Konya Aydınlar Ocağı, “Doğumunun 80.Yılında Edebiyatımızın Aksakalı Saim Sakaoğlu”na Vefa Gecesi düzenledi. Konya Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen gecede kendi hayat hikâyesini hatıralar ve bazı belgeler eşliğinde anlatan Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, 28 sayfadan oluşan yapraklı eski nüfus cüzdanını (kafa kâğıdını) göstererek baba adının Mehmet, ana adının Zeliha olduğunu ve doğum tarihinin 20.3.939 yazdığını belirterek doğduğu Fahrünnisa Mahallesi’ndeki eş ve dostlarını kendi doğum tarihinin 28 Şubat 1939 olarak bildiğini fakat resmî kayıtlarda 20 Mart olarak geçtiğini söyledi. 18 yaşında aldığı bisiklete binme ehliyetnamesini de gösteren Sakaoğlu, eskiden insanın hayatına daha çok önem verdiğini hatırlatarak 1903 doğumlu olan annesinin ümmi, 1902 doğumlu olan babasının ise mahalle camisinin imamı olduğunu ifade etti.
SAKAOĞLU: “BEN KONYA MAHKUMUYUM”
Bugüne kadar 65 kitap yazdığını ve en son kitabının ise basıma hazır “Benim İstanbul” olduğunu ifade eden Sakaoğlu ayrıca, çocukluk ve ilkokul ile ilgili hatıralarını bir kitapta topladığını ve bir derneğe sunacağını, lise ve üniversite hatıralarını da yazdığını ve kitap haline getireceğini kaydederek “Ama en önemlisi 26 bölümden meydana gelen üç ciltlik Konya kitabı hazır. Ama o kitabı basmaya gücüm yetmiyor” dedi. Sakaoğlu, kitaplarını ise Bayburt Üniversitesi’ne bağışladığını söyledi. Yabancı bir yazarın “Çokluk Mahkûmları” adlı kitabını hatırlatan Sakaoğlu, “Ben de Konya mahkûmuyum. Bir yere gidemem. Amerika’dan biri ticari alanda diğeri ilim alanında iki defa iş teklifi aldım. Kabul etmedim. Kıbrıs’tan rektör danışmanlığı teklifi geldi, kabul etmedim. Ankara’dan bilim kurulu üyeliğini kabul etmedim. Niye kabul etmedim? Yahya Kemal’in o güzel sözünü hatırlayın: Ankara’nın nesini seversiniz demişler. O da İstanbul’a dönüşü dem. Dünyanın neresini seversiniz? Konya’ya dönüşünü” diye konuştu.
ÖZTÜRK: O KONYA’MIZIN AKSAKALI
Saim Sakaoğlu’nun dostlarından şair-yazar Kâzım Öztürk, “Saim Sakaoğlu Hocama” başlıklı şiirini okuduktan sonra “Onun bir ilmine gıpta ediyorum. Tevazuuna gıpta ediyorum. Efendiliğine ve kibarlığına gıpta ediyorum” dedi. Şair İbrahim Demirtaş da, “Saim Bey” adlı şiirini okudu. Şair yazar İsmail Detseli de, “Saim Hocam” başlıklı şiirini okuyarak sözlerini şu dörtlükle tamamladı: “Artık Konya’mızın aksakalı/ İnanın Konya insanları çok vefalı/ Aydınlar Ocağı bir programı/ Tertipleyivermiş sana Saim Hocam.”
IŞIK: TEK KELİMEYLE TİTİZ BİR İNSANDI
Tarihçi-yazar Ali Işık da konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Saim Sakaoğlu Bey’le tanışıklığım aşağı yukarı 45 yıl ediyor. Tek kelimeyle Saim hoca titizdi. Evlilik seçiminden, günlük yaşantısından meslekî çalışmalarına kadar hocamın çok titiz olduğunu gördüm. İdrak ettiğimiz 80.yaşında hocama sağlık, sıhhat, uzun ömürler ve nice başarılar diliyorum.”
15 yıldır şiirle uğraştığını ve Saim hocayı da 2009’dan beri tanıdığını belirten şair-yazar Tayyar Yıldırım, yeni çıkacak olan şiir kitabının sunum yazısını Saim Sakaoğlu’nun yazdığını ifade etti. Konya Büyükşehir Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Köseoğlu ise, 90’lı yıllardan beri tanıdığı Sakaoğlu için “Prensipler abidesi olup Konya sevdalısıdır” dedi. 23. ve 24. Dönem Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı da, “Allah size hayırlı ömürler versin. Böyle bir çelebi zata sahip olmak Konya için bir şeref” dedi. Yazar Mustafa Sinan Ümit ise, Saim hocanın mükemmel titizliğine örnek olarak defterlerini gösterdi. İki defterden birine seyrettiği yerli filmleri, diğerine ise yabancı filmleri yazdığını dile getirdi.
Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ise, Vefa Gecesi’nin sonunda Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’da ocağın tebrik plaketini sundu. Sohbetin sonunda ise toplu hatıra fotoğrafı çektirildi.