ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Türkiye Eczacılar Birliğinin rakamlarına göre, 2014 yılında 67 milyon kutu antidepresyon ilacı satışı yapıldığını belirterek, "Bu ülke artık, uyuşturucu ile antidepresyon ilaçlarıyla ayakta durmaya çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Akkaya, Bera Otel'de düzenlenen Sağlık-İş Sendikası 19. Olağan Genel Kurulu'nda, Türkiye'nin zor günler geçirdiğini savundu.
Ülkedeki "hukuksuzluğun ve yoksulluğun" artarak sürdüğünü iddia eden Akkaya, "7 Haziran günü farklı bir Türkiye'nin olacağına yürekten inanıyorum" dedi.
Kamuda çalışan işçilerin toplu iş sözleşmesi sürecinin başladığını hatırlatan Akkaya, "Eğer seçim öncesi bu bitmezse, daha iyi şartlarla 8 Haziran'dan sonra CHP iktidarında kamu işçisinin tüm hak talepleri yerine getirilecektir" dedi.
Akkaya'nın bu sözü üzerine delegelerden bir kişi "Önce Sarıyer Belediyesinden başlasalar iyi olur" diye tepki gösterdi. Başka bir delegenin "Sizin döneminizde ben bir belgeyi dahi onaylatamadım, lütfen siyaset yapmadan konuşun" sözlerine de Akkaya, "Ben siyasetçiyim, siyaset yapacağım. Demokrasi farklı fikirlere saygı duymaktır. Bütün konuşanlara tahammül edeceksiniz" karşılığını verdi.
- "İlaç kuyrukları vardı"
Akkaya, başka bir delegenin "CHP'nin geçmişini biliyor musunuz? Eskiden ilaç alamıyorduk, her yerde kuyruklar vardı" sözleri üzerine,"Geçmişi bırakın, biz geleceğe bakıyoruz" ifadesini kullandı.
Diğer delegelerin müdahale etmesi üzerine konuşmasını sürdüren Akkaya, sağlığın herkes için eşit ve ücretsiz olması gerektiğini savundu.
Antidepresyon ilaçlarının kullanımındaki artışa dikkati çeken Akkaya, şunları kaydetti:
"Türkiye Eczacılar Birliğinin rakamlarına göre, 2014 yılında antidepresyon ilacı satışı, 67 milyon kutu. Bu ülke artık, uyuşturucu ile antidepresyon ilaçlarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Bunlar bizim rakamlarımız değil. Çünkü işsizliğin, yoksulluğun arttığı bir Türkiye'yi yaşıyoruz. Sadece 2014'de 3,5 milyon aile, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının dayanışması ile ayakta durabiliyor. Türkiye bunu haketmiyor. 6 milyona yaklaşın işsiz var, üretmiyoruz. Çünkü dışa bağımlı bir hale geldi bu ülke. Yaklaşık 10 senedir iki Trakya büyüklüğünde alanımız ekilmiyor. Gelir adaletsizliği yönünden de Türkiye Avrupa'da birinci sırada. Bugün ülkenin yüzde 1 nüfusu, ülke gelirinin yüzde 54'üne sahip. Böyle haksız adaletsiz anlayışa, demokratik kurallar içinde 'dur' dememiz lazım."
Projelerini anlattıklarında kendilerine "kaynak" sorulduğunu dile getiren Akkaya, "CHP iktidarında biz hortumları keseceğiz, kaçak sarayın hortumlarını keseceğiz, bunu halkımıza, garibe gurebaya dağıtacağız" diye konuştu.
- Diğer konuşmacılar-
Genel Kurul divan başkanlığına seçilen Türk- İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar da ülkedeki nüfusun ve iş yeri sayısının artmasına rağmen, sendikalı sayısının düştüğünü savundu.
Özelleştirme faaliyetlerinin de sendikalı sayısının düşmesinde önemli olduğunu değerlendiren Ağar, "Türk-İş'in 1980 öncesi 2,5 milyon üyesi varken, bugün 1 milyon yok. Türk-İş, Türkiye'nin çimentosudur, hepimiz sahip çıkmalıyız" dedi.
Genel seçimi hatırlatan Ağar, seçimlerden demokrasinin daha genişleyeceği bir ortam çıkmasını temenni etti.
Toplu sözleşme sürecinin başladığını hatırlatan Ağar, bugün hükümetle görüşmelerinin olduğunu söyledi. Ağar, seçimler öncesi toplu sözleşmeyi imzalamayı amaçladıklarını kaydetti.
Sendika Başkanı Hasan Öztürk de sendikaların sadece demokrasi ortamında nefes alabileceğini belirtirken, "Bu nedenle demokrasimize ilişkin yaklaşımların da en az örgütlenme, toplu pazarlık hakkı kadar kıymetli olduğuna inanıyoruz" dedi.
Sendikal hareketi engelleyen en önemli tehdidin ise taşeron sistemi olduğunu belirten Öztürk, "ilkesiz çalışmaya" son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Kıdem tazminatı hakkının çalışanların vazgeçilmez güvencesi olduğunu vurgulayan Öztürk, kıdem tazminatının gün ve miktar yönünden düşürülmesinin ise yanlış olduğunu söyledi.