İskenderun'daki Deniz Üssü'nde yedi askeri şehit eden, altı askeri de yaralayan PKK'lı grubun saldırıdan bir gün önce köylüler tarafından Jandarma Komutanlığı'na ihbar edildiği ortaya çıktı.
İddiaya göre, Akçay Güzelköyü'nden M.B. ve C.B. isimli iki kuzen, 29 Mayıs 2010 tarihinde köylerine 3-4 kilometre mesafede bulunan bahçelerine gitti. Akşam 19.30 sıralarında kayısı toplamak için çıktıkları ağaçta, silahlarıyla geçen altı kişiyi gördü. Silahlı kişilerin kendilerini görmemesi için bir süre ağaçtan inmeyen köylüler, hava karardıktan sonra Akçay Güzelköyü muhtarına giderek olayı anlattılar. Muhtarı da yanlarına alan iki köylü, Jandarma Karakolu'na giderek ihbarda bulundular. Aradan bir gün geçtikten sonra Deniz Üssü'ne roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştirildi.
Saldırıyı gerçekleştirenler kayıplara karışırken, Jandarma'nın ihbara rağmen önlem almaması köy sakinlerini şaşırttı. Çünkü saldırı Deniz Üssü'ne arka taraftan yapılmış, iki kuzen de silahlı kişileri Deniz Üssü'nün arka tarafına düşen tepede görmüşlerdi.
Jandarma tehdit etti
Olayı bütün yönleriyle Taraf'a anlatan iki kuzen, Jandarma yetkililerinin, kendilerini Alay Komutanlığı'na çağırarak, gazetecilerle konuşmamaları yönünde uyardığını söyledi. İhbarı yapan kuzenler jandarmanın, “Gördüklerinizi anlatırsanız Türkiye karışır” diyerek gözdağı verdiğini anlattı. İhbarı yapan M.B. ve C.B ile bazı Güzelköy sakinleri Jandarma Alay Komutanı'nın konuyla ilgili her türlü bilgiye sahip olduğunu ifade etti.
Akçay Güzelköyü'nde yaşayan Coşkun Şen (28) bölgelerinde gezen silahlı gruptan bütün köyün haberdar olduğunu, muhtarlarının da Jandarma Karakolu'na giderek ihbarda bulunduğunu doğruladı. Köydeki bir taziye evinde toplanan köylülerin bütün gün bu konuyu konuştuğunu belirten Şen, “Hain saldırıdan bir gün önceydi. ‘Yaylada teröristler dolaşıyor' diye konuşuluyordu. Jandarma'nın da öğrendiğini duyunca rahat etmiştik. Ancak bir gün sonra Deniz Üssü'ne saldırı yapıldığını duyunca hepimiz şok olduk” dedi.
Şimdi herkese ateş açılıyor
İsminin açıklanmasını istemeyen bir köylü de, “İskenderun'da papaz da öldürüldü. Tüm dinler ilçemizde hoşgörüyle karşılanırlar. Birden bire bu cinayet ve saldırının üst üste gelmesi kafalarımızı karıştırdı” diye konuştu. İsminin açıklanmasını istemeyen başka bir köylü ise, “Burada Jandarma'nın ihmali söz konusu. Bu, basit bir olay değil. Kimse ihbara rağmen böyle bir saldırının olabileceğine ihtimal vermiyordu. Şimdi Deniz Üssü'nün önünden aracınızla geçerken biraz yavaşlasanız, nöbetçiler ateş açıyor. Dün bir kamyoncu Deniz Üssü'nün karşısında durmuş, nöbetçiler uyarı için ateş açtı” dedi.
PKK üstlendi
Saldırıyı PKK'nın üstlendiğini duyuran Fırat Haber Ajansı (ANF), eylemin Amanos eyaletine bağlı “Şehit Karker Eylem Timi”nde yer alan militanlarca yapıldığını belirterek, HPG'nin, eylemde militanların komutanlığın tel örgülerini geçerek nöbet kulübesine 3 metre kadar yaklaştığını ve ardından nöbet değişimi için kulübeye yaklaşan Reo tipi askerî aracı ve kulübeyi hedef aldığını yazdı.
Jandarma çıksaydı bu kadar asker ölmezdi
Kanaltürk'te yayınlanan Ters Cephe adlı programın muhabirleri görgü tanığı köylülerden G.T ile telefon bağlantısı kurdu. G.T, PKK'lı grupla karşılaşmasını şöyle anlatı:
Muhabir(M) PKK'lıları gördüğünüz yer ile baskının olduğu yer arasında mesafe ne kadar?
G.T: İki kilometre falan.Yolun kenarındaki ağacın başındaydık biz de.
M: Onlar da aşağıdan önünüzden geçti
GT: Onlar yoldan geçti biz de ağacın başındaydık. Saklandık seslenmedik, onlar da geldi geçti.
M: Tam olarak kaç kişiydiler?
GT: Altı kişilerdi
M: Ellerindeki silahları net görebildin mi?
GT: Evet gördüm
M: Ne vardı ellerinde
GT: Otomatik silahlar vardı.
M: Ağır silahlar var mıydı?
GT: Bir tanesinde vardı.
M: Roketatar mıydı?
GT: Evet.
M: Sen görebildin mi onun roketatar olduğunu?
GT: Tamamen apaçık bir şekilde gördüm. Muhtarı aradık. Muhtar yanımıza geldi. Jandarmayı aradı. Sonra jandarma bizim yanımıza geldi. Bir sürü fotoğraf gösterdi, bunlar mı dedi?
M: Size sormadı mı olay yerinin neresi olduğunu, kaç kişi olduklarını?
GT: Biz jandarmaya hepsini söyledik.
M: Hemen intikale çıkmadılar mı?
GT: Bilmiyorum, görmedim, çıksalardı bu kadar asker ölmezdi, adamlar yakalanırdı o zaman.
Kaynak: Taraf
İddiaya göre, Akçay Güzelköyü'nden M.B. ve C.B. isimli iki kuzen, 29 Mayıs 2010 tarihinde köylerine 3-4 kilometre mesafede bulunan bahçelerine gitti. Akşam 19.30 sıralarında kayısı toplamak için çıktıkları ağaçta, silahlarıyla geçen altı kişiyi gördü. Silahlı kişilerin kendilerini görmemesi için bir süre ağaçtan inmeyen köylüler, hava karardıktan sonra Akçay Güzelköyü muhtarına giderek olayı anlattılar. Muhtarı da yanlarına alan iki köylü, Jandarma Karakolu'na giderek ihbarda bulundular. Aradan bir gün geçtikten sonra Deniz Üssü'ne roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştirildi.
Saldırıyı gerçekleştirenler kayıplara karışırken, Jandarma'nın ihbara rağmen önlem almaması köy sakinlerini şaşırttı. Çünkü saldırı Deniz Üssü'ne arka taraftan yapılmış, iki kuzen de silahlı kişileri Deniz Üssü'nün arka tarafına düşen tepede görmüşlerdi.
Jandarma tehdit etti
Olayı bütün yönleriyle Taraf'a anlatan iki kuzen, Jandarma yetkililerinin, kendilerini Alay Komutanlığı'na çağırarak, gazetecilerle konuşmamaları yönünde uyardığını söyledi. İhbarı yapan kuzenler jandarmanın, “Gördüklerinizi anlatırsanız Türkiye karışır” diyerek gözdağı verdiğini anlattı. İhbarı yapan M.B. ve C.B ile bazı Güzelköy sakinleri Jandarma Alay Komutanı'nın konuyla ilgili her türlü bilgiye sahip olduğunu ifade etti.
Akçay Güzelköyü'nde yaşayan Coşkun Şen (28) bölgelerinde gezen silahlı gruptan bütün köyün haberdar olduğunu, muhtarlarının da Jandarma Karakolu'na giderek ihbarda bulunduğunu doğruladı. Köydeki bir taziye evinde toplanan köylülerin bütün gün bu konuyu konuştuğunu belirten Şen, “Hain saldırıdan bir gün önceydi. ‘Yaylada teröristler dolaşıyor' diye konuşuluyordu. Jandarma'nın da öğrendiğini duyunca rahat etmiştik. Ancak bir gün sonra Deniz Üssü'ne saldırı yapıldığını duyunca hepimiz şok olduk” dedi.
Şimdi herkese ateş açılıyor
İsminin açıklanmasını istemeyen bir köylü de, “İskenderun'da papaz da öldürüldü. Tüm dinler ilçemizde hoşgörüyle karşılanırlar. Birden bire bu cinayet ve saldırının üst üste gelmesi kafalarımızı karıştırdı” diye konuştu. İsminin açıklanmasını istemeyen başka bir köylü ise, “Burada Jandarma'nın ihmali söz konusu. Bu, basit bir olay değil. Kimse ihbara rağmen böyle bir saldırının olabileceğine ihtimal vermiyordu. Şimdi Deniz Üssü'nün önünden aracınızla geçerken biraz yavaşlasanız, nöbetçiler ateş açıyor. Dün bir kamyoncu Deniz Üssü'nün karşısında durmuş, nöbetçiler uyarı için ateş açtı” dedi.
PKK üstlendi
Saldırıyı PKK'nın üstlendiğini duyuran Fırat Haber Ajansı (ANF), eylemin Amanos eyaletine bağlı “Şehit Karker Eylem Timi”nde yer alan militanlarca yapıldığını belirterek, HPG'nin, eylemde militanların komutanlığın tel örgülerini geçerek nöbet kulübesine 3 metre kadar yaklaştığını ve ardından nöbet değişimi için kulübeye yaklaşan Reo tipi askerî aracı ve kulübeyi hedef aldığını yazdı.
Jandarma çıksaydı bu kadar asker ölmezdi
Kanaltürk'te yayınlanan Ters Cephe adlı programın muhabirleri görgü tanığı köylülerden G.T ile telefon bağlantısı kurdu. G.T, PKK'lı grupla karşılaşmasını şöyle anlatı:
Muhabir(M) PKK'lıları gördüğünüz yer ile baskının olduğu yer arasında mesafe ne kadar?
G.T: İki kilometre falan.Yolun kenarındaki ağacın başındaydık biz de.
M: Onlar da aşağıdan önünüzden geçti
GT: Onlar yoldan geçti biz de ağacın başındaydık. Saklandık seslenmedik, onlar da geldi geçti.
M: Tam olarak kaç kişiydiler?
GT: Altı kişilerdi
M: Ellerindeki silahları net görebildin mi?
GT: Evet gördüm
M: Ne vardı ellerinde
GT: Otomatik silahlar vardı.
M: Ağır silahlar var mıydı?
GT: Bir tanesinde vardı.
M: Roketatar mıydı?
GT: Evet.
M: Sen görebildin mi onun roketatar olduğunu?
GT: Tamamen apaçık bir şekilde gördüm. Muhtarı aradık. Muhtar yanımıza geldi. Jandarmayı aradı. Sonra jandarma bizim yanımıza geldi. Bir sürü fotoğraf gösterdi, bunlar mı dedi?
M: Size sormadı mı olay yerinin neresi olduğunu, kaç kişi olduklarını?
GT: Biz jandarmaya hepsini söyledik.
M: Hemen intikale çıkmadılar mı?
GT: Bilmiyorum, görmedim, çıksalardı bu kadar asker ölmezdi, adamlar yakalanırdı o zaman.
Kaynak: Taraf