BURSA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Bu ülkenin her köşesinde sağlık çalışanı olacaktır, bu ülkenin her köşesine 112 hizmetleri gidecektir, bu ülkenin her hamile annesi yanında doktorunu, aile hekimini ve hastanesini bulacaktır. Bu ülkeye ihanet edenlerin karşısında dimdik duracağız" dedi.
Bursa'nın Karacabey ilçesinde düzenlenen AK Parti İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan Müezzinoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK'nın 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından farklı bir yüzünü göstermeye başladığını söyledi.
Terör örgütünün, yaptığı eylemler, mahallelerde kazdığı tuzaklar ve döşediği mayınlarla kaos oluşturmaya çalıştğını belirten Müezzinoğlu, AK Parti iktidarının ise devletin ve milletin hak ve hukukunu korumak adına Diyarbakır'ın Sur, Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde sokağa çıkma yasağı ilan ederek bu tür terör eylemlerine son vermeye çalıştığını ifade etti.
Masum vatandaşların mağdur olmamasını temel ilke edindiklerine dikkati çeken Müezzinoğlu, "Terör örgütünün üyeleri veya yandaşları ile bu tuzaklara zemin hazırlayan kim varsa o kazdıkları çukurlara onları gömmeyi temel ilke edindik. Vatanın bölünmez bütünlüğünü merkeze alan, ay yıldızlı bayrağın bu ülkenin her köşesinde dalgalanmasını sağlayan bir anlayışı taşıyoruz. Bu ülkenin hiçbir sokağında, hiçbir yerinde, güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin elinde veya belinde silah olmayacak. Güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin parmağı tetiğe gitmeyecek" diye konuştu.
Terörle mücadeleyi milletin kazanacağını vurgulayan Müezzinoğlu, bu süreçte bazı sivil toplum örgütlerinin, okulların bombalanması ve sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde, eğitimlerin aksaması nedeniyle bazı öğretmenler bölgeden çekilmesi gündeme gelirken, "Hastanelere roketatarlarla ateş ediliyor. Sağlık hizmeti verenler katlediliyor. Bölgede güvenlik yok. Sağlık çalışanlarını da bölgeden çekmeyi planlıyor musunuz' diye sorduğunu hatırlattı.
Böyle bir soru veya düşüncenin millete ihanet olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, "Çanakkale'de Tıbbiye son sınıf öğrencilerinin tamamını bu ülke, millet ve bayrak için şehit verdik. Dolayısıyla bu ülkenin her köşesinde sağlık çalışanı olacaktır, bu ülkenin her köşesine 112 hizmetleri gidecektir, bu ülkenin her hamile annesi yanında doktorunu, aile hekimini ve hastanesini bulacaktır. Bu ülkeye ihanet edenlerin karşısında dimdik duracağız" değerlendirmesinde bulundu.
- Kendisi ve İçişleri Bakanı Ala hakkındaki gensoru önergeleri
Müezzinoğlu, bu süreçte İçişleri Bakanı Efkan Ala ile kendisinin, terör örgütü ile yandaşlarının hedefi haline geldiğini belirtti.
Kendisi ve Ala hakkında geçen hafta gensoru verildiğini anımsatan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu gensoru, bayrak ve huzurlu sokaklar için mücadele eden özellikle İçişleri Bakanı ve hizmetlere devam eden Sağlık Bakanı için verildi. Gensorudaki şahsımla alakalı cümle şu: 'Sen sağlık bakanısın, savaş bakanı gibi konuşamazsın.' Silvan'da aile hekimliğini, aile sağlık merkezini işgal eden, oradan bayrağı indirenleri orada yok etmek savaş bakanlığıysa evet ben bayrak için o mücadeleyi vermek zorundayım. HDP ile bu anlamda mücadelemizde sorun yok. Onların kimin borazanlığını, kimin müdafaasını yaptığını bu millet biliyor. Bana 'savaş bakanı' diye hitap eden, Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri, ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partisinin grup sözcüleri.
HDP'yi anlıyorum; onların derdi Kürt kökenli vatandaşların hak ve hukuku değil onların derdi aldıkları talimatı yerine getirmektir. Uluslararası güçlerin Türkiye'nin coğrafyasıyla ilgili hesapları, icra edilmesiyle ilgili görevleri var ve o görevleri yapmakla ilgili duruşlarını sergiliyorlar. Biz de onlara karşı duruşumuzu sergiliyoruz. Onların algısında bizim duruşumuzun savaş bakanı olarak algılanmasından onur duyarım, farklı algılanıyorsa da kendimden şüphe ederim."
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Türkiye'de ciddi bir ana muhalefet partisi sorunu olduğunu dile getirdi.
HDP'nin verdiği gensoruya yandaşlık yapmanın, "Cumhuriyet'in kurucusuyum" diyen bir siyasi partinin sözcülerine düşmeyeceğini söyleyen Müezzinoğlu, "Türkiye'nin her yerinde CHP'nin milletle duruşunu, bayrağın yanında duruşunu, vatanın bölünmez bütünlüğünün arkasında duruşunu beklemek bu milletin hakkıdır. Bölücülerle yan yana, teröristlere bir cümle dahi söyleyemeyen, o bayrağı indirenlere tek bir cümle konuşmayan bir muhalefet var. CHP grup sözcüsü, hekimlerin katledilmesine bir cümle dahi söyleyemiyorsa ve bunun yanında savaş ve barış kelimelerini bir arada konuşuyorsa ciddi bir sorun vardır" ifadelerini kullandı.
- "Teröristin bu millete ödettiği bedeli de teröriste soracaksın"
Terörle mücadelenin kararlılıkla sürdüğüne değinen Müezzinoğlu, Türk bayrağı Karacabey'de nasıl dalgalanıyorsa Hakkari'de, Yüksekova'da, Şırnak'ta, Sur'da da aynı şekilde dalgalanacağını anlattı.
Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"O bayrak eğer orada dalgalanıyorsa ben güvenli bir şekilde sağlık hizmeti verebilirim. O bayrağın sağlıklı dalgalanmadığı bir yerde birileri mayın düşüyorsa, birileri hendek açıyorsa, birileri elinde silahla benim askerimi şehit ediyorsa burada önce sağlık hizmeti değil önce güvenli ve huzurlu sokakları tesis etmemiz gerekir. Terör örgütüne yönelik operasyonlar neticesinde Sur, Cizre, Silopi ve Diyarbakır'dan Türkiye'nin değişik illerine veya başka bölgelere 355 bin kişi göç etti. Sağlık Bakanlığı olarak 355 bin vatandaşımıza tek tek ulaştık. 'Yeni adresi nedir, buradaki hamile anne doğumunu nerede takip edecek, diyaliz hastası nereden tedavi alacak, kanser tedavisi gören vatandaşımız yeni adresinde bu hizmeti alabilecek mi' diye soruyoruz. Bu vatandaşlar benim vatandaşım. Sağlık Bakanı olarak onların ertesi günü yanlarında yok isem bunun hesabını bana sorun ama teröristin bu millete ödettiği bedeli de teröriste soracaksın."
AA