Konyaspor’da, Kombassan döneminde oynayıp bolca para kazanan Levent Devrim, tıpkı Hüsnü Özkara gibi “arkamıza atılan toplara dikkat etmeliyiz” demiş. Yani “arkasına kaçıran” iki takımın mücadelesine tanık olmayı bekliyorduk. Öyle de oldu. Konyaspor, Tavşanlı Linyit defansının “arkasına kaçan” Ömer Ali’nin harika ortasında Erdal’ın attığı golle maça 1-0 önde başladı.
Golden sonra kadroya ancak bakabildim. Çok sevindim. Ömer Ali Şahiner ilk on birdeydi. Sürekli “arkasına kaçıran” Bilal Aziz’in yerine de Muhammet Yürükuslu başlamıştı. Defans dörtlüsü oturmuş, orta sahada İshak ile Şenol Akın doğru ikili olduklarını gösteriyorlardı. Malum haciz olayı yüzünden Erdal’ı sahada pek de görmek istemiyordu taraftar ancak o da, golü attıktan sonra tribüne koşup “Bana katlanmak zorundasınız” mesajı verdi.
Neca aldığı topları iyi kullanıyordu. 17. dakikada Tavşanlı’nın bir topu direkten döndü. Kaleci Kaya üst üste iki pozisyonu çok iyi savuşturdu. Savunmaya gömülen Konyaspor için maçın dönüm noktası sanki o dakikaydı. Önce Neca, defansa çarpsa da, sol ayağıyla harika bir gole imza attı. Rakibin ileri çıkmamasının etkisiyle defanstan Tolga ve Selim’in de hücumlara katılması Konyaspor’un rakibi sahadan silmesine yardım etti.
İlk yarıda çok iyi bir Konyaspor izledik. Tek sorun defansta; özellikle Erkan Sekman’ın, topu ön liberolar ya da kanat oyuncularına atmak yerine, sürekli 40 metre gelişigüzel ileriye göndermesiydi. O’nun tecrübesinde bir oyuncunun bunu yapması, sezon başından bu yana aynı kadronun birlikte oynamamasının ve ilk kamp döneminin kötü geçtiğinin ispatıdır.
Bu maç üzerine daha da yazmamak gerek. Tavşanlı Faruk Bayar ve 37 yaşındaki Abdi’yi oyuna alıp biraz canlansa da Konyaspor’un maçı vermeyeceği aşikardı. 7 puan iyi puan. Bu gidiş iyi gidiş. Sinan’ın toparlanmasını, Neca’nın 70 dakikanın üzerinde oynamasını (çok erken çıkmak istedi) ve Karşıyaka, Manisa ve Rize gibi güçlü takımlar karşısında zorlanmayacak bir takım görmek için biraz daha beklememiz gerekecek.
Son birkaç cümle daha yazalım. Yazının başında aklıma gelen ayrıntıyı iyi ki yazmışım. Maalesef Türk futbolcusu bizi hep haklı çıkarıyor. Vefasızlığını hep gösteriyor. 12-13 yıl önce, paranın çok olduğu zaman, Kombassan döneminde Levent ve yardımcısı Ercüment Şahin (Bursalı Ercüment) maçın son 10 dakikasında yenilgiyi hazmedemeyerek ellerinden gelen çirkinliği yaptılar. Futbolcularını Konyasporlu oyuncuların üzerine yürütüp, seyirciyi kışkırttılar. Yıllar önce bu şehirde bence hak etmedikleri paraları alıp bir de üzerine isyan edip antrenmanlara çıkmamışlardı. O zaman taraftar yönetimin değil, futbolcuların yanında olmuştu. Ayıp size ayıp. Levent ve Ercüment Beyler. Ayıp. Başarısız olmanız dileğiyle...