ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin aralarında eski Sahil Güvenlik Komutanı tümamiral Hakan Üstem'in de yer aldığı 28 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esas hakkındaki savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan eski astsubay Fehmi Tırpancı, 16 Temmuz sabahı, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığının anlaşılmasından üç saat sonra komutanının arayıp birliğe çağırdığını anlattı.
Bu emrin ardından halis duygularla, devletin, komutanlarının kendisine ihtiyaç duyduğunu düşündüğünü iddia eden Tırpancı, saat 06.30 civarında birliğine giriş yaptığını söyledi.
Tırpancı, birlik yakınında, aracının polis ekiplerince durdurulduğunu, kimliğini gösterdikten sonra Sahil Güvenlik Komutanlığına girdiğini ifade ederek, başarısız olduğunu bile bile bir darbe girişimini desteklemek için gittiği iddialarının doğru olmadığını öne sürdü.
Birlikteyken darbe girişimine yönelik hiçbir eylemde bulunmadığını savunan Tırpancı, "Vicdanım rahat, zerre kadar suçumun olmadığına eminim ki bu sebeple dimdik ayaktayım." dedi.
Tırpancı, aynı gün saat 10.30 gibi birlikten ayrıldığını belirterek, astsubay L.Ş'yi de arayıp gelmemesini söylediğini, onun da bu sözüne iştirak ettiğini ileri sürdü.
Fehmi Tırpancı, 17 Temmuz'da da astsubay L.Ş. ile önce karargaha gidip bir iş olup olmadığını, iş olmayınca ifade vermek ve tanıklık etmek için Ankara Emniyet Müdürlüğüne gittiklerini, ifadelerin bir spor salonunda alındığının söylenmesi üzerine ise buraya geçtiklerini aktardı.
Tırpancı, tanık ifadelerinin başka bir gün alınacağının belirtilmesi üzerine Yalova'daki kurs birliğine katıldığını ancak ertesi gün gözaltına alınıp ardından da tutuklandığını anlattı.
Örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock ile mesajlaşmasının olmadığını ve bu programı kullanmadığını öne süren Tırpancı, tahliyesini ve beraatini istedi.
- Dokümanlarını emniyete almak için birliğine gitmiş
Sanık eski binbaşı Mehmet Gümüşay ise darbe girişiminin başladığı saatlerde Elvankent'te anne ve babasının evinde bulunduğunu, kalkışmadan da televizyon izlerken haberdar olduğunu belirtti.
Eski Sahil Güvenlik Komutanı tümamiral Üstem'in emir subayı Binbaşı Burhan Gülnar'ın arayıp personelin birliğe çağrıldığını söylediğini ancak gerekçe belirtmediğini ifade eden Gümüşay, karışıklık devam ettiği için birliğe gitmediğini aktardı.
Gümüşay, TBMM'ye bomba atılması sonrası ofisinin de hasar almış olabileceğini düşündüğünü ifade ederek, Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe girişiminin olumsuzlukla sonuçlandığı, kuvvet komutanlarının da bu girişimi deteklemediklerine yönelik haberleri izledikten sonra birliğine gittiğini bildirdi.
Sahil Güvenlik Komutanlığının darbe girişimine karıştığına dair bir haber olmadığını iddia eden Gümüşay, ofisindeki dokümanların emniyetini almak için birliğe gittiğini öne sürdü.
Gümüşay, saat 06.00 gibi bir olumsuzlukla karşılaşmadan iş yerine gittiğini, bir duvarı yıkılan ofisindeki dokümanların emniyetini sağladığını ardından nizamiyeden çıkamadığı için karargaha gidip durum hakkında bilgi almaya çalıştığını iddia etti.
Yarbay Mustafa Şaban Gümüşiğne ile karşılaştığını ve bir şey soramadan onun nöbet devralmasını istediğini aktaran Gümüşay, emri yerine getirip saat 09.00 gibi karargah nöbetçi amirliği görevini devraldığını söyledi.
Gümüşay, darbe faaliyetlerine katılmamasına rağmen saat 14.00 civarında nizamiyeye gelen, kendisinin karşılamak üzere gittiği Merkez Komutanlığı askerlerince gözaltına alındığını ve sonrasında tutuklandığını bildirdi.
Sanık Gümüşay da tahliyesini ve beraatini talep etti.
AA