ANKARA (AA) - Sağlık Bakanlığı, gebelikte şeker tarama testinin zararlı olduğuna dair iddianın, bilimsel geçerliliği olmadığını ve iddiaların aksine testin özellikle tavsiye edildiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bir süredir "gebelikteki şeker tarama testi" ve "çocukların kafeinli içecek tüketimi" ile ilgili medyada bazı tartışmalar yapıldığı ve vatandaşların bu tartışmalardan etkilendiğinin görüldüğü belirtildi.
Zaman zaman ortaya çıkan bu gibi tartışmalı konulara, Bakanlık olarak konusunda uzman bilim adamlarından teşekkül eden komisyonların kararları ile açıklık getirdikleri vurgulanan açıklamada, söz konusu iddiaların da Bakanlığın "Bilim Kurulu" tarafından değerlendirildiği ifade edildi.
Bakanlığın, gebe takip protokollerinde tüm gebelere, 24'üncü ve 28'inci haftalarda gebelikte şeker tarama testini önerdiği dile getirilen açıklamada, gebelikte normal şartlar altında bir kez uygulanan bu testin, anne ve bebeğe herhangi bir zararının ise söz konusu olmadığı kaydedildi.
Bu tarama testinde glikoz dışında früktoz, mısır şurubu gibi farklı şekerlerin de kullanılmadığı bildirilen açıklamada, şu değerlendirmeler yapıldı:
"Gebelik diyabeti, zamanında tespit edilemediğinde, anne ve bebekte ciddi, kalıcı hasarlara, telafisi mümkün olmayan sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Gebelik diyabeti erken teşhis edilemezse bebekte iri doğum, doğumsal anomali, gelişme geriliği, plasenta sıvısının aşırı artması, solunum sıkıntısı, doğum travması, erken doğum, sıvı dengesinin bozulması ve bebeğin kaybına kadar birçok ciddi soruna yol açabilmektedir. Annede ise hipoglisemi atakları, aşırı kilo alma ve bir süre sonra kan şekerinde yükselme, düşük, erken doğum, doğum sonrası kanama ve enfeksiyon, bebeğin ani kaybı gibi annenin hayatını da tehlikeye sokan sağlık problemleri gelişebilmektedir. Gebelikte şeker tarama testinin zararlı olduğuna dair iddianın bilimsel geçerliliği olmayıp Bakanlığımız iddiaların tam aksine gebelikte şeker tarama testini özellikle tavsiye etmektedir. Açlık kan örneğinde insülin veya trigliserid bakılarak gebelik diyabetinin teşhis edileceği yönündeki iddia ise bilim adamları tarafından üzerinde uzlaşı sağlanmış bir konu değildir."
-D vitamini takviyesi
Gebelikte D vitamini takviyesi yapılmasının da Bakanlık tarafından tavsiye edilen bir husus olduğu ifade edilen açıklamada, "Ancak kanda D vitamini düzeyini 20 ng/mL'nin üzerine çıkarmak yeterlidir. D vitaminini bu seviyenin çok daha üzerine çıkarmaya yönelik girişimlerin diyabetten koruyacağına ya da diyabeti tedavi edeceğine dair de bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Böyle bir yaklaşım hem anne hem de bebek açısından ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir" denildi.
Çocukların antioksidan olması nedeniyle, "istedikleri kadar Türk Kahvesi içebilecekleri iddiası"nın da bilimsel dayanağı olmayan bir iddia olduğu belirtilen açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün, 0-12 aylık bebeklere ve okul öncesi çocuklara kafein içeren (çay, kahve, kolalı içecekler, enerji içecekleri gibi) içecekleri önermediği hatırlatıldı.
-Bir fincan Türk Kahvesi çocuklara önerilen dozdan fazla kafein içeriyor
4-12 yaş grubu çocuklarda izin verilen kafein miktarının ise 45- 85 mg/gün arasında değiştiği dile getirilen açıklamada, bir fincan Türk Kahvesi'nin çocuklara önerilen dozdan fazla kafein içerdiği bildirildi.
Kafeinin çocuklarda uykusuzluk, uykuya dalmada zorluk, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü, bozukluğu, mide sorunları, kalp hızında ve kan basıncında artış gibi sorunlara neden olduğu anımsatılan açıklamada, konuya ilişkin bilimsel rehberler ve güncel literatürün Bakanlığın ilgili bilimsel kurulları aracılığı ile yakından takip edildiği belirtildi.