akdağ, Türkiye'nin şehir hastanelerinin çağdaş özelliklere sahip olması ve süratle kaliteli biçimde inşa edilmesi açısından bütün dünyaya örnek olduğunu vurgulayarak bu yıl şehir hastanelerinden 3'ünü Mersin, Yozgat ve Isparta'da hizmete aldıklarını anlattı.

Bu yıl Eskişehir, Kayseri ve Bilkent'te hastaneleri hizmete sokacaklarını bildiren Akdağ, Elazığ'daki hastanenin ise gelecek yıl vatandaşların hizmetine gireceğini ifade etti.

- Sağlıkta Dönüşüm Programı

Hükümet olarak sağlıkta dönüşümün ikinci dönemine başladıklarını ve son 6 aydır bunun üzerinde çok yoğun çalıştıklarını bildiren Akdağ, "Bizzat ben saha çalışmalarını yaptırdıktan sonra politika laboratuvarlarıyla bunları çalışıyorum. İnşallah yakında hem hükümetimize hem de Sayın Cumhurbaşkanımıza Türkiye'deki yeni stratejilerimizi, yeni eylem planlarımızı açıklayacağız." dedi.

Yaptıkları hizmetleri vatandaşlara lütuf olarak görmediklerine işaret eden Akdağ, Türk milletinin bütün bu hizmetlere fazlasıyla hakkı olduğunu dile getirdi. Akdağ, şöyle konuştu:

"Eğer vazifemizi yapabiliyorsak ne mutlu bize. 15 Temmuz, bu büyük millete hizmet etmenin hem de sonuna kadar hizmet etmenin bir ibadet olacağını bize göstermiştir. Büyük Türk milleti 15 Temmuz'da tanklara, toplara, tüfeklere karşı bedenini siper etmiş ve adeta ikinci bir Kurtuluş Savaşı'nı dosta da düşmana da göstermiştir. Dolayısıyla böyle bir millete hizmet edebiliyorsak ne mutlu bize."

Bir gazetecinin "Bir Almanya milletvekili halk oylamasında eğer evet çıkarsa Türkiye'yi Avrupa Birliğine almayacağını söyledi. Bu konudaki düşünceleriniz neler?" sorusu üzerine Akdağ, "Bir Alman milletvekilinin ne söylediğine doğrusu hiç kıymet vermem. Biz büyük bir milletiz. Türkiye'yi şu ya da bu şekilde sindirmeye korkutmaya, ürkütmeye çalışanlar buna beyhude uğraşıyorlar. Türkiye büyük yürüyüşüne devam edecektir. 16 Nisan'dan sonra bugün hızlı adımlarla yaptığımız bu yürüyüş, Allah'ın izni ile koşar adım devam edecektir." değerlendirmesini yaptı.

- Suriyeli doktorlar konusunda düzenleme

Suriyeli doktorların Suriyeli misafirlere hizmet vermesi konusunda yapılan çalışmayla ilgili soruyu yanıtlayan Akdağ, Suriyeli doktorlardan diploma getirenlere eğitimler verdiklerini, sınavlar yaptıklarını anlattı.

Türkiye'de Suriyeli doktor ya da sağlık çalışanlarının Suriyeli misafirlere hizmet edeceği şekilde düzenleme yaptıklarını aktaran Akdağ, düzenlemenin özellikle Suriyeli misafirlere hizmet edecek şekilde olduğuna, bu yıl içerisinde bunların gerçekleşeceğine dikkati çekti.

- "Havalarını alırlar"

Bir gazetecinin Kürtçe yayın yapan bir televizyon kanalının Doğu Anadolu Bölgesi'ni Kürt bölgesi olarak gösterdiği ve buralara Kürtçe isimler vererek hava durumunun sunulduğunu belirtmesi üzerine Akdağ, şunları kaydetti:

"Havalarını alırlar. Bu millet, bundan bin sene önce bu topraklarda bir üniter devlet kurdu. Referandumla ilgili de bazen yalan yanlış biçimde federasyondan falan bahsedenler var. Elbette ki mevcut referandum, mevcut anayasa üniter devlete sıkı sıkıya bağlı bir yapıyı muhafaza ediyor. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Almanya gibi ABD gibi bazı ülkeler kendi tarihsel süreçleri içerisinde küçük devletçikleri bir araya getirerek federal devletler kurup böyle bir devlet yapısına sahip olmuşlar. Biz onların son 200-300 yılda yaptıklarını bin sene önce hem de hiç bir federasyona ihtiyaç kalmadan, beylikleri bir araya toplayarak Osmanlı Devleti altında toplamışız. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk, 1923'te. Bu büyük millet bir Kurtuluş Savaşı verdi ve peşinden de Cumhuriyet'i kurduk. Bu Cumhuriyet bir üniter yapı kurdu. Türkiye'nin bu üniter yapısı sapasağlamdır. Hem böyle bahsedildiği gibi bir meseleye Türkiye'nin ihtiyacı yoktur hem de bu milletin bunlara müsaade etmesi mümkün değildir. Dolayısıyla birileri heveslenebilirler ama her zaman olduğu gibi bundan sonra da hevesleri kursağında kalacaktır."

Akdağ, daha sonra Valilik binasında yapılan İl Sağlık Kurulu toplantısına katıldı.

AA

Gündem Haberleri

Erzurum’da otomobil bahçeye uçtu: 3 ölü
Açık bırakılan rögara düştü, yanındaki arkadaşı dakikalar sonra fark etti
Tekirdağ’da 300 polisle dev denetim
Ambulans kaza yaptı: 7 yaralı
Virajı alamayan otomobil kaldırıma çıktı