VAN (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Tüm başarılarımıza rağmen hiç arzu etmediğimiz, mahcup olduğumuz, ülkemizin fotoğrafı adına sıkıntı duyduğumuz Muharrem evladımızın bir mezrada, yanlızca bir ailenin yaşadığı mezrada, kışın çok olağanüstü olumsuz olduğu koşullara rağmen, 'yine de başarabilmeliydik' dediğimiz fotoğrafı, birileri dünyaya, bu ülkenin sağlıktaki başarısızlığı gibi göstermeye çalışıyor ve bu mesleğin grubunu, ezerek, inciterek, adeta küçük düşürerek fotoğrafı defaatle gösteriyorlar" dedi.
Van'daki temasları kapsamında Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle verilen yemekte, kentte görev yapan doktorlarla bir araya gelen Müezzinoğlu, tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladı.
Türkiye'nin birçok ilinde düzenlenen Tıp Bayramı etkinliklerinde sağlık çalışanlarının sorunlarını dinlediklerini, bu sorunları duymaktan rahatsız olmadığını, mutluluk duyduğunu dile getiren Müezzinoğlu, kalpleri dinleyen bir noktaya gelmek ve sorunları çözmek iradesine ulaşmanın meslek adına çok önemli bir gelişme olduğunu ifade etti.
Geçtiğimiz hafta Çanakkale'ye düzenlediği bir gezide bir annenin yanına gelerek kendisin de çocuk endokrinoloji doktoru istediğini, Cizre'deki bir vatandaşın da çocuk kardiyologu talebinde bulunduğuna dikkati çeken Müezzinoğlu, bu talepleri duymanın sorunları çözmekten daha önemli olduğunu kaydetti.
Vatandaşını hissedebilen ve sorunlara kulaklarını tıkayan değil, daha çok sorunu nasıl çözebilecekleri konusunda çaba gösteren bir irade olduklarını söyleyen Müezzinoğlu, "Daha önceleri, Almanya'dan Antalya'ya turist olarak gelen ve burada rahatsızlanan turist memleketine telefon etmiş, ambulans uçak gelmiş almış götürmüş. Bunu duymaktan büyük bir eziklik hissediyordum. Bir taraftan 'adamların vatandaşları ne kadar değerli, duyarlılıkları ne kadar ileri, biz bunu başaramayız' dediğimiz günleri yaşadık ama Londra'da milli atletimiz rahatsızlandı. Buradan hocalarımızı gönderdik. Tedavisini Türkiye'de yapabileceklerini söylediler. Ambulans uçağımız gitti Londra'dan aldı getirdi." diye konuştu.
Sessiz devrimin Türkiye'de sağlık alanında başarıldığını, 76 milyon insanın sağlık hizmetlerine ulaşımdaki engellerini kaldırdıklarını belirten Müezzinoğlu, sıkıntıları çözdükçe birçok yeni sıkıntının karşılarına geldiğini, bunun giderilmesi için de ellerinden gelen tüm gayreti gösterdiklerini aktardı.
- "20 bin uzman, 10 bin pratisyen hekim açığımız var"
Şu anda Türkiye'de acil servislerle ilgili sıkıntıların yaşandığını, acil sağlık hizmeti alanlar arasından gerçek acil oranının yüzde 30 olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Gerçek acil hizmeti alması gereken insanlara haksızlık yaptığımızın farkındayız. 100 hasta arasından asıl acil olan 30 hastanın tedavisini yapmakta zorlanıyoruz. Polikliniklerimiz ve hastane koridorlarımız kalabalık ama bu ülkede milletin demokratik haklarından yana geçtiğimiz dönemlerde, belki 60 yıllık milletin iradesiyle paralel gitmeyen ve millete 'Ben ne istersem senin hakkın o kadar' dendiği dönemleri yaşadık, darbe dönemlerini yaşadık. 1989'dan 2007 yılına kadar Türkiye Tabipler Birliği, 'Bu ülkede hekim fazlası var' diyordu. Bizde, 'Neredeyse saklamayın verin. Van'da, Cizre'de, Ardahan'da lazım' diyorduk. Şu anda 20 bin uzman, 10 bin pratisyen hekim açığımız var. Bugün aile hakimlerine 2 bin hasta vermemiz lazım ama 4 bin rakamıyla gidiyoruz."
Daha önceleri sağlık hizmetlerindeki kısıtlı imkanlar nedeniyle Muharrem bebeklerin fark edilmediğini ama şimdi sağlık alanındaki tüm başarılarına rağmen 2,5 yaşındaki Muharrem bebeğin dünyaya afişe edildiğini dile getiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"2002 yılında Van'daki ambulans sayısı 3 iken, bugün 68. Üç ambulansla hangi vakaya yetişebiliyorduk. 2002'de 713 hasta ambulansla taşınırken bugün 33 bin 142, uçak ambulansla 480, helikopterle 186 vaka taşıdık Van'da. Tüm başarılarımıza rağmen hiç arzu etmediğimiz, mahcup olduğumuz, ülkemizin fotoğrafı adına sıkıntı duyduğumuz Muharrem evladımızın bir mezrada, yalnızca bir ailenin yaşadığı mezrada, kışın çok olağanüstü olumsuz olduğu koşullara rağmen, 'yine de başarabilmeliydik' dediğimiz fotoğrafı, birileri dünyaya, bu ülkenin sağlıktaki başarısızlığı gibi göstermeye çalışıyor ve bu mesleğin grubunu, ezerek, inciterek, adeta küçük düşürerek fotoğrafı defaatle gösteriyorlar. Dünyaya hiç sıkılmadan, bu ülkenin başarılarıyla gurur duymayıp milyonda bir başarısızlığını afişe etmekten haz duyan bir anlayışa maruz kaldık. 15 gün önce Newyork'ta yolun ortasında hamile bir kadın sokakta doğurdu. Ne ambulans bulabildi ne onu hastaneye götürecek bir araç. O fotoğrafla bizim fotoğrafı bir araya getirin. Biri mezrada, karın, kışın, haberleşmenin imkansız olduğu bir an, diğeri de kentin ortasında ama adamların idarecileri siyasileri bunu afişe etmiyor ve bu görüntüden utanmıyor musunuz demiyor."
Müezzinoğlu, "Şayet, bizim 112 hekimimiz o haberi üst makama taşımakta bir kademe daha ileri gitmekteki dinamiklerimizi doğru ortaya koymuş olsaydı o fotoğrafı bu mesleğin onurlu mensuplarına yaşatmayacaktı" diye konuştu.
Bu ülkede yaşayan insanları birbirine düşman etmeye haklarının olmadığını, insanları kucaklayarak, sorunları konuşarak çözmeleri gerektiğini dile getiren Müezzinoğlu, bu milletle beraber yürüyebilmenin onurunu birlikte yaşayacak ve başaracaklarını söyledi.
Konuşmasının ardından kentte sağlık alanında yaptıkları başarılı çalışmalarla ödül almaya hak kazanan doktorlara ödül veren Müezzinoğlu, daha sonra otelden ayrılarak Ankara'ya hareket etti.